4500 yıl sonra bulunan kadının kemiklerindeki gizem şaşkına çevirdi

4500 yıl sonra bulunan kadının kemiklerindeki gizem şaşkına çevirdi

Ukrayna'da 4500 yıl önce ölen bir kadının kemikleri bulundu. Genç kadının kemiklerinde bulunan detay bilim insanlarını şaşkına çevirdi.

Bilim insanları, kadının kemiklerinin eşsiz süslemelerle dolu olduğunu söyledi. Araştırmalara göre bu işaretler ölümden, bedenin çürüme sürecinden sonra yapılmış olduğunu ortaya koydu.

Polonya ve Ukrayna'dan arkeologlardan oluşan bir ekip, birkaç yıl önce bir dizi höyüğü inceledi. Höyüklerden birinde 25-30 yaşlarında genç bir kadın iskeleti bulunmaktaydı. Poznan'daki Adam Mickiewicz Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü'nden süslemeler üzerine bir makale hazırlayan Danuta Zurkiewicz, "Gömütü çizimler ve fotoğraflarken, dikkatimiz her iki dirsek kemiğinde de görünür olan paralel çizgiler gibi sıradan desenlere çekildi. İlk başta, keşfe kuşkuyla yaklaştık, izlerin hayvanlar tarafından oluşturulmuş olabileceğini düşündük." diyor.

Yalnızca yapılan son analizler konuya ışık tutmayı başarabildi. Zurkiewicz'e göre desenlerin insan elinden çıktığı bariz. Bilim insanları, boya olarak muhtemelen odundan elde edilen katran gibi siyah bir madde kullanıldığını belirtiyor. Zurkiewicz, "Kemikleri süsleme işleminin ölümden ve bedenin çürümesinden sonra yapılmış olması şaşırtıcı. Bunu süslemelerin kemik yüzeyindeki yeri ve boyanın uygulanışından açıkça anlıyoruz." diyor ve bu bulgunun cenaze ritüellerinin bin yıllar önce ne kadar karmaşık olduğunu kanıtladığını ifade ediyor.

Zurkiewicz, durumu, "Kadının ölümünden bir süre sonra mezarı açılmış, süslemeler yapılmış ve kemikler tekrar anatomik düzene sokulmuş" diyerek açıklıyor. (Ukrayna'da Bulunan 5000 Yıllık Elit Mezarı Tekrar Canlandırıldı) Şu ana kadar Avrupa'daki diğer tarihöncesi topluluklar arasında karşılaştırılabilir herhangi bir gelenek olmadığından bu buluşun eşsiz olma niteliği taşıdığını beliren Zurkiewicz, "Şu ana kadar, dövme kalıntısı olarak yorumlanan yalnızca çok az sayıda benzer keşif yapıldı, üstelik bunlardan hiçbiri modern yöntemler kullanılarak analiz edilmedi, bu sebeple tam olarak doğrulanamıyor." diyor.

Yaklaşık 4.500 yıl önce orta Dinyester bölgesinde yaşayan topluluk, göçebe çobanlıkla uğraşıyordu. Sonuç olarak, kalıcı herhangi bir yerleşim kurulmamıştı. Öyle ki bu durum, o döneme ait ev keşiflerinin yokluğundan da açıkça anlaşılmakta. Öte yandan ev ve yerleşimdeki anlayışın aksine, cenazeler için anıtsal gömütler yapılmış ve bunlar çağdaş toplulukların yaşamında önemli bir rol oynamıştı. Zurkiewicz, "Ancak, kadınlar nadiren höyüklere gömülüyordu. O nedenle, kemikleri desenlerle süslenmiş bu kadının topluluğun önemli bir üyesi olması muhtemel" diyor. Ekibin araştırması Baltic-Pontic Studies'in gelecek sayısında yayımlanacak.

Keçi yağı, yabani geyik, buğday ve eğreltiotu… Bunlar 5300 yıl önce yaşamış olan Buz Adam Ötzi’nin son yemeğiydi. Bilim insanları 1991 yılında İtalya – Avusturya sınırındaki Ötztal Alpleri’nde keşfedilen Ötzi hakkında yeni bilgiler elde etmeye devam ediyor.

Bedeni buzulların altında donan adam, dünyanın en eski ve en iyi korunan mumyalarından biri olarak tarihe geçti.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre, bedeni üzerinde daha önce yapılan araştırmalar Ötzi’nin neler yemiş olabileceğine dair ipuçları vermişti, ancak midesi üzerinde yapılan son araştırmada çok daha detaylı bilgilere ulaşıldı.

Ötzi’nin son olarak yabani keçi yağı, kızıl geyik eti, einkorn adı verilen eski bir buğday ve zehirli eğreltiotu yediği ortaya çıktı.

Menüdeki yağ oranı yüzde 50. Yani günümüz perhizlerindeki yüzde 10’luk yağ oranının çok üstünde.

İtalya Bolzano’daki mumya araştırma ekibinden Dr Frank Maixner “Avlandığı yüksekliği göz önünde bulundurursak, bu şekilde bir enerji kaynağına ihtiyaç duyması normal” diyor. “Bunu yapmanın en iyi yolu da yağ almak; yağ, zor koşullarda hayatta kalmak için gerekli enerjiyi sağlar”.

Sonuçları Current Biology’de yayımlanan araştırma, Bakır Çağı’nın mönüsünde neler olduğuna dair bir fikir veriyor.

Ötzi’nin yediklerine yönelik daha önce detaylı araştırma yapılamamasının nedeni, mumyanın midesinin yeni bulunmuş olması.

Bedeninin mumyalaşma şekli nedeniyle Ötzi’nin midesi bulunması gereken yerde değildi.

Ötzi’nin midesinde detaylı inceleme yapan bilim insanları midedeki yağın süt ürünlerinden değil, Alplerde yaşayan dağ keçisinden geldiğini ortaya çıkardı.

Dr Maixner “Ötzi’nin diyeti iyi dengelenmiş karbonhidrat, protein ve yağlardan oluşuyor. Sindirdiği yüksek yağ oranı şaşkınlık verici” diyor.

Ancak bu diyetin Ötzi’nin vücuduna zarar vermiş olduğu da ortaya çıktı. Ötzi’nin bazı atardamarlarında tıkanma olduğu tespit edildi.

Vücudunda yara izleri bulunan Ötzi’nin bir savaşta öldüğü tahmin ediliyor.

Ötzi’nin midesinde bulunan eğreltiotunu ise bitkisel ilaç olarak kullanılıyor olabileceği tahmin ediliyor.

Bir diğer olasılık ise Ötzi’nin yemeğini eğreltiotu yapraklarına sarıp yiyor olabileceği.

Buz adam Ötzi’nin yabani eti çiğ ya da kurutulmuş olarak yediği tahmin ediliyor.