Çürük anketlerle algı yönetimi

Bir anketinde AKP’nin oylarının yüzde 40’ın altında olduğunu gösteren Gezici Araştırma Şirketi'ne yapılan baskılar ve baskınlar, eşiğinden içeri henüz içeri girdiğimiz seçim kampanyasının ne kadar haşin geçeceğinin ilk işareti sayılabilir. Belli ki, kamuoyu yoklamaları ya da bilimsel örnekleme dayanan anketler kampanyanın odak noktalarından biri olacak. Gene belli ki, baskılar artacak, verilen bulgularla ilgili sert tartışmalar patlak verecek. Bu türden baskı ve engellemelere, hem bilimsel araşırma yapmanın hem de ifade özgürlüğünün yeni bir kısıtlaması gözüyle bakılabilir. Araştıramazsın, bir yolunu bulup araştırsan bile, iktidarın hoşuna gitmeyen sonuçları yayınlayamazsın! Nitekim, Gezici Araştırma Şirketi'nin yetkilileri medyanın önemli bir bölümünün AKP’yi yüzde 40’ın altında gösteren araştırma sonuçlarını yayınlamaya yanaşmadığını söylüyorlar. Demek ki, AKP anketlerde çok yüksek görünmek istiyor, gerçek böyle olmasa da. Niçin acaba? *** Bunun bir nedeni neredeyse yüz yıldır biliniyor: “Bandwagon etkisi” ya da sürüye uyma itkisi. İnsan denen sosyal yaratığın çoğunluktan ve kazanandan yana olmak istediği biliniyor. Bu nedenle bir çok kişi etrafı sürekli gözleyip, kimin önde olduğunu ya da yükselmekte olduğunu saptamaya çalışıyor. Bir çok ülkede yapılan anket manipülasyonlarının birinci nedeni bu: Öne geçmek için önde görünmek, kesinkes kazanacağı izlenimini yaratmak. O kadar ki, rakipler umutsuzluğa düşsün, yarışmayı beyhude saysın… O kadar ki, ille kazanandan yana görünmek isteyenler oylarını değiştirsinler ve üstünlük kendisini doğrulayan bir kehanet haline dönüşsün! Sonuçları şişirmenin ve değiştirmenin kimi ince kimi kaba çeşitli yöntemleri var. Bunların ülkemizde de sık sık kullanıldığını biliyoruz. Eğer bir partinin alacağı iddia edilen oylar ilan edilen hata payının istatistiksel olarak açıklanamayacak kadar üzerinde ya da altındaysa, bilin ki bir yeniği vardır! Bunu göze alan şirketlerin sonuçları mundardır! *** Seçim sistemine ve sayım yöntemlerine güven duyulmayan ortamlarda daha farklı manipülasyonlar da akla gelebilir: Örneğin, yapay olarak varılması planlanan ama gerçekçi olmayan oy oranını makul göstermek, halkı ona alıştırmak için anket sonuçları indirilip çıkartılabilir. İki partinin toplumdaki dağılımlarının aşağı yukarı yarı yarıya olduğunun bilindiği bir ortamda, hegemonya kurmaya iman etmiş olan iktidar çevreleri en kaba manipülasyonlardan çekinmezler. Çünkü cezasız kalacaklarını bilirler. Nasıl olsa, denetim ve yargı sistemleri de manipülasyon yapılmasını isteyenin emrindedir. Gözcülük yapması beklenen medya felç edilmişitir. Demokratik sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları kısıtlanmıştır. Yabancı gözlemcilerin ülkeye girmesi engellenmiştir. Umarım önümüzdeki seçim kampanyasında bu türden şeyler yaşanmaz. Umarım, Gezici şirketine yönelik baskı ve baskınlar, 400 milletvekili kazanmak gibi gerçekçi olmayan bir hedefe kilitlenmiş iktidarın tüm süreci çürütecek olan girişimlerinin birincisi değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar