Diyanet; 10 Kasım'da ulusal kurtuluş savaşımızın kahramanı yüce Atatürk'e bir Fatiha’yı çok gördü.

Onun için bir Fatiha okumadı.

Okutmadı.

Oysa Atatürk onlarında nenelerini, analarını, bacılarını düşmandan kurtarmıştı.

Bu vatanın bir parça toprağını korumak için binlerce şehit verdik…

Binlerce gazimiz var.

Hele son bir ayda otuz şehidimiz var ama bir tek şehit için sela okutmadı diyanet.

Diyanet, o şehitlerin ve ailelerinin ödediği vergilerle sefa içinde yaşıyor.

Bunu bile unuttu.

Gazilerimizi hastanelerde ziyaret edip, onlara dua etmedi.

Mısır'ın eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yargılandığı dava da mahkeme salonunda hayatını kaybetti.

Aynı Diyanet ABD vatandaşı o Arap fellahına sela okuttu.

Kime?

“Eşin ölürse 8 saat daha ilişki kurabilirsin” şeklinde akla ziyan, insanlık dışı fetva veren bir yaratığa…

Kime?

Küçücük kız çocuklarının 9 yaşında evlenmelerini yasallaştırmaya çalışan birine…

Kime?

Hükümet olur olmaz kadınların denize girmesini yasaklayan zihniyete…

Kime?

Kadınların pazardan patlıcan, muz almalarını penisi hatırlatıyor gerekçesiyle yasaklayana…

Kime?

Çocukları ve kendi ABD vatandaşı olan sözde Müslüman’a…

ABD çıkarlarını kendi ülkesinin çıkarlarından bile üstün göreceğine dair yemin etmiş biri.

Mühendislik lisansını Kahire Üniversitesi'nde alan Mursi, doktorasını yapmak üzere 1982 yılında ABD'ye gitti.

Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde doktorasını tamamladı ve ardından yardımcı doçent olarak Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nde göreve başladı.

Mısır'da 1978 yılında evlenen Muhammed Mursi'nin 5 çocuğundan 3'ü aynı zamanda ABD vatandaşı.

Mursi, güya Müslüman Kardeşler’in lideri.

Ölü ile ilişkiye girme fetvası veren biri, bırakın Müslümanı, insan bile olabilir mi?

Böyle birine “şehit” diyenler, ona gıyabında cenaze namazı kıldıranlar nasıl bir Müslümandır?

Gelin de merak etmeyin.

Bu topraklar için canlarını veren binlerce şehitlerimize “kelle” deyip, onlara bir selayı bile çok görenler nasıl bu ülkenin insanı olabilir?