Bu sözler kime?

Yabancı sermayeye düşman olduğumuz sanılmasın.
Memleketimiz geniştir.
Çok sermayeye gereksinimimiz vardır.
Kanunlarımıza aykırı olmamak koşuluyla yabancı sermayeye güvence tanımaya hazırız.
Türkiye’mizi layık olduğu uygarlık düzeyine eriştirebilmek için ekonomiyi ön planda tutmak gereklidir. Çağımız, ekonomi devridir Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.
Yurtta barış, dünyada barış.
Ne mutlu Türküm diyene!
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medeni insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
İrtica fikirleri güdenler, muayyen bir sınıfa dayanacaklarını sanıyorlar.
Bu katiyen bir vehimdir, zandır.
Terakki yolumuzun üstüne dikilmek isteyenleri ezip geçeceğiz.
Yenilik vadisinde duracak değiliz.
Dünya müthiş bir cereyanla ilerliyor, biz bu ahengin dışında kalabilir miyiz?
İnsan topluluğu, kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir.
Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin?
Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?
Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre
sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir.
Kimsenin fikrine ve vicdanına hâkim olunamaz.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Demokrasi esasen ferdidir, bu vasıf vatandaşın hâkimiyete, insan sıfatıyla iştirak etmesidir.
Milletim! Bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağın adamların kanındaki,
vicdanındaki esas cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an olsun vazgeçme.
Egemenliğini geçici de olsa tevdi edeceğin meclislere bile gereğinden fazla güvenme.
Çünkü meclisler de doğru yoldan sapabilir, despotluk yapabilir.
Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz.
Görürsünüz ki; milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar, hep din kisvesi altında ki küfür ve melânetten gelmiştir.
Kişisel iktidar gibi zararlı bir örnek bırakarak ölmeyeceğim.
Parlamenter bir cumhuriyet kuracağım.
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkûmdurlar.
Millet hâkimiyetini almıştır ve isyan ederek almıştır. Alınmış hâkimiyet hiçbir sebep ve suretle terk ve iade edilemez, tevdi edilemez.
Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz.
En doğru ve en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır.
Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır!

Önceki ve Sonraki Yazılar