Türkiye, AKP Hükümeti ve Tayyip Erdoğan’ın mezhepçi/şeriatçı ihtirasları nedeniyle hızla bölgeyi kan gölüne dönüştürecek bir savaşa sürükleniyor.

Çünkü, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi bölge savaşının da fitilini ateşleyecek çok tehlikeli bir hamledir.

Eğer Erdoğan iktidarı Suriye’ye bir askeri müdahale gerçekleştirirse, bunun karşısına çıkacak güç sadece Esad yönetimi ve PYD gibi bölgesel güçler değil, başta İran olmak üzere Rusya ve Çin gibi dünyanın büyük aktörleri de bu savaşta taraf olacaktır.

Ayrıca Lübnan Hizbullah’ı gibi bölgenin çok önemli askeri ve politik aktörleri de Türkiye ile savaşa girecektir.

Hizbullah zaten şu anda Suriye Ordusu ile birlikte IŞİD’e karşı savaşıyor.

Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi cehennemin kapılarını açacaktır.

Bölgede sonu gelmeyecek ve milyonlarca insanın kanını akıtacak bir mezhep savaşını başlatacaktır.

İdare hukukunun en temel ilkesidir; seçim kaybeden ve istifa ettiği için yeni hükümet kurulana kadar geçici olarak görev yapan hükümetler, devletin günlük işleyişi dışında hiçbir önemli karar alamazlar.

Eğer bunu yaparlarsa hukuka aykırı hareket etmiş ve yetki aşımı gibi bir suçu işlemiş olurlar.

Şimdi sormak gerekiyor; AKP Hükümeti daha bir ay önce seçim kaybetmedi mi? Peki, bu hükümet seçimi kaybettiği için istifa etmedi mi?

Bu sorulara ‘hayır’ yanıtı verecek bir kişi var mı dünyada? Yok!

O halde nasıl oluyor da AKP Hükümeti büyük bir ülkeyi bölgesel savaşa sokuyor? Söyler misiniz, nasıl?

Peki, cumhurbaşkanının böyle bir yetkisi var mı? Yok!

Nereden bakarsanız bakın hukuk dışı bir durumla karşı karşıyayız.

TSK, IŞİD destekçisi Erdoğan ve AKP Hükümeti'nin gerici politikalarına alet olmamalıdır.