Çiftçilerin yoksulluk döngüsü nasıl kırılacak?

Kırsal kesimde yoksulluk daha yoğun. Çiftçiyi bir yandan doğa, bir yandan ürünleri satın alanlar vuruyor. Ürün çok olsa fiyatlar çok düşüyor. Don vurduğunda gelirin tümü kayboluyor. Çiftçi don, sel vb. nedenlerle gelirinin önemli bir kısmını kaybettiğinde topraklarının, hayvanlarının veya makinalarının bir kısmını mecburen ucuza satmakta, bu ise gelecek yıllarda yoksullaşmasını daha da derinleştirmektedir. Bu yıl uluslararası kuruluşlar sosyal koruma konusunu ele alıyorlar. Sosyal koruma; yoksulluk ve kırılganlığı ortadan kaldırmak için sosyal yardım, sosyal sigorta ve sosyal katılım konusundaki politika araçları menüsüdür. Kırsal kesimde sosyal korumanın özellikle hedef aldığı kitleler yoksullar, küçük çiftçiler, kadınlar, gençler ve özel olarak dışlanan gruplardır. Sosyal koruma ile tarım politikaları arasında sağlam bir ilişki kurulması gereklidir. Eğer sürekli yoksulluk ve kırılganlık üreten tarım politikaları uygulanıyorsa sosyal korumanın başarılı olması söz konusu değildir. Gerçekten ülkemizde çiftçiler bir yandan ellerine geçen ürün fiyatları, diğer yandan da girdiler için ödedikleri fiyatlardan oluşan bir makas arasında ezilmektedir.

Sel, don, aşırı kuraklık gibi afetler sıklaşmaktadır. Küresel iklim değişikliğinin artan etkileri hissedilmeye başlanmıştır. İki yıldır üst üste yaygın don olayları görülebilmektedir. Buna karşı tarım sigortaları geniş bir koruma sağlamaktan gerek bazı tehditleri kapsam dışı bırakması gerekse de özellikle yoksulların bu sisteme girememeleri nedeniyle çözüm olamamıştır. Bu nedenle bu gibi felaketlerde devlet desteği akılcı bir şekilde arttırılmalıdır. Bu alanlarda geniş bir istihdam sağlayan kamu yatırım programları (teraslama, ormanlaştırma, meraları ıslah etme vb.) bir taraftan ek gelir sağlarken bir yandan da uzun vadede bu tip kırılganlıkları azaltacaktır. Ayrıca tek ürüne bağlılık bu tip kırılganlıkları şiddetlendirmektedir. Malatya’da kayısı, Alaşehir’de bağcılık tek ürün olduğundan don vb. felaketler geliri toptan yok etmektedir. Ürün çeşitlenmesi yapmak bu açıdan da gereklidir.
Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da çatışmaların yarattığı büyük kırılganlıklar göçlere neden olmuş, yoksulluğu arttırmıştır. Bu alanda kırsal kalkınma çabaları yoğunlaştırılarak köylerin yeniden yaşanabilir hale gelmesi sağlanmalıdır.

Kırsal kesimde sosyal korumanın en uzak grupların başında tarım işçileri gelmektedir. Barınma, beslenme, ulaşım, aracısız (dayıbaşlarından bağımsız) iş bulma, asgari ücret vb. konularda yasal değişiklikler yapılmalı, örgütlenmeleri desteklenmelidir. Karşılıksız olarak yoksullara yapılan yardımların kadınlara ve ayni olarak yapılmasında yarar vardır. Parasal yardımlar erkekler tarafından yanlış yollarda kullanılmaktadır. Kırsal alanda sağlık hizmetlerinin kaliteli ve bedava sağlanması yoksullukla mücadelede önemli bir araç olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar