CHP'nin Tahir Elçi raporu
Tahir Elçi’nin öldürülmesinin üzerinden beş gün geçti. Elçi cinayetinin sır perdesi hala aralanmış değil. Olayın gelişimi ve sonrasında yaşananlar Elçi’nin bir dönemler bölgenin kaderi halini alan faili meçhul cinayetler zincirinin son halkasına eklemleneceği izlenimi veriyor. Bölge adım adım faili meçhul cinayetlerin sıradanlaştığı o karanlık günlere mi dönüyor? Elçi cinayeti bunun habercisi mi?
Adalet Bakanı Bozdağ önceki gün Elçi'nin öldürüldüğü yerde 83 delilin toplandığını açıkladı. Bozdağ, olay yerinin krokisinin çizildiğini, bölgedeki tüm kameraların incelemeye alındığını bildirdi. Deliller arasında deforme olmuş mermi çekirdeğinin bulunduğundan söz etti…
Deforme olması hangi silahtan çıktığının bulunamayacağı anlamına mı geliyor? O deliller olayı aydınlatmaya yetecek mi? Yetmeyebileceği izlenimi veren bir rapor var masamda. Altındaki imza Naci Sapan’a ait. Sapan Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nin eski Başkanı. Bölgeyi en iyi bilen isimlerden. Seçimlerde CHP’den Diyarbakır milletvekili adayıydı.
Elçi cinayetinin ardından CHP Lideri Kılıçdaroğlu tarafından görevlendirildi. Olay yerine gitti, incelemelerde bulundu, bir rapor kaleme aldı. Raporu dün Diyarbakır’a giden CHP liderine sundu.
Sapan önemli tespitler yapıyor raporunda. Delillerin ayaklar altında olmasından tutun Elçi’nin çatışma anında polislerin silahından çıkan kurşunla vurulmuş olabileceği ihtimaline, kaçan iki şahsın tedavisinin Suriçi’nde yapıldığına kadar pek çok ayrıntıyı paylaşıyor. Raporun detayları önemli. O nedenle aynen aktarmak istiyorum…
***
“Olay: Tahir Elçi’nin öldürülmesi
Tarihi: 28 Kasım 2015 (Cumartesi)
Olayın vuku bulduğu bölge:
Balıkçılarbaşı semtinde tarihi dört ayaklı minarenin önü
Olay nasıl gelişti:
Balıkçılarbaşı semtinde bulunan tarihi dört ayaklı minarenin ayaklarına yönelik yapılan silahlı saldırı olayı ile ilgili kınama açıklaması yapılırken. Minarenin bulunduğu alanda basın toplantısının sona ermesi ile birlikte başlayan kargaşaya denk gelen kısa süreli zaman diliminde polisler tarafından takip edilen silahlı şahıslar, iki polisi şehit ettikten sonra basın toplantısının bulunduğu sokağa girdikten hemen sonra çatışma başlıyor. Tahir Elçi’nin basın toplantısı yaptığı alana yönelen ve buradan Sur içi diye tabir ettiğimiz bölgeye girerek kendilerini garantiye almak isteyen, PKK’lı oldukları iddia edilen iki kişi ile polisler arasında kısa süreli çatışma oluyor.
Tahir Elçi’nin vurulma anı
Bu çatışma sırasında, yani 3-5 saniyelik zaman dilimi içinde Tahir Elçi vuruluyor. Yanındaki gazeteciler de dâhil olmak üzere vurulma anına tanık olan yok. O bölgede bulunan ve kaçan şahıslara ateş eden polislerden birinin tabancasından çıkan kurşunun Tahir Elçi’ye isabet ettiği olasılığı var. Tahir Elçi o sırada kendisini koruma altına alacak bir pozisyonda değil, ayakta ve durumu izlemeye çalışıyor. İlk otopsi raporunda, kurşunun yerden eğimli olarak yukarıya doğru Elçi’nin ensesine isabet ettiği tespiti de bu olasılığı güçlendiriyor.
(Yerel kaynaklardan aldığımız bilgiye göre; Polisin ateş ettiği bu iki şahıs yaralı ve PKK’lıların kontrolünde olan Sur içi bölgesinde tedavi ediliyor. Sızan ifadeleri, girdikleri bölgede basın toplantısından haberleri olmadıkları yönünde.)
(Sur içi bölgesi yaklaşık 2 aydır PKK militanlarının, milislerinin ve YDG-H adı verilen gençlik yapılanmasının kontrolünde. Bölgede 2 ay içinde 4 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ellerinde uzun namlulu silahlar bulunan yüzleri maskeli militanlar giriş-çıkışları kontrol ediyor. Tahir Elçi’nin öldürüldüğü alana 100 metre uzaklıktaki bu militanlarla bizzat yüz yüze görüştüm. O bölgensin farklı alanlarında kontrol noktaları var ve bölge bu şahıslar tarafından yönetiliyor.)
Delillerin toplanması;
29-30 KASIM tarihlerinde olay yeri inceleme ve savcılık soruşturması için giden heyete yukarıda sözünü ettiğimiz silahlı militanlar tarafından açılan ateş nedeniyle delillerin sağlıklı bir şekilde toparlanması mümkün olmadı. Savcı, olay yeri inceleme ekibi ve Ankara’dan görevlendirilen müfettişler 3 kez bölgeye girmeye çalıştı, ancak açılan ateş nedeniyle çalışma yapamadılar. Tahir Elçi’nin ölümüne neden olan mermi çekirdeğinin bulunması ihtimalinin de zayıf olduğu kanaatindeyiz.
Sokağa çıkma yasağı kalktıktan sonra yüzlerce kişi o bölgeye girdi. Güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırı gerçekleştiği için bölge tam anlamıyla kontrol altına alınamadı, olay yerinde kriminal inceleme için dizilmiş numaralar bölgeye girişler engellenemediği için oyun oynayan çocuklar tarafından toplanıp götürüldü. Bu nedenlerle sağlıklı bir inceleme henüz yapılmış değil. Zaten, aralıklı yağışlar nedeniyle de ortaya çıkarılması muhtemel bazı delillerinde saptanması olasılığı da ortadan kalkmış durumda. Olay yerindeki mermi kovanlarının bir bölümü bölge güvenlik kontrolü altında olmadığı için yurttaşlarca toplanıp götürüldü. Tahir Elçi’nin kanı hala vurulduğu yerde duruyor.
Elçi’nin vurulma olayının aydınlatılması için güvenlik güçleri ile Sivil Toplum Kuruluşlarının ilk günden itibaren işbirliği yapması gerekirdi. Delillerin sağlıklı bir şekilde toparlanması ortak akıl işi olmalıydı. Görüştüğümüz vatandaşlarında düşünceleri bu yönde. İnceleme heyetine ateş açarak sağlıklı bir çalışmanın yapılmasını engelleyen silahlı militanların üzerinde etkili olma ihtimali olanların devreye girerek bu çalışmanın yapılması sağlanmalıydı.
Sağlıklı bir sonuca ulaşılması ve bu konu ile ilgili net bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması için bütün kesimlerin sağduyu ile hareket etmesi, alınan duyumlar neticesinde açıklamalar yapmaması gerekiyor.
Sur içi bölgesinin durumu
Yaklaşık 2 aydır bölge adeta savaş alanı gibi. PKK militanları, milisler ve YDG-H lı gençler tarafından kontrol altında tutulmaya çalışılan bölgede ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında çıkan çatışmalardan yurttaşlar büyük zarara uğradı. Yaklaşık 10 bin kişinin bölgeyi terk ettiği biliniyor. Çıkamayanların da maddi imkânsızlıklar nedeniyle zor koşullara rağmen yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını bizzat kendilerinden dinliyoruz. Sur içi bölgesinde silahlı direnç bir süre daha devam ettiği takdirde, bu durumun kentin diğer semtlerine taşınma ihtimali yüksek.
Şehit polisler
Olayın başlangıcı: Takip edilen silahlı kişilerin yakalanması için uygulanan yöntemin yanlışlığı tartışma konusu. Silahlı oldukları bilindiği halde araca yönelimleri, yeterli tedbirin alınmamış olması nedeniyle, sonrasında gelişen Tahir Elçi’nin vurulmasına yönelik komplo teorilerinin geliştirilmesine zemin yarattı. Bu nedenle, olayın bir an önce aydınlatılmasında yarar olacağı kanaatindeyim.