Bulmuş da bunuyor!

7 Haziran 2015 milletvekili seçimlerinin öneminin abartıldığı kanısındayım. Bu seçimlerin ‘son seçimler’ olduğunu iddia edenler bile oldu. Nerdeyse ‘seçimlerin anası’ ilan edenler çıktı. Neticede altı üstü bir seçim. Bu memleket ne son seçimler gördü? Daha da neler görecek? Endişeye mahal yok dostlarım.

Bu seçimin geçmiş seçimlerden farkları elbette var. Hatta çok ilginç bir farkı var. İlk defa taze ‘Cumhurbaşkanı’ seçilmiş olan bir kişi büyük bir heyecanla meydan televizyon dört dolanıp duruyor. Belli ki oy istemek artık ‘tik’ olmuş Tayyip Erdoğan’da. Ne zaman bir yerde bir seçim görse kendini tutamıyor ve mitinglere atıyor.

Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhurbaşkanlığı yerine AKP Cumhurbaşkanlığı yapacağını zaten seçilmeden önce çokça ifade etmişti. Bu garabetin adına da ‘Yeni Türkiye’ dediler zaten. Sözünü tuttuğu aşikar. Ne var ki bir rahatsızlığı, bir sıkıntısı var. Garip bir şekilde seçilmiş olduğu makamı beğenmiyor Tayyip Erdoğan.

Memlekette her ne kadar hukuk guguk kalmamış olsa dahi taraflı Cumhurbaşkanlığı başta Anayasa’ya aykırı olduğundan mıdır nedir, bu makamı sevmiyor olmalı ki başkanlık sistemi istiyor. Düpedüz bu makamı beğenmiyor. Hayır, yani madem seçildiği makamı beğenmeyecekti ne demeye Cumhurbaşkanlığı’na aday oldu ki bunu anlamış değilim. Belki bir başkası sever beğenirdi o makamı.

İşin garip yanı ise, seçildiği makamı ortadan kaldırmaya azmetmiş olan kişiye değil de yüzlerce binlerce garibana ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ davaları açılıyor bu memlekette. Cumhurbaşkanı zaten cumhurbaşkanı olduğuna bin pişman olmuş. O makamı ortadan kaldırmak istiyor. İstenmeyen makama hakaret davaları açılıyor.

Dünyada böylesi yaşanmadı dostlar. Hiçbir ülkede bir makama seçilen bir kimse seçildikten sonra “Ben bu makamı beğenmedim. Başka türlü bir şey benim istediğim” demedi. Düşünsenize mahallenizde seçilen muhtar seçildikten sonra” Sayın mahalleliler! Yahu bu makam sadece ikametgah ilmühaberi dağıtıyormuş. Lütfen beni belediye başkanı yapın.” dedi mi hiç? Elbette demedi. İnsan seçileceği makamı önceden bir araştırır öğrenir. Neymiş? Ne işe yararmış? Sırf ortada bir seçim var diye her önüne gelen makama aday olunur mu kardeşim? Bizim apartmanda yönetici seçimi var haftaya misal. Gel ona da aday ol. Bu ne sandık doyumsuzluğudur arkadaş! Bu nasıl bir seçim fetişizmidir!

Her ne kadar oturduğu koltuğu beğenmeyen Tayyip Erdoğan, Anayasa’ya ve seçim kanunlarına aykırı bir şekilde meydanlarda ve izlenmeyen tv kanallarında dört dolansa bile bence muhalefet partileri o kadar tasa etmesin. Günlerini Diyanet İşleri Başkanı’nın lüks Mercedes’i ile geçiren birinden size zarar gelmez. İşgal ettiği koltuğu ortadan kaldırmak için konuştukça oy istediği siyasi parti eriyor haberi yok. Ama hangi parti olduğunu söylemeyeceğim.

Belli ki bir dalkavuk çetesi tarafından kuşatılmış kaçak saray yaşantısı iyiden iyiye ahaliden kopartmış onu. Yabancılaşmış artık o. Egzistansiyalizm esir almış onu.
Yeniden ve bundan böyle her Pazar görüşmek üzere selamlar hürmetler olsun.

Usta ile çekirge
* Ustacım sen hiç sınıf başkanı oldun mu?
* Oldum ama keşke olmasaydım çekirge.
* Neden ki ustacım?
* Tahtaya konuşanları yazacak adam mıydım ben?

Önceki ve Sonraki Yazılar