Devamlılık

Öncelikle MERHABA…
Bu, YURT’taki ilk yazım. Ama haftada bir yazılarımın ilki değil. Politik iktisat alanındaki yazılarımın en uzun süreli olanı 1995-2010 arasında DÜNYA Gazetesi’nde yayımlandı. 1990’ların ikinci yarısında SİYAH-BEYAZ ve İKTİSAT Gazetelerinde de yazdım. 2005-2007 arasında 2,5 yıl BİRGÜN’de haftalık değerlendirmelerim yayımlandı. 2012-2014’te günlük SOL’da da haftadabir yazdım.
Birincisi dışında bu günlük gazetelerin hepsi sol cenahtaydı. Dünya, bir sermaye gazetesi olarak bilinir; ama benim yazdığım dönemde yürürlükteki iktisat politikalarına dönük eleştirel yazılarımı orada özgürce yazdım.
Demek istediğim, 1983 sonrasında yazdığım tüm makale ve kitaplarımda olduğu gibi 1995-2014 arasında yazdığım Gazete yazılarında da, 24 Ocak 1980 Kararları ve 9 Aralık 1999 IMF’ye Niyet Mektubu ile biçimlendirilen neo-liberal iktisat politikalarına karşı cepheden muhalefetimde hep bir devamlılık oldu. Şimdi YURT’ta izleyeceğim yol, bu ana çizginin dışına çıkmayacak.

***

Devamlılık yalnızca benim yazılarıma özgü değil; uygulanan iktisat politikaları için de geçerli. 24 Ocak 1980 sonrasında Türkiye büyük bir ekonomik ve toplumsal dönüştürme harekâtına sahne oldu. Sanayileşme sürecini kesintiye uğratan, içerde bölüşüm ilişkilerini köklü bir biçimde bozarak ekonomiyi dışa dönük üretime zorlayan, 1980’lerin üçüncü küreselleşme dalgasına ekonomik-askeri zorlamayla itilen Türkiye’de artık dış dinamikler daha belirleyiciydi. 1989’da sermaye hareketlerinin de serbestleştirilmesiyle dış şoklara tamamen açık bir ekonomiye dönüştürüldü.
Ama aynı tarihte ülke, 1989 yerel seçimleriyle, siyasetin iç dinamiklerine yeniden açık hale geldi. 1990’larda 24 Ocak politikalarında (alternatifi oluşturulamadığı için) hem devamlılık hem kısmi bir kopuş vardı. IMF-Çiller damgasını taşıyan Yedinci Plan (1996-2000) yeniden katı neo-liberal politikalara dönüşü hedefliyor, ama gerçekleştiremiyordu; 1998’deki IMF ile yakın gözetim düzenlemesine rağmen asıl “dönüşüm” 2000’lere kalıyordu.
Ocak 2000’de başlatılan IMF-Dünya Bankası programı, 1980’lerde ekonomiye ve toplumsal ilişkilere yapılan kapsamlı müdahalenin, ikinci büyük dönüştürme hamlesiydi. Devamlılık, 1980’lerde başlatılanları tamamlamak ve yeni alanlara yaymaktı. Özal’ın tohumlarını ektiği, IMF’nin seyrettiği, 1990’larda çözüm üretilmediği için büyüyen bütçe krizinin çözümü de 2000’lere bırakılmıştı. Aynı şekilde bankacılık sisteminde biriktirilen sorunlar da. Ama hiçbiri, IMF ile bir stand-by düzenlemesi gerektirmiyordu. Yaratılan 2001 krizinin de desteğiyle, özelleştirme tam gaz götürülecek, tarımda köklü bir dönüşümle dışa bağımlı yapı pekiştirilecek, sanayideki kan kaybı sürecek, taşıma suyla (dış kaynakla) ekonomiyi döndürme işi iyice çığırından çıkarılacaktı. Bir devamlılık da burada ortaya çıkıyordu: 57. Hükümet döneminde başlatılan “yapısal dönüşüm” ve “fiyat istikrarı” baskısını, AKP Hükümetleri büyük bir hevesle aynen (hatta düşük değerli döviz üzerinden hızlandırarak) kabulleniyor, ithalata ve dış borca bağımlılığı pekiştiriyordu.

***

Devamlılık, 12 Eylül hukukunun AKP döneminde sürdürülmesinde de görülüyordu. Yeni baskıcı yasalarla, polis ve yargının düzmece iddianameleriyle, Anayasayı tanımadığını hergün haykıran taraflı bir Cumhurbaşkanı figürüyle, seçimlere gölge düşüren YSK ve RTÜK kararlarıyla ve yüzde 10 seçim barajıyla ülke bugün dolu dizgin şaibeli bir seçim sürecine ve demokrasi-dışı mecralara sürükleniyor. Haftaya YSK üzerinden devam.

Önceki ve Sonraki Yazılar