Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Deniz Gezmiş’in parkası

"Şeytan” öyle bir laf etti ki, eminim Ankara’daki Karşıyaka mezarlığından bile Deniz Gezmiş’in kahkaha sesleri yükselmiştir.
Traji-komik siyaset sahnemize bir de Deniz Gezmiş’in efsaneleşmiş parkesi mizah malzemesi olarak sunuldu.
Deniz Gezmiş’in parkesi çok kişi veya şeye örnek olmuştur yıllardır,
Ancak ‘yalakalık’ malzemesi olarak kullanılması ile  ilk defa karşılaşmıştır.
Tam şeytan işi yani! 
Şeytanlar…
İnanmayanların bile gece mezarlık içinden geçerken, ürktükleri  cinler, hayaletler ve şeytanlar.
Boynuzları ve elinde üç uçlu mızrağı olan korkunç yaratıklar.
Gerçi kendileri yeryüzündeki iki bacaklı  süper şeytanların çırağı bile olamazlar ya, işte onlar.
Şeytana bile ayakkabısını ters giydiren kravatlı, iki bacaklı süper şeytan türleri dünyayı cehenneme çevirmede daha başarılılar.
Bu dünyada süper şeytanlar politikada, iş hayatında, sporda ve tabii sosyal yaşamda oldukça fazladırlar.
Ülkemizde bir de sporda ve son yıllarda spor yorumculuğunda, kurnazlığı ve kıvrak zekâsıyla rakiplerine çalım atma ustası “şeytan” lakaplı eski milli futbolcumuz Rıdvan var.
Onunkisi sadece bir lakap.
“Şeytan” en son öyle bir çalım attı ki, neresinden baksan faul.
Hatta kırmızı kartlık:
“Erdoğan’a bakınca parkasız Deniz Gezmiş görüyorum ”
Haydiii, buyrun burdan yakın, dedirten cinsten.
Peki, ama “şeytan” bu çalımı kime attı?
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a mı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a mı?
Deniz Gezmiş’in parkasına mı?
Yoksa kendine mi?
Yok, yok, bence açık tribüne salladı.
Hatta top stadyum dışında kayboldu.(!)
Tazminat davası açılır mı, göreceğiz.
Pek zannetmem gerçi.
Deniz Gezmiş yıllar önce hukuk eliyle asılarak katledilmişti.
Yani O’na çalım atamaz!
Bunun dışında “şeytan”ın kalıbı zaten bu işe yeter mi?
Buna okuyucu karar versin!
Deniz Gezmiş nesiller boyu antiemperyalist yurttaşların kalbinde büyüyerek yaşıyor.
O’nun parkası bile tüm şeytanlara ve bazılarına çok büyük gelir!
Bir  de özellikle iki ayaklı süper şeytanların panzehiri olan  Deniz’in şahsında temsil ettiği yurtseverlik ve anti-emperyalist fikirler var ki, onlara bu anlamda değinmek bile ayıp olur.
Deniz Gezmiş ‘i anımsayınca insanlar önce büyük vatanseverlik duygusu, sevgi ve saygıyla ürperirler.
İçlerinde birazcık bile insanlık kırıntısı kalmış düşmanları bile saygıyla eğiliyor hatırası önünde.
Bu çalımı övgü olarak anlayan Devlet Bahçeli “şeytan” Rıdvan’a çok kızmış.
Deniz Gezmiş onun için teröristmiş.
Cumhurbaşkanına benzetilemezmiş.
Miş, miş, miş…
Cumhurbaşkanı’nın sanki kendisinin korumasına ihtiyacı varmış gibi hemen atlıyor gözlerini kırpıştırarak.
Seçim barajı aklına geldikçe AKP Genel Başkanı Erdoğan’a yaranmak için hiç bir fırsatı kaçırmıyor.
Vallahi, Devlet Bahçeli kendisine en yakışanı yapıyor.
“Şeytan”a gelince, siyasette dalkavukluk, yerme ve övme hiç bu kadar trajikomik hale gelmemişti.
Ama bu parka pek bol gelir bu kirli oyuna.
Deniz’in parkasından uzak durun şeytanlar!

Önceki ve Sonraki Yazılar