Süleyman Karan

Süleyman Karan

Çalınan tek bir oy bile bu halka galiz hakarettir

Her seçimde biraz daha güçlü, organize ve deneyimli bir onur hareketi gelişiyor. Yeni yeni inisiyatifler doğuyor, yurttaşlar paralarını, zamanlarını harcayarak, her türlü tehdide karşı geçim kaynaklarını ve hatta hayatlarını riske atarak, bu onurlu mücadeleye omuz veriyor. Zira bu mücadele bir memleket meselesi, zira bu mücadele bir kişisel onur meselesi, zira bu mücadele Türkiye Cumhuriyeti’ni geleceğe taşıma mücadelesi… Şer ittifakına karşı, farklı görüşlerden, farklı sosyal sınıflardan, farklı etnik kökenlerden, farklı kültürlerden milyonlarca insanın kötülüğe karşı yurdunu savunmasının hikâyesi… Bu hikâye sokakta yazıldı, bugün sandık başında sürecek. Şer ittifakının her türlü sandık haramiliğine, hırsızlığına, manipülasyonuna karşı sandıklar korunacak. Sadece muhalefet oylarını değil, her yurttaşın oyunu korumak her yurtseverin görevi bugün. Mesele dediğimiz gibi bir onur meselesi ve heba edilen her oy, isterse Cumhur İttifakı’nın seçmenin oyu olsun, yine de bizim namus meselemiz. Bu sadece sıradan bir siyasi seçim değil, bu pespayeliğe karşı bir dik duruş.

Sandığın başında dimdik durun

Pek çok seçimde müşahitlikten okul sorumluluğuna kadar sivil inisiyatiflerde gönüllü olan biri olarak biraz deneyimlerimi paylaşayım istedim bu seçim gününde… Bu büyük bir fedakârlık değil hemen bunu belirteyim, şu son birkaç aydır tüm boş zamanlarımızı bu çalışmalara vermek de öyle… Zira bu güzelim ülke bundan çok daha fazla fedakârlığı hak ediyor. Bunu belirttikten sonra hemen devam… Her şeyden önce saat 06.30’da sandık başında oldunuz. Zarfları ve pusulaları sayıp mühürlemek ilk göreviniz. Bu arada gerilim yaratmayıp, iyi bir gözlemci olmak ve soğukkanlılığı asla elden bırakmamak da… Zira sizi provoke etmeye çalışanlar çıkabilir, bilin ki onların kabadayılığı fos kabadayılıktır. Yine de her sandıkta her sandık kurulu üyesi ve müşahitle insani bir ilişki kurmanın yolları var. Bunu mantıklı konuşmalarınızla, vücut dilinizle yapabilirsiniz. Siz orada seçimin namuslu bir biçimde yapılması için varsınız, bu sizin en büyük gücünüz. Büyükşehirlerde genelde işiniz kolay, ama yine de o sandıkta ya da okulda iktidar partisinin ya da yedek lastiklerinin gözüne girmek için her türlü çirkefliği yapabilecek mahalle serserileri olabilir. Bunları tanımak hiç zor değil… Grup halinde yengeç yengeç yürüyen, önlerindeki kişinin paçasından ayrılmayan yağcı tipler varsa, hele bir üst ceket ceplerinde aynı renk kalem taşıyorlarsa bilin ki bunlar onlar. Bunlar özellikle sandıklar açılmaya başladığı sıralarda sınıflara girmeye kalkabilir. İşte bu tip durumlar için, tüm namuslu yurttaşların bir arada olması büyük önem taşıyor. Bu haramilere asla geçit vermeyin, bu sizin en doğal hakkınız.

O sınıftan sadece tuvalet için çıkın

Seçim süresi boyunca doğal ihtiyaçlarınızı karşılamak dışında o sandıktan ayrılmayın. Eğer ayrılacaksanız da mutlaka sabahtan tanıştığınız ve güven duyduğunuz bir sandık kurulu görevlisinin orada olmasına dikkat edin. Unutmayın o sınıftaysanız, orada kullanılan her oy size emanet edilmiş demektir. Ve o sandıkta eğer art niyetli bir namussuz varsa, bir boş anı bekleyecektir. Ve ne yazık ki, Yeni Türkiye’de böyle namussuzların nüfusa oranı oldukça artmış durumda.

Kuşa çevrilen yasayı da bilmek gerek

Elinizde mutlaka bir seçim kitapçığı bulunsun, son kanunları gösteren bu kitapçığı, gerekirse sandık kurulu başkanına karşı kullanmanız gerekebilir. Zira malum devlet memurlarının bazıları bu iktidarın maşası gibi davranmayı bir görev belleyebiliyor. Eğer böyle meslek ahlakından yoksun, halkın oyuna göz dikmiş bir sandık kurulu başkanıyla karşı karşıyaysanız, size en büyük yardımcı o kuşa çevrilmiş olan kanunlar olacaktır. Ha buna rağmen hâlâ haramilik yapmakta direniyorsa, mutlaka bir itiraz dilekçesi yazın ve seçim sonrasında onu takip edeceğinizi ve yakasını bırakmayacağınızı net bir biçimde belli edin. Bilsinler ki bedel ödeyecekler. Bu yağcı, yancı, halkın oyuna göz dikmiş tipler işte bundan çok korkar. Ve tabii ki bu sadece bir boş laf olarak kalmasın, o halkın oyunu çalan kişinin mutlaka cezalandırılmasını sağlamak da bir yurtseverlik görevi olmalı.

Sahte ihbarlara hazır olun

Bu seçimde daha önce karşılaşmadığımız bir kumpas daha var, kabaca bir ihbar mekanizması… Bu ihbar mekanizmasını kullanacak olanlar ise şer ittifakının içinde yer alan partilerin il ve ilçe örgütleri olacak. Sandıkta beklediklerinden daha az oy çıkmış yerlerde (yani hemen her yerde), bir telefonla oraya kolluk güçlerini çağıracaklar. İşte bu noktada eğer gelen kolluk güçleri de yandaş davranıyorsa, onlara direnmek de boynunuzun borcudur, eğer ki sizi derdest ederlerse bile o sırada yaka numaralarını mutlaka alın ve onlardan da mahkemelerde hesap sorun, asla peşlerini bırakmayın. Tek bir sandıkta bile bu baskıya boyun eğmemek gerek. 

İş okulda bitmiyor

Seçimler bittiğinde sayım yapılıp, mutabakata varıldığında, mutlaka ıslak imzalı mazbatanızı alın ki, daha sonra olabilecek bir manipülasyonu ortaya çıkaracak bir belgeniz olsun. Hâlâ işiniz bitmedi… O oyların konup mühürlendiği torbanın sağ salim ilçe seçim kuruluna teslim edilmesi şart. Yol boyunca ne rezillikler yaşandığını önceki seçimlerden biliyoruz. İlçe seçim kuruluna torbalar teslim edildiğinde ise bu kez o civarda beklemenizde fayda var, çünkü o sayım sırasında da her türlü çirkefe başvuracak olanların bulunması ihtimal dâhilinde… Çok olmalısınız ki, haramiler at koşturamasın. Takipte olduğunuzu bilsinler ki, terör estiremesinler, dik durun ki tek bir oyu bile çalamasınlar, tek bir oyu bile yakamasınlar.
İşte özetle size bir günlük yurt savunması… Bu fedakârlık bu ülke için devede kulak… Bu fedakârlık gelecek nesillere boynumuzun borcu. Bu fedakârlık, pespayeliğe karşı ahlakımızı korumak… Sonuç ne olursa olsun, içinizin rahat olması için tek bir oyu bile çaldırmadığınızı, kendinizin ve bu milletin onurunu koruduğunuzu bilmektir doğruluk… 

Önceki ve Sonraki Yazılar