Ömer Adıgüzel

Ömer Adıgüzel

Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü

Kısa adı ASSİTEJ olan Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği tiyatronun dünyada barışa hizmet etmek için halk kitleleri arasında etkili bağlar kurulabileceği düşüncesinden hareketle, ayrıca gençlik ve çocuk eğitimindeki rolü göz önünde tutarak, uluslararası bir örgüt olarak 1965 yılında kurulmuştur. Tiyatro aracılığıyla çocukların ve gençlerin yaşamlarını zenginleştiren profesyonel tiyatroları ve tiyatro organizasyonlarını birleştirmek, çocuk ve gençlik tiyatrosunda ortak bir sanatsal standart oluşturmak amaçları arasındadır.

ASSITEJ Türkiye Merkezi de ulusal ya da uluslararası düzeyde kongre, festival, proje, bienal ve atölye çalışması düzenlemelerine katkıda bulunmakta, destek olmakta ve katılımcı ya da gözlemci göndermektedir. 20 Mart Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü olarak kutlanır ve bu yıl ulusal ve uluslararası bildirgelerle bu önemli konu yeniden hatırlatılır. Bu yılki uluslararası bildirge ASSİTEJ başkanı Yvette Hardie ve iki katılımcının yazılarından oluşmaktadır. Yer darlığı nedeniyle başkanın bildirgesini Özgehan Uştuk’un çevirisi ile paylaşıyorum:

“… Dünyamız ayrışma ve bölücülükle parçalanmış durumda. Çevremizde her yerde liderler ve stratejiler insanları ırk, dil, kültür, ekonomik durum, cinsiyet, bir fikre bağlılık, ait olma ve olmama temellerinde birbirine düşürme peşinde… İnsanlığımızın her yönü birileri tarafından bu ayrışmayı daha derinleştirmek ve daha yüksek kuşku ve korku duvarları dikmek için kullanılıyor. Sonuç olarak, Ubuntu isimli, “varım çünkü varsın” ve “bir insanı insan yapan diğer insanlarla olan ilişkileridir” fikirlerini temeline alan Afrika kaynaklı felsefi duruşa sırtımızı dönmüş gibi duruyoruz.

Çocuklarımıza ve özellikle de kendimize yaptığımız bu büyük yanlışlığı nasıl düzeltebiliriz?

Çocuklarımız neyi paylaştığımızı hatırlayacakları ve bir insan olmanın ne demek olduğunu gösteren çoklu gerçekliği kavrayacakları anlara sahip olmalılar. Kendilerine hiç benzemeyenlere karşı duygudaşlık geliştirebilsinler diye bu bölücü dile kafa tutan yeni düşünme yollarını keşfedecekleri alanlara ihtiyaçları var. Dünyanın sunabileceği neşe ve güzelliği hatırlayabilmeleri için bir toplum içerisinde birlikte olma deneyimlerine ihtiyaçları var.

ASSITEJ tiyatronun diğer insanlarla ve daha da önemlisi kendimizle daha derinden bir bağ kurma hissine giden birden fazla kapı araladığına inanmaktadır.

Bir süre önce, New York’taki The New Victory Tiyatrosu tiyatronun çocuk ve gençlere olan faydaları ile ilgili beş yıl süren bir araştırmanın sonuçlarını yayımladı. Beklenmedik önemli sonuçlardan biri, tiyatroya maruz kalmışlığın bu çocuklarda yarattığı geleceğe karşı ümit varlık hissiydi. Bu sonuç, tiyatro gösterimleri ve atölyelere katılmamış çocuklardan oluşan kontrol grubunda ise tam tersiydi ki bu gruptaki çocuklar gelecekteki okuma ve çalışma olanaklarına dair azalan umutlara sahiptiler.

Umut neden bu kadar önemlidir? Umut pozitif enerji üretir ve bu enerji özgüven, irade, azim ve son olarak da insanın kendi yaşamında ve diğerlerinin yaşamlarında farklılıklar yaratabilecek somut eylemlere dönüşür. Her çocuğun umut sahibi olmaya ihtiyacı vardır.

Bu yüzden hadi bugün, kişisel ve sosyal durumları bir kenara bırakıp bir çocuğu ya da genci tiyatroya götürelim ve her çocuğun sanat ve tiyatroya ulaşabilmesi için gösterilen çabayı destekleyelim. Ve biz, bu mesleği icra edenler, hadi kendimizi - bugünün ve yarının aşkına - genç insanların dünya algılarında bir fark yaratabilecek kaliteli deneyimler sağlamaya adayalım…”

Haydi, bir çocuğu ya da genci tiyatroya götürelim. Kutlu olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar