Çocuklarımızı cam fanusta yetiştirmeyelim

Günümüzde çok korumacı anne ve babaların yaptığı en büyük hata çocuklarını dış çevreden uzak tutarak kötülüklerden uzak tutacaklarına inanmalarıdır. Çocuklarımıza aşırı korumacı davranarak bırakın korumayı, onları belli kişilerin karşısında açık hedef haline getiriyoruz. Biliyorum ki bu korumacı tavrın nedeni, çevrenin ve toplumun bu kadar bozulmuş olması, kimseye güvenemez durumda olmamız. Haksız da değiliz. Ama göz ardı ettiğimiz nokta; çocuklarımızı evlere kapatarak onları tehlikelerden uzak tutmuş olmuyoruz. Karşılaşacakları sorunlara karşı savunmasız bırakmış oluyoruz.

Ülkemizde çocuklarımızın, gençlerimizin karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri olan uyuşturucu kullanımına dikkat çekmek istiyorum. Ne yazık ki, okul koridorlarından alışveriş merkezlerine, parklardan mahalle aralarına kadar ölümcül virüs gibi hızla yayılan uyuşturucu çocuklarımızı tehdit ediyor. Ülkemizde son on yılda, uyuşturucu tedavisi olmak üzere hastanelere yatan hasta sayısının ise yüzde 381 oranında arttığını biliyoruz. Bağımlılık yapan madde kullandığı için hakkında işlem yapılan çocuk sayısı son dört yılda yüzde 114 artmış durumda. Bu çok ciddi bir rakam ve her geçen yıl bu sayı artarak çoğalmakta. Çoğalmanın nedeni olarak öncelikle uyuşturucuya ulaşmanın çok kolay olduğu görülüyor. Artık bırakın ortaokul-liseleri, ilkokulları bile pençesine almış durumdalar.

Çocuklarımızı korumak için öncelikle neden uyuşturucu kullanmaya yöneliyorlar, hangi çocuklar kandırılıp bu çetenin ağına düşüyor, buna bir bakalım istiyorum. Nedenlerini bilirsek mücadele için yola çıkış noktamızı belirlemiş oluruz. Uyuşturucu kullanmaya sevk eden başlıca nedenler şunlardır:

  • Yetersiz ya da çok aşırı aile gözetimi ve ikazı
  • Düzensiz ve fazlasıyla ciddi disiplin
  • Aile ve çocuk arasında iletişim ve anlayış eksikliği
  • Madde kullanımına karşı kurallar ve beklentilerin yetersiz tanımlanması, yetersiz ifade edilmesi ve bu konuda yeterli bilgi sahibi olunmaması
  • Aile çatışması – aile içi şiddet
  • Çocuk/genç, cinsel ve/veya fiziksel istismarı ve ihmali
  • Gencin yaşadığı ve çözümlenmemiş travma
  • Arkadaş grubu baskısı, grubun dışında kalma hissi. Hayır diyememek
  • Psikolojik sıkıntı ve problemler
  • Kullanmanın az zararlı olduğunun algılanması
  • Ve tabiî ki merak!

Bunları okuduğumuzda çıkaracağımız sonuçlar çok önemlidir. Çocuklarımız bizim en değerli varlıklarımızdır. Onlara iyilik yapayım derken daha büyük kötülükler yapmamak için aşırı korumacılıktan vazgeçip her şeyden önce onları sevgi içinde büyütelim. Uyuşturucu çetelerinin hedeflerindeki çocukların genellikle mutsuz, kendine özgüvensiz, başarısız, arkasında ailesi olmayan ya da çok baskıcı ailesi olan çocuklar olduğunu unutmayalım.

O yüzden çocuklarımıza; bu dünyada iyilerin olduğu gibi kötülerin de olduğunu gösterelim. Ama bunu gösterirken onların adına biz karar vermeyelim. İyiyi ve kötüyü ayırt etmesini öğretelim. Çocuklarımızı sokaklardan alarak bilgisayarların başına koyarak sosyal çevreden koparmayalım. Arkadaş seçerken nelere dikkat etmesi gerektiğini gösterelim. Kendilerini yalnız hisseden çocuklar kendilerini diğer çocuklara kanıtlamak için birçok yanlışa düşebilirler. Çocuklarımızın kendi kararlarını alırken onları destekleyelim ama gözlemlemekten vazgeçmeyelim. Hayatın gerçeklerinden kopmadan her konu hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlayalım. En önemlisi “hayır” demeyi öğretelim.

Ailesi olarak onları bir fanus içinde yetiştirir gibi yetiştirmez, hayata hazırlarsak; kendini kimseye kanıtlamak zorunda kalmayan, özgüven sahibi, sevgi dolu, sorumluluk sahibi çocuklar yetişir. Güçlü, kararlı ve ailesinin arkasında durduğunu bilen çocukları kandırmaya kimse cesaret bile edemez.

Önceki ve Sonraki Yazılar