Erzurum yerel basınında bir manşet: “Dadaş'ın yapamadığını Rizeli yaptı.” Rize'ye övgünün nedeni, Rize Üniversitesi Senatosu'nun aldığı karar; üniversitenin adının bundan böyle Recep Tayyip Erdoğan olarak değiştirilmesi. Erzurumlular'ın  kızdığı yer ise, anlaşılan Erzurum Atatürk Üniversitesi Senatosu. “Niye daha önce akıl etmediniz” kızgınlığı. Zamanlama mükemmel değil mi? Oldum olası siyasi isimlerin, ne tür olursa olsun, spor sahalarına, kapalı salonlara ve okullara verilmesine karşıyımdır. O kişinin dönemi geçince, bir gecede eskir. Öğrenciler ister istemez o siyasi görüşle bütünleştirilir. Bu yüzden hadi Cumhurbaşkanları (güya) tarafsız, onların isminin verilmesini kabullenmiştik de, doğası gereği, taraf olan Bakan, Başbakan ve Milletvekillerinin adının verilmesi hoş değil. Ha vatandaş parasını kendi vermiştir, hakkıdır. Bitlis Eren Üniversitesi gibi... En çok da Milli Eğitim Bakanları'nın ismine okul var. Bilmem, farkında mısınız? Tabelayı görmesek, hatırlamadığımız isimler çoğu. Yani devletin parasıyla saltanat süreceksin, sadece karar mekanizmasındandır diye, adını duvarlara yazdıracaksın. Yok öyle yağma. Bu ülkede “saplar da samanlar da” çabuk dönüyor, bence küfrettirmeyin kendinize.. Fikret Otyam Usta'nın tören konuşması geldi aklıma. Onun ismini bir ilçede, bir meydana veriyorlardı. Tören sırasında teşekkür etti ama ekledi: “Keşke yapmasaydınız. Yarın bizi sevmeyen birileri kazanır belediyeyi ya değiştirir ya küfreder her gün” demişti. E kolay değil Otyam olmak. Kaç ülkede, kaç liderin heykellerinin yıkıldığına, adlarının üstünün boyandığına tanık olmuş. Benimki nacizane bir hatırlatma.... Bu kibarca “şirin” görünme yarışı başladığında, sonu gelmiyor. Mustafa Kemali de en çok yıpratan yerli yersiz, onun adını kullananlar değil mi?