Bu malzeme ile bu kadar yakalarsın çağını

Az gelişmişliğin göstergesi sadece fiziki yaşam koşulları değildir elbette.

Kente ayna tutuyormuş edası ile salınan cam kaplı gökdelenler de değil tabii ki.

İşte "kaliteli yaşam" olgusu bu noktada girer devreye.

Mesela tarla sınır çizgisi bir metre içeri girdi diye ya da düğünlerde, asker uğurlamalarında nereden geldiği belli olmayan mermilerin hedefi oluyorsa birileri; kadınını öldürdükten sonra katil, "muzaffer asker" edası ile bakıyor ve "namus meselesi" gibi muallak kavramlarla böbürleniyorsa;

ensest ilişkilerde adli sicile yansıyandan çok, zulalara hapsedilerek ölüme kadar saklanan vakalar varsa; çoçuk ölümleri bir türlü engellenemiyorsa;

hâlâ "sokak hayvanları" diye bir kavram var ve hayvanlar sokak ortasında itlaf ediliyorsa ya da barınaklara hapsediliyorsa;

trafik kazalarında günde ortalama 25 vatandaşını yitiriyor ve aynı vatandaşın bakamayacağı kadar çocuk yapması devlet tarafından öğütleniyorsa;

diş fırçası, sabun gibi temizlik malzemeleri tüketimi standartların altından çok dibinde yer alıyorsa;

ilçelerinde, illerinde kitap satan dükkanların olmaması oralarda yaşayanları rahatsız etmiyorsa;

kitabevi yokken her 10 metre aralıkla cep telefonu satan dükkanlar var ve kitap satışları cep telefonu satışlarının kat be kat altında ise...

Ülkenin büyük çoğunluğunda kadın ve erkeğin birlikte oturacağı mekanlar erkek erkeğe kahvehanelerin sayısına ulaşma şansını çoktan yitirdiyse...

Çocuklarının geleceği için kaygılanan anne ve babalar bir türlü doğru düzgün yapılamayan sınavlar için ellerinde avuçlarında ne varsa vermek zorunda kalıyorsa...

İşsizliği kanıksamış babanın, dedenin emekli maaşına göz dikmiş bir gençlik varsa...

Siyasi amaçlarla yurdun olmayacak yerlerinde, adına üniversite denen ama yüksek lise bile olmayan okullar açılıyor, buraları bitiren "diplomalı mesleksizler" siyasetçilerin kapılarında iş dileniyorsa...

Televizyonlar, o ülkede insanları uyuşturmak ve "dizi manyağı" yaparak oyalamayı amaçlıyorsa...

Dünya çapında bir bilim adamı veya sporcu yetiştirememiş olmak o ülkede politika yapanları ve seçmenlerini hiç kaygılandırmıyor hatta ilgilendirmiyorsa...

Dini figür ve söylemler vatandaşı kandırmada ekonomik vaatlerin önüne geçtiyse...

Vatandaşları yargıya güvenmiyor ve ülkenin yargısı tek kişinin arzusu ile şekilleniyor, kararlar onun istediği şekilde çıkıyor, çıkmazsa hakim ya da savcı işeri atılıyorsa...

Trafik işaretleri bir fantazi, kuralları göstermelikse o ülkede...

Trenleri hızlandırsanız da boş, yaptığınız köprüler de...

Coğrafyadaki konumu ve yönetim biçimi ya da hangi partinin iktidarda olduğu, sonucu değiştirmez, o ülke "az gelişmiş bir Ortadoğu ülkesi"dir ve inşallah, maaşallahla çağı yakalayamazsınız.

İktidar nimetlerinden yararlanma çabasından öteye de gitmez siyaset.

Önceki ve Sonraki Yazılar