Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Demokratik Konfederasyon

Yıllar önce PKK lideri olarak Öcalan, 'Demokratik Konfederasyon' kavramından söz etmişti.
Türkiye, Suriye, Irak ve İran Kürtleri kendi bölgelerinde federal yapılara kavuşacak, sonra da
bu federal yapılar arasında konfederal bir bağ içinde işbirliği yapılacak. Başlangıçta her federal yapı bağlı bulunduğu ülkenin sınırları içinde kalacak, sonra da bölgesel ve uluslararası koşulların olgunlaşması ile birlik olanaklarını zorlayacak.
Yani birleşik Kürt devleti kurulacak.
Rahmetli Özal 1990-1991 döneminde Öcalan'ın bu projesinin Irak boyutu ile ilgilenmişti.
Şimdi Erdoğan Irak boyutuna Suriye'yi katmaya çalışıyor:
Misakı Milli sınırlarına dönmek.

Suriye olaylarının başladığı ilk günden itibaren AKP yönetiminde
Ankara, Halep ve çevresine özel ilgi gösterdi. ÖSO ve benzeri tüm silahlı gruplar Türkiye'den destek alarak Suriye'nin kuzey bölgelerini işgal etti.
AKP yönetiminde Ankara, son dört yılda onlarca kez Batılı müttefiklerine baş vurarak 'Gelin Suriye'nin kuzeyini uçuşa yasak bölge ilan edelim ve Suriye'nin kuzeyinde tampon bölge kuralım' dedi ama olmadı.
Olaylar geliştikçe işin içine IŞİD ve PYD girdi.

Hepsi de Misakı Milli sınırlarının içinde hareket ediyordu.
IŞİD Suriye'nin doğusu ve Irak'ın batısında Sünni bir devlet peşinde koşarken, PYD Suriye'nin kuzey ve
doğusunda Irak benzeri federal bir yapı için mücadele ettiğini söylüyor.
Bölgesel ve uluslararası
denklemler PYD, yani PKK'dan
yana gelişiyor.
Barış Süreci de PKK'nın istediği yönde gelişir ve sonuçlanırsa, Sevr'e doğru bir adım daha yaklaşılmış olacak.

Sevr öncesinde ise Misakı Milli sınırları var.
Belki de AKP yönetiminde Ankara, Sevr, Misakı Milli ve Öcalan'ın demokratik konfederasyon söylemini harmanlayarak yeni bir politika üretmeye çalışıyor.
Süleyman Şah operasyonu bu çalışmanın yeni bir adımı olabilir.
AKP yönetiminde Ankara, PYD ile işbirliği yaparak özerk ya da federal bir Rojova için destek vereceğinin işaretini verdi. Ankara bu adım ile Suriye Kürtlerini Misakı Milli sınırları içine almayı ve bunun karşılığında da onları Esad'a karşı ayaklandırmayı planlıyor.
Barış Sürecinin gidişâtına paralel olarak Suriyeli Kürtler, tıpkı Iraklı Kürtler gibi Ankara'nın ya da AKP'nin müttefiği haline getirilecek.

Her iki bölge de federal Kürt bölgeleri olacak, sonra da Türkiye'deki Kürtler'in durumuna bakılacak.
Bu nedenle 7 Haziran seçimleri çok önemli.
HDP parti olarak seçime girer ve 60-70 sandalye kazanırsa yukarda özetlemeye çalıştığım tüm süreci daha da anlamlı kılacaktır.

Çünkü böylesi bir güce kavuşacak bir PKK doğal olarak AKP'nin bilinen ve bilinmeyen tüm plan ve projelerinin bir parçası olacaktır.
Üstelik PKK, yani Öcalan'nın Rojova'dan dolayı artı bir gücü var.
Bölgede çok ilginç şeyler oluyor ve olacak.
Belki de AKP yönetiminde Ankara, olası gelişmeler karşısında yeni pozisyonlar yaratmaya çalışıyor.
PKK, PYD, Barzani ve IŞİD hep müttefik.
Para Katar'dan.

Saykes-Bicout ve Sevr'in patronları Fransa ve İngiltere şimdilik Ankra'nın dostu.
Tarih tekerrür eder gibi.
ABD bu işe ne der henüz belli değil.
Çünkü ABD'nin AKP hesaplarından farklı olarak bölge ile ilgili değişik planları var.
Örneğin Suudi Arabistan.
Örneğin Mısır.
ABD açısından AKP yönetiminde 'Müslüman' bir Türkiye bu iki ülkeden önemli değil.
İşte bu sebeple 7 Haziran Seçimleri çok önemli.
AKP'nin seçimlerdeki performansı, Obama'nın da tavrını belirleyecek.
Obama, bu performansa göre ya yeniden beyzbol sopasını gösterecek yada ayakkabı kutularında gofretler gönderecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar