Devlet adamlığı!

Mustafa Kemal’in dikkatini çekiyor İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın ciddiyeti, her gün gece gündüz Mecliste devamlı sırasında, öğrenmeye çalıyor.

Gazi etrafındakilere soruyor “İsmail Hakkı Bey’in bir sıkıntısı var mı?” diye.

“Yok efendim disiplinli adam” diyorlar.

“Mebus seçildiği için hakkını vermeye çalışıyor.”

Birgün yine Atatürk

Uzunçarşılı’ya Meclis’te rastlayınca yanına gidip “İsmail Hakkı Bey, neden kendinizi yoruyorsunuz. Ben sizi özellikle tarih konusundaki çalış- malarınızı daha rahat yürütebilmeniz için mebus yaptım. Çünkü size başka kaynak bulamadık. Siz rahat rahat araştırmalarınızı yapın. Devamlı Meclis’e gelmeyin. Önemli bir şey olursa biz sizi çağırırız.”

TC’nin kurucusunun bilime insana saygı ve vefasına bakın.

Yeni açılmış bir Meclis zamanın en büyük tarihçisini destekliyor.

1950 yılında Adnan Menderes

Abdülhamit’in kızının sıkıntı içinde olduğunu öğrenince örtülü ödenekten ev kirasını vermeye karar verir.

10 yıl öder ve 1960 sonrası kesilir bu yardım.

Devlet demek vefa ve sahiplenme demek.

Bunun için zaten devlet adamı diyoruz.

Kişileri sevse de sevmese de duygusallığını bırakıp herkese sahip olacak.

Babalık yapacak, yol gösterecek.

Türkiye’de binlerce sahip olunmayı bekleyen değerimiz var.

Sadece para da istemiyorlar, hatırları bilinsin istiyorlar.

Bugün bulunduğunuz mevkiler elinizden gidebilir, paranız da kalmayabilir.

Bir takım insan da sizden intikam almak duygusu ile dolu olabilir.

Ancak devlet adamı iseniz ülkeye, millete katkıda bulunmuş herkese sahip olursunuz.

Olmazsanız siz de sizden öncekiler gibi tarihin yaprakları arasında kaybolup gidersiniz.

Adnan Menderes için oğlunu kurban etmeye kalkanlar 18 ay sonra asılırken nerede idiler?

Ortaya bile çıkmadılar, kaçtılar.

Bizim de öldükten nerede ise 30 yıl sonra itibarını iade etmek aklımıza geldi Menderes ve ailesinin...

Ne kadar acı değil mi?

Ülkeye hizmet etmenin hiç primi yok.

Onun için belki de bu işe soyunanlar keselerini iyi doldurmaya çalışıyorlar.

Kim bilir psikolojik bir içgüdü...

Gençlerimize ve çocuklarımıza ne öğreteceğiz?

Ülken ve milletin için değil, kendin için çalış, zaten kimse senin kıymetini bilmez!

Sıkıya gelirsen kaçar paranı yersin.

Artık bu dünyada o da zor!

Ortadoğu’daki büyük başkanların eş ve çocuklarından bile o paraları aldılar.

Üstelik taptıkları heykellerini de kırdılar.

Demokrasi şeffaflık gerektiriyor...

Devleti yönetenler de şeffaf bir yola girerlerse her konuda hesap verebiliyorsunuz.

Ancak değerlerinize sahip çıkmak başka bir iş.

Onun hesabını her zaman verebilirsiniz.

Bir kentin peyniri, kedisi, suyu ünlü olabilir ama esas değer o kentin yetiştirdiği topluma yararlı insanlardır.

Ülkenin de öyle .

Sahip çıkmak hepimizin görevi.

Devlet adamlığı ise büyük olmakla olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar