Doları kim yükseltiyor?

Faiz lobisi, dolar lobisi falan gibi son yılların popüler “sanal lobicilerine” kapılmadan direkt söyleyeyim... Doları biz yükseltiyoruz; bireysel yatırımcılar ve şirketler... Yani öyle dışarıdan ülkemize karşı bir kumpas falan yok... Olduğunu varsaysak bile, şu anda ülkenin içine sürüklendiği ekonomik ortam buna çok uygun. Siz verileri iyi okumaz, iktisadın dengelerini görmezden gelip “hamasi siyaset” yaparsanız uygun ortamı gören ve kar hırsı yüksek çevreler de bunu kullanır...
Rakamlara bakalım...
21 Mayıs itibarıyla bankalardaki yabancı para cinsinden mevduat gerçek kişilerde 110 milyar 928 milyon dolara ulaşmış. Tüzel kişiler yani şirketlerin mevduatı ise 106 milyar dolar olmuş. Bir önceki aya göre artış yüzde 11.
Hem vatandaş hem de şirketler açısından inceleyelim durumu... Dolarını bozdurana bedava saç tıraşı, yüzde 20 indirim gibi ‘vatansever’ kampanyalar işe yaramamış. Çünkü halkımız elinde ne varsa gidip dolara yatırıyor. Hatta geçmişteki alışkanlıklarını da bırakarak...
TEB Yatırım/BNP Paribas Stratejisti Işık Ökte, dün bir TV kanalına yaptığı açıklamada “İlk defa kurda görülen yukarı harekette DTH hesaplarında yerlinin satışa geçmediğini görü- yoruz. Genelde yukarı hareketlerde yerlinin satıcı olduğunu gördük şu an bunu görmüyoruz. Merkez Bankası’ndan 300 baz puanlık artış sonrası bile dün yerli tarafa satış değil, alış olduğunu gördük. Onun için kurda iyileşme görmüyoruz. Dün kurda 4.56’nın test edilmesini beklerken 4.65 direncinin yukarı kırıldığı bir sabah yaşadık. Bu da Merkez Bankası’nın tekrar harekete geçeceğini ve hamlelerine devam edeceğini göstermekte” diyor. Yani halkımız faiz yükseldiği halde dolar almayı sürdürüyor.

Bu yıl 74 milyar dolar borç ödemesi

Vatandaş, parasını değerlendirmek için döviz alıyor ancak şirketler bunu zorunlu olarak yapıyor. Türk şirketlerinin toplam döviz varlıkları açıkları 223 milyar dolara yaklaşmış durumda. Sadece özel sektörün bu yıl ödemesi gereken borç miktarı faiziyle birlikte 74 milyar dolar. Kurların yükselmesi üzerine şirketler de gelecekteki maliyetlerini düşürmek için alıma geçiyor. Bu talep de kurların yükselmesi üzerinde etki yapıyor.
Tüm bu çalkantılı sürecin üzerine bir de bozulan Merkez Bankası imajı var... IMF Başkanı bile durumun vahametinin farkına vardı ve bankanın sorumluluklarını yerine getirmesine engel olunmamasını istedi. Tüm özerk kurumların birer kuklaya çevrildiği, ekonominin siyasete alet edildiği bir ortamda 160 değil, 270 müjde de verilse, bozulan piyasa, bozulan aile bütçeleri, bozulan şirket bilançoları ve bozulan moraller düzelmez!

Önceki ve Sonraki Yazılar