CHP bir yaz günü; Sanayi’de dijital dönüşümü tartıştı.

12 Haziran sabahı CHP Genel Merkezi’nde, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla, PM Üyeleri ve TBMM Grubu birlikte Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğuna çıktılar.

Bu heyecan verici sunumu Sıemens Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy yaptı.

Dördüncü endüstri devrimi olarak nitelendirilen yenilikleri sunmanın heyecanı ile ‘Endüstri 4.0 Yolunda: Dijital Fabrikalar’ platformunu tanıttı.

Sürekli sanayici ve iş adamlarına sunum yapan biri olarak ilk kez emeğe saygılı CHP’ye sunum yapmanın heyecanı ile konuşmasını sürdürdü.

Bir fotoğraf karesinde; koca fabrika içi robot dolu ve iki insan var.

Bu fotoğraf sonunda iş adamlarını rahatlatan cümle dudaklarından döküldü:

“Burada grev olmaz!”

Oysa grev bir haktır!

Bu sunumda “Bu fabrikada grev olmaz” diye sevinen işverenler, uykusu kaçmayan iş adamları, vahşi kapitalizmin yok ettiği sendikal dünya, bazı iş kollarındaki acımasız rekabet dijital dünyanın kaçınılmaz gerçeği olarak yansıyor.

Merhaba Dijital Dünya! “Bu robot işimi elimden aldı.

Ona kızamıyorum.

Hain diye bağırdım duymuyor.

Banka müşterisine ‘Merhaba, hoşgeldiniz!’ deyince; kadın o mekanik sese bir sevindi bir sevindi Şaşırdım kaldım. Oysa bu kadın müşterimiz beni severdi. Robot, adıyla seslenince sevindirik oldu.”

Aynı gün evde annesi sordu:

“Seni niye işten çıkardılar?”

“Robotlar geldi!”

“Onlar kim ?”

Onlar makina anne, onlara robot diyorlar.”

“Nasıl, makina insanın işini mi yapıyor?”

“Evet!”

“İnsansız olur mu?”

“Oluyor anne, bak beni işten çıkardılar.”

Anne, “vayy dünya vayy,” diyor.

Bol üretim, ucuz emek, yok olacak emek örgütü sendikalar düşünsün!

“Orta sınıf oluştu. İstekleri oluştu.

İnsanlar artık uzun yaşıyorlar.

Milyarlarca insan 90 yaşında ölüyor.

2040’a geldiğimizde; milyarlarca insan ve istekleri olduğu için insan gücüne gereksinim duyulacak.

Gelecekte istihdam artacak.”

Herkese düşen görevler var. Sanayiciye, bilim insanlarına, siyasetçilere düşen görevler var.

4.0 bir tsunami patladı ve dünyaya yayılıyor.

Başka programlarda patlayacak ve dünyaya yayılacak.

Bu kuşak farklı kuşak.

İnanın kodlama dört buçuk yaşına düştü.

Basit bir robot yapmak için herşey var.

“Bu gençler kız peşinde koşmak yerine programlar, robotlar yapıyor, ödüller alıyorlar.

Geç dostum geç, geçmişin güzelliklerinden söz etme, onlar anılarda, gelecek bu işte!.

Geleceğin fabrikalarında servis yok, yemekhane hatta ışığa bile gereksinim olmayacak.

Geleceğin fabrikaları sanayi bölgelerine değil bozkıra kurulup dünyaya ses verecek!

Geleceğin yazılımı bulutlarda olacak…

Soruların yanıtı bulutta, sorunca yanıt buluttan hemen geliyor.

Bu dünyayla tanışmak heyecan verici.”

Bunun adı kas gücünden beyin gücüne yolculuktur.

Bizim beyin göçümüz çoktan yola çıktı.

Ülkeyi yönetenler anlayışlarını ne zaman değiştirip, dönüştürecek?