AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, pazartesi günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya gelecek.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Davutoğlu ile yaptığı görüşme sonrası, kurmayları ile konuyu değerlendirecek, ardından da çarşamba günü Milletvekillerine bilgi verip, görüşlerini alacak.
Ortaklık kurulabilir mi?

Bütün bu gelişmelere karşın zor görünüyor.
Davutoğlu CHP’nin isteklerinin kaçını aynen, hangi maddeleri revize ederek kabul ettiklerini, hangi maddelere “evet” demelerinin mümkün olmadığını bildirecek Kılıçdaroğlu’na.
CHP kurmaylarından bir milletvekiline sordum.
“Davutoğlu’nun pazartesine kadar niye bekleme gereği duyduğunu anlayamadım” diye başladı söze.

Terör olaylarının arttığını, her gün insanlarımızı göz yaşları arasında toprağa verdiğimizi anlattı uzun uzun. Sonra da, “Bu durumda, kimi konularda taviz verebiliriz. Önce terörü önlemek gerekir”  dedi ve Davutoğlu’nun, koalisyonla, cumhurbaşkanı arasında kaldığına, iki cami arasında bi namaz durumunda olduğuna vurgu yaptı.

Koalisyon konusunda ise hala açık kapı bıraktı. Çünkü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın etkisi nedeniyle, erken seçimin öne çıktığına vurgu yapıp, şöyle tamamladı sözlerini:
“Biz erken seçimden kaçmıyoruz. Ne var ki, terörün bu denli tırmandığı bir ortamda, erken seçim neyi çözecek.“

Aldığım izlenim, CHP TBMM grubunun Genel Merkezde yapacağı toplantının biraz tartışmalı geçeceği, ancak Genel Başkan’a her şeye karşın yetki verileceği.
Bu arada gözden kaçan bir konu var.

AKP Genel Başkanı Davutoğlu’nun hükümeti kuramaması halinde, görevin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanının erken seçim kararı alması için gerekli 45 günün 30’u geçti. Kaldı 15 gün. CHP AKP arasındaki görüşmeler de en az 7 gün sürse. Sonra, AKP ile MHP arasındaki görüşmeler…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na görev vermek için süre kalmadan Cumhurbaşkanı ülkeyi erken seçime götürebilecektir.
Ortalık savaş yeri, birileri kan ve göz yaşını oya tahvil etmek için kolları sıvamış.

DİSK Genel Başkanı, eski dost Kani Beko, sohbetimizde  KESK, TMMOB ve TTB ile açıkladıkları ortak bildiriyi anımsattı.

“Kürt sorununda; ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş/şiddet odaklı politikalar derhal terkedilmeli, barışçıl ve demokratik yollarla çözüm için gerekli adımlar derhal atılmalıdır.

IŞİD başta olmak üzere ulusal/uluslararası cihatçı örgütlere yapılan askeri, ekonomik, siyasi yardımlara son verilmelidir.”
Ortalık yine toz-duman.

AKP ve Erdoğan, terörün gölgesinde ülkeyi seçime götürür mü?
Dananın kuyruğu haftaya kopacak gibi...