Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Dokunmak güzeldir hadi dokunuverelim

Önce; “Hodri meydan..! Kaçmayın! Dokunulmazlığı kaldıralım” dedi Başbakan Davutoğlu.

Kimse böyle bir çıkış beklemediğinden herkes şaşırdı. Kafalar karıştı..!

‘Kapalı havuz’ medyası  önce morardı… Ne yani, ne oluyor? Yaydan öyle bir ok fırladı ki nereye gideceği belli değil.

Tabi çok geçmeden gizli ellerin müdahaleleri başladı ve okun adresi belirlendi. Sonunda bakla çıktı ağızdan.

Hedef tabiki muhalefeti dizayn ve hatta yok etme operasyonuydu.

‘Dokunulmazlığı kaldıralım’ demek meğer muhalefetin dokunulmazlığını kaldıralım demekmiş. Boşuna tedirgin olmuş kapalı ve açık havuz medyasının sahipleri.  Vatandaş da boşuna heyecanlanmış.

Laf başka, niyet başka, icraat başka.

Meclise sevk edilen beş yüz civarı ve ezici çoğunluğu muhalefet milletvekilleriyle ilgili olan dosyalar ortalığa saçıldı. Ama aralarında tabi 17 ve 25 Aralık dosyaları elbette yok.

Birilerinin önüne yatmakla övünen malum şahıslar da yok. Hapse atılacak milletvekilleri zikredilmeye başladı. Özellikle HDP milletvekillerinden boşalacak yerler için AKP’li adaylar erketede.

Tabi erken seçim hesapları ve tabii başkanlık hayalleri. Halbuki fikir özgürlüğü hariç  her türlü suç dosyaları makam ve mevki ayrımı olmaksızın dokunulmazlık zırhından çıkmalıdır.

Aslında sadece fikir özgürlüğü temelinde dokunulmazlık olsa ne güzel olurdu değil mi? Fikir beyanı dışında zaten hiç kimsenin dokunulmazlığının olmaması gerekir çağdaş bir toplumda.

Yani bu haliyle tasarlanan , muhalefete karşı hukuk darbesi yapıp başkanlık diktasına yol açmaktır.

 Maalesef özellikle Ana Muhalefet  kendi güzelim “kürsü hariç dokunulmazlık kalksın” görüşüne daha çok sarılıp dik duracağına AKP nin hukuk darbesi yoluna taş taşımaktadır.

Gündoğdu Meydanı’nda 1 Mayıs

İzmir Gündoğdu Meydanı’nda bu yıl bayram ve mücadele havasında geçti 1 Mayıs mitingi. CHP İl Örgütü de başta İl Başkanı Alaattin Yüksel ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olmak üzere meydandaydı.

Bu arada CHP demişken, CHP  İzmir İl Örgütü “laiklik anayasada olmasın” diyen hadsizliğe karşı gece 21.00 de ışık söndürme eylemleri başlattı ve 5 Mayıs’ta  Göztepe’den Karşıyaka’ya insan zinciri oluşturacak.

Bu eyleme eminim on binlerce duyarlı İzmirli katılacaktır. Miting sırasında bir ara DİSK işçileri tarafından büyük bir halay gurubu oluşturuldu.

Başkanların da halay çekenlerin arasına katılmasının iyi olacağını  belirttim bazı arkadaşlara. Halay halkası oluşturuldu hemen. Ama sadece kendilerinin olduğu küçük halay gurubu. Küçük olsun benim olsun! Düşünceli gülümseyip oracıktan ayrıldım.

Güvenilir arabulucu

Washington’daki bir konferansta HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, iki tarafın da güvenebileceği bir arabulucuya ihtiyaç olduğunu, bunun da ABD olabileceğini belirtmiş!

Hiç yakışmıyor bu laflar daha geçen yıl tüm Türkiye’nin partisi olma iddiasıyla TBMM de üçüncü olmayı ve arayış içindeki özellikle genç seçmenlerin kalbini kazanmayı başaran bir Türkiye siyasetçisine.

Yazık, yılandan medet umar hale düşmek denir buna.
Etnik veya dini söylemlere dayanan siyaset işte böyle esir eder adamı. Halbuki çözüm, özellikle sosyo-ekonomik ve kültürel öneriler, projeler üretmekten geçer.





Önceki ve Sonraki Yazılar