Almanya Parlamentosu’nun son kararı çok önemli.

Yakında AB ülkelerinin birçoğu benzer kararlar alacak ve konu AB’nin ortak konusu olacak.

Kim ne derse desin bundan böyle Türkiye’nin AB ile ilişkileri Ermeni ipoteğindedir.

Türkiye'’in yalnızca AB ile değil tüm dünya ile ilişkilerinde artık ciddi sorunlar var.

AKP’nin son beş yıllık politikası Türkiye’yi karanlığa sürükledi.

'Arap Baharı'yla mutluluktan havalara uçan AKP'nin bu sevinci kursağında kaldı.

Tunus’ta AKP dostu Müslüman Kardeşler iktidarı kaybetti.

Mısır’da Sisi AKP dostu Müslüman Kardeş Mursi’yi devirdi. Libya’da AKP dostu İslamcılar iktidar olamadı ve tümü Sünni olan bu ülkede iç savaş yaşanıyor.

Irak’ta Sünni aşiretler ve Mesut Barzani ile ittifak kuran AKP şimdi orada da sıkıştı.

Suriye'de durum ortada.

Orada savaşan tüm terör örgütlerine destek veren AKP artık batılı müttefikleri tarafından bile sevilmiyor.

Herkes IŞİD konusunda AKP’yi sorumlu tutuyor.

AKP çaresiz.

Düşürdüğü uçaktan dolayı Rusya ile düşman. ‘Alevi Esad’ı desteklediği için Şii İran’la kavgalı.

Dost ve müttefik bellediği Ürdün Kralı bugünlerde dedesinin Osmanlı’ya ayaklanmasının 100. yılını kutluyor.

Kutlamalar yılsonuna kadar sürecek ve herkes Osmanlı ile Türkler hakkında ileri geri konuşacak.

AKP’ye kala kala Vahabi ideolojisiyle Suudiler ve Katarlılar kaldı.

Katarlı Emir Temim AKP dostu ama Suudi Kral Selman Sisi’yi çok daha fazla seviyor.

Adamların tek bir derdi var: Esad...

Esad’dan kurtulmak için AKP ile her türlü tezgâhın içindeler.

Diğer Körfez ülkelerinin kral, emir ve şeyhleri İslamcı AKP’den hiç hoşlanmaz.

Karanlık para işleri başka bir konu. AKP’nin korkulu rüyası  PYD.

PYD'nin arkasında baş müttefik ABD var.

AKP’nin işi gerçekten zor.

Zarrab hikâyesini unutsak bile.

IŞİD artık çok ciddi bir konu.

AKP ciddi bir çıkmazda.

AKP’nin yani Türkiye’nin başı belada.

Türkiye'nin ne bölgesinde ne de dünyada hiç bir dostu yok.

Dandik bir-iki kral, emir ve şeyhin dışında.

AKP'nin Türk toplumunu ve devletini İslamlaştırma çabası onları sevindirir.

Hele hele bu çaba biraz da Vahabilik kokuyorsa.

AKP’nin anti-demokratik, baskıcı ve insan haklarına aykırı politikaları ise onları hiç ilgilendirmez.

‘Arap Baharı’ öncesinde Türkiye herkesle dosttu.

Tüm dünya Türkiye’ye hayranlıkla ve dostça bakıyordu.

Esed’in Esad olduğu yıllarda.

ÖSO, Nusra, IŞİD, PYD ve benzeri örgütler yoktu.

Her şeyi çok ciddi bir şekilde düşünme zamanı.

Amatörce değil profesyonelce. Ama da çok  dürüstçe ve akıllıca.

Hayal kurmanın âlemi yok.

Afrika turları işe yaramaz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dış politika danışmalarını dinlememeli.

Uganda’da adını andığı Osmanlı kahramanı Emin Paşa bir Alman Yahudisi’dir.

Bir ara Müslüman sonra da Hıristiyan olmuş ve İngiliz ajanı olarak ölmüştür.

Uganda Devlet Başkanı Museveni ise askeri bir darbeyle işbaşına gelmiş ve 30 yıldır ülkeyi yönetiyor.

Başkan Hazretleri iki hafta önce özel kuvvetler komutanı olan oğlunu tümgeneral rütbesine yükseltmiş ve yerini ona bırakabilme olasılığını ima etmiş.

Darbelere karşı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaret ettiği ikinci ülke Kenya’da durum çok daha vahim.

Bu ülkenin Devlet Başkanı Kenyatta seçimle geldi ama Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde soykırım suçlamasıyla yargılanan tek cumhurbaşkanı sıfatını taşıyor.

Başkan Hazretleri devletin en önemli mevkilerine kendi akraba ve yakınlarını atamış ve ülkede konuşulan yolsuzlukların sınırı yok.

Kenyatta, Uganda Cumhurbaşkanı Museveni gibi İsrail’in Afrika’daki en önemli dostlarından biri. Son durak Somali'yi anlatmaya gerek yok.

Afrika'nın belki de dünyanın en yoksul ülkesi.

Neredeyse 40 yıldır iç savaş yaşıyor.

Radikal İslamcı ElŞabab örgütü ABD ve Batı işbirlikçisi 'daha ılımlı' yönetime karşı savaşıyor.
Hepsi de Sünni.

Başta CIA ve MOSSAD olmak üzere dünya istihbarat örgütlerinin bir çoğu Kenya'ya komşu ve çok stratejik konumda bulunan bu ülkede cirit atıyor.

AKP ise bir hayal peşinde.

AKP artık çaresiz.

Duygusal davranmaya gerek yok.

Kolay değil ama hemen 2011 öncesine dönülmeli ve Türkiye’yi  yaklaşan büyük belalardan kurtarmalı.
Suriye'den başlayarak.