Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Çirkin horoz  

Masal işte, olur ya… Çok uzaklarda bir ülkede güzel bir köyde kocaman bir avluda  kendi halinde yaşayan gezen  tavuklar, horozlar ve civcivler varmış.

O köyü gözüne kestiren yine çok uzaklarda bulunan  bir memleketin kralı o avluya gizlice bir horoz yavrusu koymuş.

Ama horoz yavrusunun genetiği ile oynanmış.

Belki de GDO’lu gıda ile beslenmişti.

Garip garip, olur olmaz zamanda öter dururmuş.

Gün geçtikçe de saldırganlaşmış.

Avludaki baş horoz önce hiç oralı olmamış.

Hatta işine de gelmiş büyüdükçe çirkinleşen o horozun yaptıkları.

Avlunun kontrolü bende diye düşünmüş hep.

***

Diğer horoz ve tavuklar önce şaşırmışlar, ama pek görememişler veya görmek istememişler  o horoz yavrusunun içindeki canavarı.

Büyüdükçe çirkinleşmiş ve saldırganlaşmış o horoz.

Birçok horoz da katılmış ona.

Olur, olmadık zaman ötüp, külhanbeylik yapıp, o çirkin sesiyle ve saldırganlıklarıyla güzelim köyün koca avlusunu darmadağın edermiş.

Hatta kümesi haraca bile bağlamış!

Ne istese alıyormuş.

Çirkin horoz tüm avluyu kafasına göre parsellemiş.

Buna rağmen hoşlarına bile gitmeye başlamış, korumuş, kollamışlar o çirkinleşen saldırgan horozu.

Büyüdükçe yaptığı tecavüz ve haksızlıkları görmezden gelmişler, hatta örtbas etmişler.

Yardımcı, hatta ortak olmuşlar her şekilde ve yerde.

Tapmaya başlamış çirkin horoza bir nevi.

O kadar ki, bazıları gagasından akan sümükten bile medet ummuşlar.

***

Bazıları büyük hürmet etmişler ve onun malına, mülküne, günahına ortak olmuşlar.

Tıpa tıp ona benzemişler bazıları.

Hatta boynuz kulağı geçer misali örnekleri bile olmuş.

Baş horoz için artık dayanılmaz hal almış yapılanlar.

Zira olur olmaz şekilde baş horoz ve onun civcivlerini de gagalayıp durmaya başlamış.

Derken, kavga dövüş büyümüş, horozlar birbirleriyle fena kapışmışlar.

Çirkin horoz haddini çok aşmışmış!

Artık işler çığırından çıkmaya başlamış.

***
… Çirkin Horozun başına ne mi gelmiş?
Yarınki SERBEST KÖŞE’mde yazalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar