2016 Fransa ya hazır mıyız?

Hazırlık maçlarıyla ilgili yorum yapmayı pek uygun bulmamakla beraber 2016 Avrupa Şampiyonası grup eleme maçlarının ilki olacak 9 Eylül'de oynayacağımız İzlanda karşılaşması için Ulusal Futbol takımımızın son ciddi sınavı olduğundan dolayı bu maçı biraz teraziye yatırmak istiyorum...

Skor iç açıcı, sonuç da UEFA listesinde Avrupa'da bizden biraz üst sıralarda yer alan Danimarka'yı deplasmanda 2-1 yenmişiz... Klasik deyimle, adı üstünde hazırlık maçıdır ve skorlar önemli değildir... Ama ortaya konulan performans 6 gün sonrası ve devamı için her zaman ölçüdür..

Sahanın içine teknik açıdan girmek gerekirse, 90 dakikayı iki bölümde analiz etmek lazım, ilk devre ve ikinci devre... Türkiye adına ilk 45 dakika tam bir fiyaskoydu... Gökhan, Ömer, Ersan, Caner 'den oluşan 4 lü savunma, önünde defansif ön libero Mehmet Topal ve ofansif ön libero Selçuk, oyun kuramamakla beraber birçok top kaybı yaptılar..

İlk yarı, neredeyse Danimarka'nın 3. bölgesiyle bizim 1. bölgemiz arasında oynandı... Rakibin penaltıdan bulduğu, ki A.İlhan'ın acemice neden olduğu bir pozisyondu, golüne kadar topla oynama istatistikleri yüzde 60'a, yüzde 40 aleyhimizdeydi.... 35.dakikada yenik duruma düştüğümüz oyun devrenin bitimine kadar topa sahip olmada biraz lehimize gelişti futbolun doğasında olan skorun yarattığı psikolojik ortamla...

İlk yarıda tek gol pozisyonumuz defansdan seken topun Olcay'ın önüne düşmesiyle geldi, o da yanlış bir vuruşla auta gitti... Karşılığında Danimarka'nın 3 net pozisyonu var... Ölü topların dışında rakip ceza alanına bir tek kanat ortamız yok, bütün kullandığımız taç atışları hep rakipte, ki buraya bir parantez açmak istiyorum, elle atılan bu oyuna sokmalarda özel çalışma yapmamız gerekir. Ulusal Takım seviyesine ulaşmış futbolculara bu öğretilir mi, bu da ayrı bir tartışma konusu...

Devre 1-0 kapanınca ikinci yarıya Emre ve Olcan değişikliğiyle başladık. Oğuzhan ve A.İlhan yerine... Danimarka ise Tottenham'da forma giyen en klas oyuncusu Erikson başta olmak üzere 3 futbolcusunu değiştirdi...Yenik durumda olmamız ve 3'lü defansa dönüp risk almamız ikinci yarı daha hücum ağırlıklı bir oyun ortaya koymamıza yol açtı...

55. dakikada Selçuk, Burak organizasyonunun getirdiği ilk ciddi atak Olcay'ın ayağından akıllı bir plase ile golle sonuçlanınca morallendik... İlerleyen süreçde doğal olarak iki tarafta takımlarının yarısını değiştirerek maça devam ettiler ve son dakikalarda Ozan'ın kendi becerisiyle uzaktan şutuyla skoru 2-1 e getirdik...

İzlanda maçı öncesi en azından özgüven kazandık, ancak endişelerim var: İzlanda son Dünya Kupası'nı play-off da Hırvatistan'a karşı şanssız bir şekilde kaybetti yani ciddi bir rakip... Ayrıca kendi liglerinde 17.haftayı geride bırakmışlar. Yani bizden daha hazırlar... Bu faktörleri futbol direktörümüz değerlendiriyordur, eminim..

Yazımı sonlandırırken, aklıma takılan bir soruyu Terim'e iletmek isterim.. Maç öncesi beyanında asıl hedefinin 2018 Dünya Kupası'na iyi bir takım yaratmak olduğunu dile getirdi... 4 sene sonra Emre'yi yardımcı antrenörmü yapmayı düşünüyor acaba?


HHH
Spor dünyamızdan olağanüstü bir başarı haberi, ama "fair-play" açısından utanılacak bir durumu bilginize sunarak bugünkü köşemi noktalamak istiyorum: Kürek Ulusal Takımımız Dünya Şampiyonasında bronz madalya kazandı, bu bir ilk kürek sporunda, emeği geçenleri kutlarım...
 Ama devamı acıtıcı, Fenerbahçe ve Galatasaraylı sporculardan oluşan takımımıza yönelik kutlama mesajlarında sözkonusu iki kulüp  sitelerinde sadece kendi sporcularının isimlerini andılar.. Yazıklar olsun..

Önceki ve Sonraki Yazılar