TIR konusu çok ciddi.
Türkiye'de olduğu kadar dünyada da tartışılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu konu ile ilgilenenleri 'vatan haini' ilan ediyor.
Batı medyası 'TIR'lar Türkiye'nin savaş suçu işlediğini kanıtlıyor' diyor. Ankara ve İstanbul'daki yabancı elçilik ve konsolosluklar kendi başkentlerine sürekli rapor gönderiyorlar. Bu raporlarda muhalefet liderlerinin TIR'lar ile ilgili açıklamaları yer alıyorlardır'.
Muhalefet liderleri 'Erdoğan ve Davutoğlu IŞİD, Nusra ve diğer gruplara verdikleri destekle savaş suçu işliyorlar' diyor ve 7 Haziran sonrasında bunun hesabının sorulacağına vurgu yapıyorlar.
Geçen hafta dış politikanın önemini vurgulamış ve muhalefetin bu konu üzerinden AKP'yi sıkıştırması gerektiğini yazmıştım.
AKP içte değil dışta çok tehlikelidir.
Dışta çok tehlikeli oyunların içinde olduğu için içte daha tehlikeli tezgahları sürdürmek zorunda.
Konuşulan tüm yolsuzluklar, anti demokratik tutum ve davranışlar ve dikta eğilimler bu tezgahların gereğidir.
Peki tüm bunları izleyen yabancı elçi ve konsoloslar bu olup bitenleri nasıl rapor ediyorlar?
Örneğin ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın diplomatları.
Obama, Cameron, Hollande ve Merkel'e neler anlatıyorlar?
'Türkiye ile ortak değerleri paylaşan ülkeler'.
Erdoğan'ın hiç ciddiye almadığı değerler.
Örneğin anayasa ve yasalara uymak.
Örneğin işini gücünü bırakıp seçim kampanyasına katılmak.
Örneğin her konuşmasında muhalefet partilerine yüklenmek.
Örneğin devletin bütün gücünü kullanarak herkesi sindirmek.
Buna da 'batının çağdaş değerleri ile harika demokrasi' deniyor
Obama, Cameron, Hollande ve Merkel buna ne der bilemem ama onların Ankara'daki elçilerinin ne yazdıklarını çok merak ediyorum.
Şu Wikileaks yine bir sızdırma numarası çekse de her şeyi öğrensek.
Acaba Erdoğan ve Davutoğlu hakkında ne yazıyor ne tür analizler yapıyorlar?
Özellikle Obama'nın Ankara'daki adamı!
7 Haziran öncesinde ve sonrasında AKP ile ilgili ne düşünüyordur?
Düşünmekle de kalmayıp ne yapıyordur?
ABD nasıl bir Türkiye kurguluyordur?
AKP'li ya da AKP'siz.
Telepati ve önsezilerime göre tercihen AKP'siz.
Obama ve 'ortak değerleri' paylaştığı Cameron, Hollande ve Merkel Erdoğan'dan sıkıldılar.
Onlara göre bunun bir çok siyasal, sosyal, kültürel ve psikolojik nedeni var.
Onlar için TIR önemli değil.
TIR'ın adı üstünde: Transports Internationaux Routiers
Yani: Uluslararası Kara Taşımacılığı
'Orta değerlere inananlar' hep birlikte Suriye'ye taşımacılık yapmışlar.
Bin TIR girmiş kaçı çıkmış bilen yok.
TIR girmiş kime gitmiş bilen yok.
Var ama doğrusunu söyleyen yok.
Türkmenler, IŞİD, Nusra, ÖSO ve diğerleri.
Bir de dünyanın dört bir tarafından taşınan on binlerce ruh hastası 'cihatçı'.
Belki bu adamları da TIR'ların içine doldurup Suriye'ye taşıdılar.
TIR'ların içinde uzun süre kaldıları için TIR'lattılar.
TIR'ların kapıları açılınca her tarafa dağılıp kesip biçmeye başladılar.
Gözü dönmüş çakkallar gibi.
'Allah bizi Alevi ve Şii öldürmek için yarattı' diyorlar.
TIR kültürü işte böyle bir şey.
TIR'larda bulunan ilaçlar aslında kamuflaj için değil bu kültürü kışkırtmak için gönderiliyordu ruh hastalarına.
Daha fazla TIR'latsınlar diye.
İşe de yaradı.