Ciner, işçileri toprağa gömmeyi alışkanlık haline getirdi

Önceki gün akşam saatlerinde Siirt’in Şirvan ilçesindeki bakır madeninde heyelan meydana geldi ve 16 işçi toprak altında kaldı. Yazımı hazırlarken 4 işçinin cesedine ulaşılmıştı, 12 işçi için ise çalışmalar sürdürülüyordu. Ancak yaklaşık 1 milyon metreküp toprağın yer değiştirdiği bir arazide işçilere bırakın sağ olarak ulaşmayı cesetlerini bile bulmak pek mümkün görünmüyor. 

 

Siirt Valiliği yaptığı açıklamada madenin “özel bir şirkete” ait olduğunu söylemiş ancak şirket ismi belirtmemiş. Birçok mecrada da şirketin adına ya da şirketin kime ait olduğuna dair bilgi yok. Ben söyleyeyim, madeni işleten şirket Park Elektrik Üretim, Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ. 


Bu şirket, Habertürk medya grubunun sahibi Turgay Ciner’e ait. Ciner’in madencilik ve enerji alanında faaliyet gösteren şirketlerinin adı Park... 


Park Madencilik’in iş kazası sicili oldukça kabarık. Yaygın medyaya pek yansımıyor ama çok sayıda ölümlü ya da yaralanmalı kaza yaşanıyor. Ancak dünya madencilik tarihine geçen en can acıtıcı iş kazalarından biri Park Madencilik’in işyerinde yaşandı. 6 ve 10 Şubat 2011 tarihlerinde Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesindeki Çöllolar kömür sahasında meydana gelen faciada ikisi mühendis toplam 11 maden işçisi hayatını kaybetti. Her iki olayda 75 milyon metreküpün üzerinde toprak kütlesinin çöktüğü belirtilmişti, Siirt’teki madende ise ilk belirlemelere göre 1 milyon metreküp toprak çökmüş. 


Çöllolar havzasında toprak altında kalan 11 madenciden sadece 2’sinin cesedi çıkarılıp ailelerine teslim edildi, 9’una ise ulaşılamadı. Bu faciadan sonra TMMOB tarafından hazırlanan raporda, kazanın nedenleri tek tek sıralanmıştı. Raporda, biri devlet tarafından işletilen Kışlaköy, diğeri de Park tarafından işletilen Çöllolar madenleri karşılaştırılarak “Havzanın iki ayrı bölümüne ilişkin genel bilgiler birbirine çok yakın olmasına karşın Kışlaköy bölümünde 1984 yılından beri madencilik faaliyetinden kaynaklanan üretim kesintisi ve önemli sayılabilecek iş kazası yaşanmamıştır. Çöllolar bölümünde ise daha 4. yıl dolmadan dünya madencilik tarihinin belki de en büyük kazalarından biriyle karşı karşıya kalınmıştır” deniyor. 


Kaza tarihine kadar yaklaşık 140 milyon metreküp toprak kazılmış 26 milyon ton kömür üretimi yapılmış. Uzmanlar, bu rakamların Çöllolar kömür havzasında bir üretim zorlamasının olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Raporun saptadığı yanlışlıklar şöyle: Üretime geçmeden önce sahanın susuzlaştırılması gerekirken tam tersi bir uygulama yapılarak kömür üretimine ağırlık verilmiş. Sahada açılmış drenaj kuyularının hangi seviyelere kadar açıldığı ve ne kadar su pompalandığı ise bilinmiyor. Ayrıca pompalanan suyu havza dışına taşıyacak kanallar toprak içinde açılmış ve sızdırmazlık konusunda hiçbir önlem alınmamış.  


Gerekli güvenlik sağlanmadan projede öngörülenden daha dik şev açıları oluşturularak bir üretim zorlaması olmuş. Şev açılarının dikliği kar hırsının bir sonucu olarak zorlanmış ve kazanın yolu bilinçli olarak açılmış.

 

Aynı ihmalkarlık devam ediyor


Aynı vurdumduymazlık Siirt’teki kazada da kendini gösteriyor. Bir inceleme yapılması ve raporlaştırılması için zaman gerekiyor ancak şirketin yaptığı açıklamada ihmalkarlığın izleri açıkça görülüyor. 


Park Elektrik, heyelanın nedeni olarak aşırı yağışları gösteriyor. Aşırı yağışın böylesi bir faciaya zemin hazırladığını bilen şirket yöneticileri, neden işçileri bile bile sahaya sürdüler? Gerekli önlemleri almak, heyelan riskinin azalmasını beklemek akıllarına gelmedi mi?. Büyük olasılıkla birkaç mühendis uyarmıştır ancak yönetim “Üretime ara veremeyiz, planlanan şekilde bakır çıkarmamız gerek” diyerek gariban işçileri göz göre göre ölüme göndermiştir. 
Nasılsa ne hesap soran bir devlet, bürokrasi ne de yasa var!

Önceki ve Sonraki Yazılar