'Çamura yatma' erbabı

Sirkte palyaço gösterisi mi izliyoruz, yoksa partiler seçim çalışması mı yapıyor, belli değil. Hayır, araya cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsur da karışıyor, her an, her koşulda ve her fırsatta kafasını televizyondan evlerimize uzatarak bildiğiniz seçim propagandası yapıyor.
Benim açımdan dünyanın en katlanılmaz sesine ve hitabet tarzına sahip bu adam alenen suç işliyor. Göstermelik bir tarafsızlık bile yok ortada. Hukuku paçavraya çevirmiş, medyayı ele geçirmiş, devletin her kuruluşunu babasının çiftliği gibi kendi hizmetine sokmuş, kafasına göre takılıyor.
Partiler suç duyurusunda bulunuyor, Yüksek Seçim Kurulu'nda tek bir kişi dışında hiç kimse bu adamın seçim suçlarına ses çıkarmıyor...
Şimdi, soruyorum herkese, böyle bir Yüksek Seçim Kurulu'nun idaresindeki seçimlere mi güveneceğiz?
Önümüzdeki seçimlerin şaibeli olduğunu artık ilkokul talebeleri bile idrak ediyor.

***

Adam anket şirketlerini bile hizmetine soktu. Tüm toplumu anketlerle yönlendirmeye çalışıyorlar. “Istırırım, yalarım” diye ortalıkta gezinen, güce tapan paçavraları sinek gibi AKP'ye çekmek için gece gündüz çalışıyorlar.
HHH
Tüm çabalarına rağmen iktidar partisi güç kaybediyor... Hiç kuşkusuz bu güç kaybı seçim sonuçlarına da yansıyacak. Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsur işte bu yüzden büyük telaş yaşıyor. Her gün kafasını televizyon ekranlarından evimize o yüzden sokuyor. Kaçınılmaz sonunu geciktirmek için çırpınıyor. Yargılanmaktan kurtulmaya, en azından yargı karşısına çıkacağı süreyi uzatmaya uğraşıyor...
Bunun için her şeyi yapabilir.

***

Seçim ruh haline kendisini fazlasıyla kaptırmış olan dostlarımızın zannettiğinin aksine, şaibesi garantili 7 Haziran genel seçimi pek bir şeyi değiştirmeyecek. Sandıktan ne sonuç çıkarsa çıksın, hatta HDP barajı geçsin ya da geçmesin, niteliksel bir farkın oluşması mümkün değil. Tüm araç ve yöntemlerle AKP iktidarını muhafaza etmeye mahkum bir güruhtan söz ediyoruz.
Hiyerarşik biçimde suç işlemiş, ayakkabı kutularında paralar yakalatmış, maaile paralar sıfırlamış, Türkiye Cumhuriyeti'nin dandik anayasasını ve hukukunu dahi ayaklar altına almış bir güruhtan söz ediyoruz.
Elerinde onca gencin kanı olan, halka eziyet eden, halkı katleden bir güruhtan...
Dünyanın hiçbir yerinde ve döneminde bu tür iktidarlardan demokratik mekanizmalarla kurtulmak mümkün olmadı. Karşımızda düello kuralarına uyan şövalye ruhlu centilmenler falan yok. Bildiğiniz 'çamura yatma' erbabıyla muhatabız.

***

İpliği pazara çıkan AKP, her gün düzenli olarak suç işleyen bir unsurun liderliğinde, meşruiyetini her geçen gün kaybederek erimeye başladı. Devlet mekanizmasını sirke çeviren bu güruh için artık 'sonun başlangıcı' olduğu ortada.
Sonu gelen bu gayrimeşru iktidarın diktatörlük eğilimlerini güçlendireceğini pekala öngörebiliriz.
Dolayısıyla, seçimin 'büyü'süne kendimizi fazlaca kaptırmadan, diktatörlüğe karşı nasıl mücadele edeceğimizi hesap edelim. Bugün Türkiye'nin en hakiki gündemi diktatörlüğe karşı kavga hazırlığıdır...

Önceki ve Sonraki Yazılar