Bir aylık Dünya Kupası rüyası bitti, gelelim içerideki kabusa, yani anamızın ligine...
Beşiktaş'tan başlamak istiyorum...
Sezon öncesi iki kriz yaşadı Karakartal. Önder Özen' in istifası ve Kasımpaşa'dan alınan Yalçın Ayhan bilmecesi... Yazılarımı takip edenler bilir, ben çok zor koşullarda sorumluluk alan Fikret Orman ve ekibini hep desteklemişimdir... Ama ilk kez eleştireceğim, neden mi?
Önce Futbol Direktörlüğü konusu: Geçen yıl bu tarihte Beşiktaş yönetiminin futbol direktörlüğü pozisyonunu yaratmasını olumlu bulmuştum... Ancak geldiğimiz noktada bir fiyaskoya tanıklık ediyorum. Eğer Önder Özen'i göreve getiriyorsanız, kendisiyle 10 yıllık, gelen teknik direktörle de, yani Slaven Biliç'le de 5 yıllık kontrat yapmanız gerekirdi... Futbol direktörlüğü pozisyonunun İngiltere'de karşılığı 'menajerlik'tir. Bakın İngiliz kulüplerinin bu konudaki istikrarlı sistematiğine. Dolayısıyla böyle bir kültür alt yapısı oluşmamış bizde. Bu hamle başlangıçta çok masumdu ama, böyle bir son yakışmadı.
Bu aralar duyuyorum, bizzat başkandan, futbol direktörlüğü sistemi devam edecekmiş. Ve galiba adaylar varmış. Sakın ha, bu sezon Biliç'i tek sorumlu olarak devam ettirin, bırakın adamın bu sezon kafası rahat olsun, tek başına götürsün. Bu pozisyona düşündüğünüz kişiyi bence 2015 Mart veya Nisan'ında, ama tamamen Haziran ayını baz alarak göreve getirin, doğrusu budur...
Biraz da transferler ve kadro oluşmasına girelim. Demba Ba alındı, rakam Beşiktaş'ın içinde bulunduğu ekonomik koşullara göre çok lüks, ama genelde çok makul.
Bu transferin başka bir yönü daha var, geçen sezondan kalan Mustafa Pektemek ve Ömer Şişmanoğlu'na ek olarak alınan Cenk Tosun ile beraber bu mevkide 4 oyuncu oldu. Takım içi rekabetin başarı kriterlerinde büyük rol oynadığını kabul ediyoruz. Ama bu durumun sakıncalarının da düşünüldüğünü bilmek isterdim. Özelikle görevini bırakan Önder Özen tarafından.
Belkide Biliç çift santrforla oynamayı planlıyordur, bekleyip göreceğiz.
Stoper pozisyonunu irdelemek istiyorum biraz. Geçen sezonun iyisi Pedro Franco sakatlanmadığı sürece oynayacaksa, yanında partner olarak başta Sivok olmak üzere Ersan, Atiba, Serdar, Atınç, zorunluluktan da olsa Necip gibi bir bolluk var iken, o bölgeye üstelik yabancı kontenjanını etkileyecek başka birinin transferi pek akılcı olmaz...
Bu satırları yazarken adı transferde geçen diğer yabancı alternatiflerin durumunu bilmiyorum ama, alt yapıdan gelen Furkan, Ümit ve Tugay'ları kulübün geleneksel yapısına uygun olarak A takımına kazandırmaları halinde, kadro 2014/15 için yeterlidir...
Ancak bu kadro Şampiyonlar Ligi ön eleme maçında dünya futbol ekollerinin başlarında gelen Hollanda ligini geçen sezon Ajax'ın ardında ikinci bitiren Feyenoord'a yeter mi?
Ne yazık ki bu konuda biraz endişeliyim.
Son yapılan Beşiktaş Olağan Genel Kurulu'ndaki konuşmamda bir tavsiyede bulunmuştum yönetime: “Yeni sezonda tüm ilk yarı maçlarınızı deplasmanda, ikinci yarıyı da yeni stadımızda oynayın. Bunun geçmiş yıllarda emsali de var" diye...
Ancak görüyorum ki bu yapılmamış... Şampiyonluk mücadelesinde tüm rakiplerinizle fikstür azizliği hep içeride oynamak gibi bir durum çıktı karşınıza...
İçerisi Olimpiyat Stadı mı?
Artık geçti başvuru süresi, bunu da eleştiriyorum...
Yönetimde yapılan görev değişiklerine gelince...
Yeni pozisyonlarında Ahmet Nur Çebi ve Mete Vardar kardeşlerime başarılar diliyorum. Ama birçok kişi gibi benim de anlayamadığım futbol şubesi sorumluluğundaki hiyerarşi ve yetki durumunun nasıl olacağı. Bu konuda kamuoyunun aydınlatılması gerekiyor.
Diğer kulüplerin analizlerini takip eden günlere bırakıyorum, çünkü yerim doldu, görüşmek üzere efendim...