Almanya ve Avrupa'da korkutucu boyutlarda olan çocuk yoksulluğunun nesilden nesile aktarıldığı ve devletin bu duruma müdahale etmediği ifade edildi.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre yoksulluk konusunda araştırma yapan uzmanlar, çocuk yoksulluğu söz konusu olduğunda yoksulluğun tanımının daha geniş kapsamlı olduğuna dikkat çekiyorlar.

Sanayi ülkelerinde çocukların çoğunun maddi sorunlar yaşamadığı, bu ülkelerdeki yoksul çocukların çoğunlukla ne açlık çektiği ne de soğuktan donma gibi tehlikelerle karşılaştığı belirtiliyor, fakat yoksulluğun, toplumsal ve kültürel alanlara katılım sağlayamama anlamına da geldiği vurgulanıyor.

Yoksul ailelerde yetişen çocukların sinemaya gitme olanağı bulamaması, bir enstrüman çalmasını öğrenememesi, özel ders alamıyor ya da masraflı olacağı için arkadaşlarını doğum günü kutlamasına davet edemiyor oluşu,  çocukların kendilerinden çok emin olamaması ve  kolayca arkadaşlıklar kuramayarak, ileride iş hayatında da sahip oldukları potansiyeli tam olarak kullanamamalarına neden oluyor. 

Bu durumun kazançlarının nispeten daha az olmasına ve yoksulluklarını adeta kendi çocuklarına miras olarak bırakmasına neden olduğu belirtildi.

Alman Bertelsmann Vakfı'nın Almanya'daki çocuk yoksulluğuna ilişkin Ekim 2017'de yaptığı araştırmada çıkan sonuçta, 'refah ülkesi' olarak görülen Almanya'da her beş çocuktan birinin yoksulluk koşullarında yaşadığı ve bu durumdan kurtulamadığı belirtiliyor.

Vakfın Yönetim Kurulu'ndan Jörg Dräger "Yoksul olanın yoksulluk durumu uzun süre devam ediyor. Yoksulluktan kurtulmayı az sayıda aile başarabiliyor” şeklinde konuşuyor.

Avrupa Birliği'nin istatistik kurumu Eurostat'ın 2016 yılındaki araştırmasında AB ülkelerindeki çocukların da üçte birinden fazlasının "Yoksulluk ya da sosyal dışlanma tehdidi altında olduğu” kaydedilmişti.

Araştırmaya göre, her iki çocuktan birinin yoksul olduğu Romanya'nın, AB ülkeleri arasında en alt sırada yer aldığı,  Romanya'yı Bulgaristan'ın izlediği ifade edilmişti.

Eurostat'ın araştırmasında, çocuk yoksulluğu konusunda diğer ülkelere kıyasla Danimarka olumlu örnek olarak gösterilse de, Danimarka'da  çocukların yüzde 14'ünün yoksulluk tehlikesi ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekiliyor.

Alman Çocuk Yardım Örgütü'nün (Deutsche Kinderhilfswerk), çocuklara ve yetişkinlere sorduğu yoksulluğun nedenleri ve sorunun çözümü konusunda aldığı cevapların ise oldukça dikkat çekici olduğu belirtildi.

Yapılan ankete katılanların, yoksulluğun en önemli nedenleri arasında siyasetin ilgisizliğinin yanı sıra "Almanya'da çoğu kişinin gelirinin azlığını”  ve "tek başına çocuk yetiştirmek zorunda olanlara verilen para ve sosyal yardım desteğinin yetersiz olmasını” gösterdiği belirtildi.

Araştırmaya katılan ve yaşı 10 ila 17 arasında değişen 600 kadar çocuk ve gencin neredeyse bütün konularda ankete katılan yaklaşık bin yetişkin ile benzer yanıtlar vermiş olması ise oldukça dikkat çekiyor.