Duvarın ötesi...
Bugün 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in adını taşıyan “Demokrasi ve Kalkınma Müzesi” açılıyor. Bir aksilik olmazsa, sizler bu satırları okurken, biz arkadaşlarım Altan Burgucu ve Seda Bugari ile birlikte İslamköy’de olacak, sizlere açılışı ayrıntıları ile aktarmaya çalışacağız.
7 küçük kubbeli bir büyük kubbeli müzeyi… Küçük kubbelerin başbakanlık dönemlerini, büyük kubbenin ise Cumhurbaşkanlığını simgelediği müzeyi…
ALTAN’I UĞURLADIK
Gazeteci, TRT eski çalışanı Selçuk Altan’ı da sonsuzluğa uğurladık. 1980’li yıllarda TRT’den kovulduktan sonra felç geçirdiği dönemde, Güneş Gazetesi Genel Koordinatörü Sencer Güneşsoy’un talimatı ile işe başlattığım Selçuk Altan’ı…
Yaşamı sürgünle, haksızlıkla mücadele ile geçen Selçuk ağabey, o moralle felç hastalığını yenip yaşama dönmüştü…
Felci yenen gazeteci, Azrail’e yenildi…
Ve dün dostları ile birlikte Maltepe Camiinden yolcu ettik.
Işıklar içinde yatsın.
BİR SAVCI
Bir savcı düşünün, 17 Aralık soruşturmasından sonra atanıyor ve Reza Zarrab ile bakanların çocukları ve diğer sanıklar için tutuklama kararı istemine imza atan 4 savcıdan biri oluyor.
Tutuklama isteminde, altın kaçakçılığı, kara para aklama, rüşvet verme ve alma iddiaları var.
Mahkeme de iddiaları ciddi bulup sanıkların tutuklanmalarına karar veriyor.
Buraya kadar bir şey yok. Dosyada imzası bulunan üç savcı şu ya da bu gerekçe ile görevden ayrılıyor veya başka görevlere atanıyor. Bir kişi kalıyor.
Ekrem Aydıner.
Bu savcı, tutuklanmasını istediği kişilerle ilgili olarak bu kez aynı delillerle “takipsizlik” kararı veriyor. Gerekçesinde ise, “kuvvetli suç şüphesini” doğuracak “delil” bulunmaması gösteriliyor.
Savcının takipsizlik kararında, işadamı Rıza Sarraf, eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ile eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan’ın da aralarında bulunduğu 53 kişi hakkında “Usulüne uygun delil toplanmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı ” öne sürülüyor. Ayrıca, şüphelilerin “suç işlemek için örgüt kurmak, örgüte üye olmak ve yönetmek, suç örgütünün amaçları doğrultusunda faaliyette bulunmak, suçtan elde edilmiş mal varlığını aklamak, sahte belge düzenlemek, rüşvet vermek, kaçakçılık, fuhuş için kadın temin etmek” suçlarından haklarında kovuşturma yapılmasına yer olmadığı da iddia ediliyor.
Aynı delillerle suçlayıp, bu kişilerin tutuklanmasını talep eden de aynı kişi…
Duvarların ötesinde neler oldu, bir bilen anlatıversin…