Hatırlayacaksınız CHP geçen seçimde ‘yüzyılın mega projesi’ diye bir proje sunmuştu. ‘Merkez Türkiye’ projesi denilen bu proje “Türkiye’yi 4,5 saat uçuş mesafesindeki 58 ülkenin ticaret, kültür kavşağı yapmayı” hedefliyordu.” 200 milyar dolarlık yatırımla Anadolu’da özel yasayla bir mega kent” kurulacaktı. Bu proje gazetelerde şöyle tanıtılmıştı:
“Türkiye’nin kaderini değiştirecek yüzyılın mega projesi...” Ekonomi ağırlıklı yeni seçim stratejisi ile ezber bozan Cumhuriyet Halk Partisi, 200 milyar dolar yatırım öngören “Merkez Türkiye” projesini bu sözlerle lanse etti. CHP, bu projeyle hedefini 2035 yılına kadar 2.2 milyon kişiye istihdam olanağı ve 33 bin 323 dolar kişi başına gelir olarak açıkladı.”

İnsanda kanser neyse megakentler de aynısı. İstanbul’da birçok kişi işine gidip gelirken günde üç, dört hatta beş saat kaybediyor. İstanbul; Trakya ve Anadolu’da çok geniş bir coğrafyanın yeraltı ve yerüstü sularına el koydu. İstanbul sefalet merkezi oldu. Dünya’daki diğer megakentler de beş aşağı beş yukarı benzer problemlerle boğuşuyor. Şimdi yeni bir megakent neden gereksin. CHP bu kentin 2,2 milyon kişiye iş sağlayacağını söylüyor. Epeyce büyük bir kent olacağı açık. Bu proje başka ülkelerin (örneğin Çin) ürünlerini çevremizdeki ülkelere ulaştıracak bir merkez olacakmış. Demek ki ülkenin kendisinin ihraç edilecek ürünler üretmesine değil başka ülkelerin ürünlerinin pazarlanmasına öncelik verilecek. Bu Şanghay, Singapur gibi büyük bir üretim bölgesini arkasına almış kent veya devletçikler için yararlı bir strateji olabilir ama Türkiye için sanırım uygun değildir. Neden biz kendimiz teknoloji geliştirip, ileri bir sanayileşme sağlayıp ihraç kapasitemizi arttırmıyoruz. CHP 2015 Seçim Bildirgesinde “Türkiye’yi yalnızca bir üretim ve lojistik üssü olmaktan çıkaracak, kendi markalarını yaratan bir ileri üretim ve kademeli olarak teknolojik gelişme üssüne dönüştüreceğiz.” demişti. Ama bu proje bu ifadelerle de çatışıyor. CHP ülkenin gelecekte ulaşacağı teknolojik düzey ve uygun seçenekler için bir plan yapıp halkın önüne koysa ya.

Başka bir husus da Başbakan Davutoğlu’nun bu proje için “bu açık bir intihaldir, hırsızlıktır. Akademik hırsızlık.” demesidir. AKP ve CHP bu konuda aynı bakış açısına sahipse bir problem var demektir. Demek ki bu proje neoliberal bir bakış açısı için de uygundur. Bütün konularda bu iki partinin farklı düşünmesi gerekmeyebilir. Ancak böyle temel bir konuda AKP’nin CHP’nin projesine sahip çıkması söz konusu olmamalıydı. CHP AKP ile neoliberalizm kanalında yarış yapamaz. Bunu seçmenler de yutmazlar. Aslı varken niye taklidine oy versinler.

Yeni bir megakente ihtiyacımız yok. Hatta İstanbul, “kanal İstanbul” gibi uçuk projelerle kalabalıklaştırılmak şöyle dursun belli bir plân dahilinde küçültülmeli. Almanya’da yüzbinlik biblo gibi kentlere gidiyorsunuz, ileri teknoloji, turizm hepsi var. İnsanlar yaya veya bisikletle kentte bir yerden bir yere rahatlıkla ulaşabiliyor. Avrupa’da isim yapmış birçok kent bizim ölçülerimize göre kasaba bile değil. İleri teknoloji için mutlaka megakent gerekmiyor.