Çaptan düşme korkusu mu?! Yaranma telaşı mı?

Kendini geliştirememiş, aklı botoksunda sıkışıp kalmış dar beyinli bazı sanatçılarımız sizi de deli etmiyor mu?!

Emekçi kadınlar gününün arifesinde 3-4 gün arayla ağızlarını açıp sonra da kapatamayan iki ünlü kadın oyuncu, şarkıcı, şovmen vb.

En önemlisi ise ikisi de anne!
Çocuklarına rol model olacaklar. Kim falan demeyin, isimlerini yazmam; benden prim alamazlar...

“Erkek çalışsın, kadın evde çocuklarını kendi büyütsün, yemeğini yapsın, kocasını karşılasın” dedi biri, kendi televizyon programında.

Kanım çekildi. Dünya beyefendisi bir adamı bile karşısında şaşkına çevirdi. O adam Mehmet Aslantuğ. Adam gibi adam derler ya...

“Tam bu değil galiba. Bu biraz sertleşmiş hali. Üretime girmesi lazım kadının. Muasır medeniyet seviyesi başka türlü olmuyor, var ya Ata’nın işaret ettiği” diye yanıt verdi ama kadın anlamadı. Kendince toparlayacak dedim ama o battıkça battı.

“Onu yapsın. Evde de kadın baskın, dışarıda erkek, erkek egemenliği diyorum, erkek üstünlüğü, baskısı demiyorum. Erkek ege-
menliği güzel bir duygu gibi geliyor bana” demez mi!!!

Allahım aklımı koru, yazarken bile ensemden ağrı giriyor... Aslantuğ ise “Özgürlükten kastın üretimde de olması dâhil değil mi oraya, üretimde. Yani hayatın içinde. Yoksa gezip tozmuyor özgürlükten kasıt” sözleriyle okkalı bir cevap veriyor. Bir yandan da içinden “Ah bu cahil ve bir yerlere yaranmaya çalışan kadın artık sussa. Neden geldim ki ben bu programa” demiş midir acaba?!

Ve Aslantuğ artık dayanamıyor ve noktayı koyuyor:

“... kadın evinde üretimden çekilip bütün istikbalini bir adamın vicdanına, aşkına, samimiyetine, günün sonunda bir gün aklının karışmasına, yanılgılarına bırakmamalı.” Kocaman alkışı hak etmiyor mu sizce de!

“Sperm bankasını bırak, inşaata git”

Yanlış duymadınız. Aynen ağzından dökülen sözlerin içinden sadece bir cümlesi bu. Tamamını yazmaya utandım.

Bu ne seviyesizlik!...

Bu kadın sanatçımız yıllardır Güven Endeksi araştırmalarında Türk halkının en çok güvendiği ünlüler listesinde sürekli birinci çıkıyordu. Bu sayede de birçok markanın reklam yüzü oldu ve servetine servet kattı. Türk halkına borçlu olduğu servetini unutmuş anlaşılan.

Seni buralara getiren, “abla” diye bağrına basan inşaat işçilerine çok büyük özür borcun var. Buna rağmen affedilemeyeceksin belki ama hiç olmazsa insanlık adına bir adım atmış olacaksın...

Evler, arabalar, villalar, kabarık banka hesapları bu milletin sayesinde oldu. Bu kadar servetin arasına bir de danışman tutup genel kültür ve insanlık ve dersleri de alaydın.

Estetiklere harcanan paranın binde biri ile kitap alıp en azından haftada bir kitap okusalar belki kurtaracaklar durumu.

Yoksa bunu düşünemeyecek kadar botokslanmış mı bunlar!...

Kafamda “DELİ” Sorular

* Edirne Valiliğinin “189 gebe çocuk” açıklaması, ileride daha vahim sonuçların tüm Türkiye genelinde geleceğinin habercisi
mi?!

* Ahmet Şık ve Murat Sabuncu’nun tahliyesine sevinebildik mi?

* Emeklilere geriye dönük borç çıkarılmayacak müjdesine sevinelim tabii ama maaşların hâlâ asgari ücretin altında olduğunu da
unutmadan! Tüm sanatçılarımızı bulundukları noktaya, üne ve servete kavuşturan halkımız karşılığını en azından “saygı” ile almalı... Hoş kalın!...

Önceki ve Sonraki Yazılar