Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Neo - Truva atı veya Ne olacak şu AB'nin hali?

Perşembe günü yapılan referandum sonucu İngiltere halkı yüzde 48 hayır ve yüzde 52 evet oyuyla AB’den çıkma kararı aldı.
Aslında İngiltere’nin birliğini bile tehdit eden bir sonuç alındı. İskoçya ve Kuzey İrlanda Birleşik krallıktan kopabilir.
Aslında bu sonuç pek büyük sürpriz değildi.
Ancak yine de ekonomik ve politik dalgalanma oldu elbette.
Daha geçen yıl oyların çoğunu toplayan muhafazakâr David Cameron bu sonuç üzerine istifa edeceğini söyledi hemen.
İstifa mı? Şaşkın Cameron. Hâlbuki Türkiye’deki siyasilerden birazcık ders alma fırsatı bulsaydı istifa eder miydi?
Şu İngilizlerin kibarlıklarına kendine, cebbarlığı ve kabalığı da anca bize ve Ortadoğu halklarına geçiyor.
Bence zaten Amerika’nın NEO-TRUVA ATI olan İngiltere’nin AB’den ayrılması tam isabet ve AB için çok hayırlı bir iştir.

İngiltere dışında da neo-truva atları var
Muhtemelen neo-truva atı olmaya meraklı bir kaç AB ülkesi de benzer adımlar atabilir. Örneğin, İspanya, Portekiz, Polonya ve belki İtalya da bile…
Daha AB’ ye girmeden AB’nin kuralları ağır gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan hemen referandum olasılığından bahsetti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise CB’ nin bu söylemine  ‘ciddiye almıyorum’ dedi.
Bence Kemal Kılıçdaroğlu bu işi ciddiye alsa iyi olur.
Zira AB sevdası demokrasi tramvayı gibiydi birileri için. Sanırım artık buna da gerek duymayacaklar. Zira AB kuralları yaşama ve yönetme yöntemlerine pek uygun değil.
Bu konuyu çarşamba günkü “terror bahane, yolsuzluk ve rüşvet şahane” adlı makalemde işlemiştik.
Dünyadaki hızlı değişime yüz tutan dengeleri doğru okumak gerekiyor.
Amerika Vietnam, Kamboçya, Laos, Afganistan, Irak, Suriye ve son yıllarda Akdeniz kıyısını alev topuna dönüştürmüş.
Neredeyse tüm Müslüman ülkeleri yine Müslümanlar vasıtasıyla yakmış, dağıtmış ve milyonlarca Müslümanın yine Müslümanlar tarafından katledilmesine yol açmıştır.
Afrika zaten hep kanayan yara!
Amerika ve İngiltere’nin Özellikle Almanya’daki askeri üslerinde ve NATO karargâhlarında programlayıp hayata geçirdiği sözde ‘Arap baharı’ sayesinde o ülkeleri kaosa sürükledi.
Özellikle gençler oralarda bunu önce demokratikleşme hareketi olarak algıladı.
Sonuç ortada. Herkes pişman. Bölünmüş, parçalanmış ülkeler. Milyonlarca Müslüman başka Müslümanlarca boğazlandı.
Müslüman ülkelerin cehaleti ve satın alınan hainler buna uygun ortamı sağladı.

Doğu’dan Batı’ya sıra “AB” operasyonunda
Şimdi sıra biraz da Avrupa Birliği’ni dizayn etmekte. Ancak bu o kadar kolay değil!
Almanya, Fransa, Benelüx ülkeleri, Avusturya merkez ekseni çerçevesindeki AB için bu İngiliz oyunu, pardon referandumu, aslında kendi içinde revizyon ve güçlenme sağlayacaktır.
AB, kazanacağı ivmeyle ABD ile giderek ayrışacak ve belki NATO üyelikleri bile tartışılacaktır. Avrupa Birleşik Silahlı Güçleri gündeme gelecektir.
Yani AB ‘nin kanseri kendi kendine ameliyat yaptı.
AB büyüyerek ve merkezileşerek hızla kendine gelecektir.

Bugün yazdıklarımın garipsendiğini anlayabilirim. Ancak 5-10 yıl önce Irak, Suriye, Libya ve diğer birçok ülkede yaşananların olabileceğini birisi söylese ne derdiniz?

Amerika yakıyor
Sonuçta herkesin kabul edebileceği bir gerçek var:
Amerika NATO’yu ve özellikle Müslümanları kullanarak birbirine kırdırıyor. Gittiği yerleri yakıp kavuruyor. Ülkeleri mahvediyor.
Amerika askeri anlamda Akdeniz ‘den dışarı çıkartılmadıkça sadece biz bölge ülkeleri için değil,  hem Avrupa hem de dünya barışı için bir tehlike olmaya devam edecektir.
Türkiye’nin de içinde olduğu AB, başta Moskova, Tahran, Bağdat, Şam, Kahire olmak üzere bölge ülkeleriyle güçlü ekonomik ve ortak güvenlik işbirliği ile Akdeniz’i barış ve kalkınma denizi haline getirebilir.
Bunu anlayabilen AB güçlenir ve Avrupa Birliği olur.


Önceki ve Sonraki Yazılar