Böyle sol olmaz!

Evet, Türkiye'de sol, cenaze merasim kıtasına döndü. Öldürülüyoruz, bir kısım müesseseler çağrı yapıyor, büyük kentlerin merkezi yerlerinde, mesela İstanbul'da Tünel-Galatasaray arasında, Ankara'da Yüksel Caddesi'nde, İzmir'de Kıbrıs Şehitleri'nde toplanıyoruz, milletvekilleri gelip kameralara pozveriyor ve sıvışıyor, üzerine dayak yiyoruz, ertesi gün de cenazelere katılıp, bayraklar taşıyarak ve "Hesap verecekler!" sloganları atarak dostlarımızı, yoldaşlarımızı gömüyoruz...

Bu faşistler birkaç ay içinde yüzlerce insanımızı öldürdüler. Ortada hesap-mesap yok. Biz cenaze merasim kıtası gibi oradan oraya savruluyoruz...

Böyle sol olmaz!

***

Tamam, bir savunma dönemindeyiz; gericiliğin, İslamo-faşistlerin ağır saldırılarına karşı koymaya çalışıyoruz ama bunun yolu Galatasaray Meydanı'nda dayak, gaz, su yemek değil.

Koyunlar bile sürüye kurt saldırınca birbirine sokulur, biz bu kalleşlere karşı asgari bir eylem birliğini beceremiyoruz. Kendisine solcuyum diyen dünya kadar parti, hareket, dernek, bilmem ne var. Bir türlü ortak eylem örgütlenemiyor. Sendikaların başında, binlerce liralık maaşlar alarak kendilerini iktidara pazarlayan ağalar utanmazca oturuyor. Sendikaları, meslek örgütlerini harekete geçiremiyoruz.

Bu durum utanç vericidir.

Kendisini solda tarif eden en büyük üç merkez, CHP, HDP, Birleşik Haziran Hareketi sorumluluk almalıdır. Tamam, kimse bayraklarınıkarıştırmasın ama tüm solun eylem birliğini gerçekleştirelim, Hırsız-Katil İktidarı'na son verelim ve bu ülkenin geleceğini kurtaralım.

Aksi halde büyük bir karanlığa sürükleneceğiz.

***

Elbette kendini solda addeden herkesin birleşik bir eylem örgütlemesini oturup beklemeyeceğiz. Bir yandan yürüyeceğiz.

Birleşik Haziran Hareketi ülkenin bu hayati dönemecinde dört birleşik siyaset öneriyor, herkesi bu siyasetler etrafında meclisler örgütlemeye ve harekete geçmeye çağırıyor:

1. Ülkede saltanat yerleştirilmeye çalışılıyor. AKP rejiminin fiili tek adam diktasını başkanlık sistemiyle anayasal bir düzen haline getirmesine izin vermeyelim.

2. Emekçilere büyük bir saldırı geliyor. 657'yi kaldırmak istiyorlar, kıdem tazminatını gasp etmeye çalışıyorlar. Emeğin güvencesizleştirilmesine, emekçilere yönelik saldırılara karşı emeğin haklarını savunalım.

3. Emperyalizmin ve AKP’nin bölgesel savaş planlarını durduralım. İçeride sürdürülen savaşa karşı barışı ve birlikte yaşamı örgütleyelim.

4. AKP iktidarı cihadçıları, canlı bombaları, katilleri besliyor. Bunlara karşı mücadele edelim. Toplumsal yaşamın her alanında laikliği savunalım. Okulların imam hatipleştirilmesine, zorunlu din derslerine, toplumsal yaşamın dinselleştirilmesine karşı laikliği kazanalım.

***

Haziran'ın önerdiği bu siyasetler, ülkenin geleceğini kurmak için başlangıç noktasıdır.

Bize ölümü, meydan dayağını, cenaze merasimlerini reva görenlere, mahallelerimizden, işyerlerimizden, okullarımızdan örgütlenecek yeni bir Haziran'la yanıt vermeliyiz. Bu sefer kentleri kıyılarından fethetmeye başlayalım...

Başka yol yok...

Önceki ve Sonraki Yazılar