Bu kadarına da pes doğrusu!

İnanın aklım ve mantığım bu ülkede alınan kararları artık algılamakta zorluk çekiyor. Yahu arkadaş atanmak için öğretmen adayları boşuna mı çırpınıyor? Boşuna mı her gün uyarıyoruz böyle yapmaya devam ederseniz bu sorunlar daha da çıkmaza girer diye!

Allah aşkına bizde mi bir tuhaflık var yoksa eğitimi yönetenlerde mi? İnanın anlamış değilim. Tabi bizim YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı kendilerince karar alırlar, sonra da çok iyi bir uygulama deyip yağlandırarak ve ballandırarak bir röportaj verirler ve kamuoyuna duyururlar! Sonucunda olan yine öğrenciye, veliye ve öğretmene olur. Uzun vadede de ülkeye ve bu ülkenin geleceğine, yarınlarına olur.

Doktor- mühendis öğretmenler…

Alın size alınan o kararlardan bir tanesi daha… Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı geçtiğimiz haftalarda bir televizyon kanalında ‘öğretmen niteliğini artıracaklarını’ söyledi. Öğretmen niteliğini nasıl artıracaklarmış biliyor musunuz? Bakan Nabi Avcı’nın açıklaması aynen şu şekilde: ‘Aralık ayında eğitim şûrasını toplayacağız ve inşallah şûradan sonra, hem mevcut öğretmenlerimizin niteliğini daha iyi nasıl artırabiliriz, hem de yeni alacağımız öğretmenlerimizi hangi kriterlerle alırsak daha nitelikli öğretmenler almış oluruz? Bunları masaya yatıracağız. Ayrıca öğretmen niteliğini artırmak için öğretmen kaynaklarımızı da çeşitlendiriyoruz. Örneğin, tıp fakültesi mezunları da gerekli pedagojik formasyonu almak koşuluyla pekâlâ öğretmen olabilmeliler dedik, onun da gerekli düzenlemelerini yaptık’.

Yani anlayacağınız artık tıp mezunu da öğretmen olacak, mühendislik mezunu da öğretmen olacak. Bunun hazırlığını da alt yapısını da merak etmeyin YÖK ile Milli Eğitim Bakanlığı çoktan hazırlamış bile! YÖK geçtiğimiz Ocak ayında bir şöyle bir açıklama yapmıştı: ‘2014-2015 eğitim-öğretim döneminde güz ve yaz dönemi olmak üzere 30 bin kişilik öğretmenlik formasyon sertifikası için kurs açılacak’. Merak ettim, araştırdım nasıl olacakmış bu kurs? Gözlerime inanamadım yedi haftalık bir kurs ile öğretmenlik formasyonu peynir ekmek gibi dağıtılacak. Ayrıca, öğretmen yetiştiren fakülteler dışındaki bir gruba zaten bu yaz formasyon verildi.

Yani şimdi, eğitim fakültesi mezunları, dört-beş yıl okuyup öğretmen olamıyorlar da, yedi haftada kalkıp mühendis olanları mı öğretmen yapıyorsunuz? İnanılır gibi değil, yani eskiden hatırlarsanız mektupla, hatta

birkaç haftalık formasyon eğitimi ile kimler öğretmen yapılmadı ki? Bakın, bilen anlatır belki ama her bilen öğretemez. Bu anlayışın yerleşmesi lazım.

Açıköğretim mezunu öğretmenler…

Buraya kadar anlatacaklarımın yanında, asıl şimdi yazacaklarımı okuyun! Okuyunca hayretler içinde kaldığım, bu kadarına da pes dediğim karara bir bakın…

Bundan böyle, öğretmenliğe açıköğretim ile uzaktan eğitim mezunları da başvurabilecek. (Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Coğrafya, Felsefe vs.) bölümlerden mezunlar, örgün eğitim fakültesi mezunlarıyla aynı şartlarda formasyon almışlarsa öğretmen olabilecekler.

İnanın yazımı offf offf ! diyerek yazdım. Siz, öğretmen olmak için yıllarca uğraşın, dershaneye gidin, özel ders alın yüksek puan alın ve sonucunda işsiz kalın. Öte yandan her önüne gelene öğretmenlik formasyonu verilsin ve onlar da öğretmen olarak atansınlar. 300 bin öğretmen adayı da atanmak için yıllarca uğraşıp dursun. Böyle saçma sapan iş olmaz be kardeşim. Eğitimde son yıllarda yaşananlar bu kadarı da artık olmaz dedirtiyor. Açıköğretim mezunu ve diğer alanlardan mezun arkadaşlar sakın yanlış anlamasınlar. Benim derdim kesinlikle siz değilsiniz. Benim derdim ‘nitelikli öğretmen yetiştireceğiz’ deyip böylesi yanlış kararlar alanlara…

Kısacası, ne diyeyim artık; sözün bittiği yerdeyiz. ‘Birileri herhalde aklımızla dalga geçiyor da biz farkında değiliz.

Önceki ve Sonraki Yazılar