Başbakan Binali Yıldırım, Jandarma Genel Komutanlığında Asayiş ve Terörle Mücadele Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.

Yıldırım konuşmasında şu ifadeleri kullanıyor:

15 Temmuz'da alçak terör örgütü FETÖ darbe girişiminde bulunmuş bütün milletimiz buna şahit olmuştur. İnsanları gözlerini hiç kırpmadan bu alçaklar katlettiler, yaraladılar. Milletimize, devletimize, demokrasimize adeta kurşun sıktılar. O gün Jandarma Genel Komutanlığı'nı da alçakla işgal etti.

Bugün terörle mücadelede kıyaslanması dahi mümkün olmayan büyük bir başarı elde edilmiştir. Koordinasyonun, birlikte iş yapmanın katkısı önemlidir ama her şeyden önce terörle mücadelenin Türkiye'nin istiklal mücadelesi olduğu bilincinin bütün kesimlerde yerleşmiş olmasıdır. 

üvenlikle ilgili sorunumuz tamamen bitmezse inanın ki başka konulara yeterince yoğunlaşmamızın bir anlamı olmaz. Artık burası jandarmanın görev yeri, burası polisin görev yeri, burası askerin görev yer. Böyle bir şey yok. Huzuru sağlamak hepimizin görevi. Ahenkli çalışma sayesindedir ki günden güne sadece güvenlik güçlerimize, vatandaşlarımıza alçakça saldırı düzenleyen terör örgütlerine karşılık verilmiyor, bulundukları yerde etkisiz hale getiriliyor. Devlet inisiyatifi almıştır, yönetime hakimdir. 

"PKK'nın yurt içindeki faaliyetlerinin sonlandırıılmasına çok az bir zaman kalmıştır"

Ülkemize girmeye çalışan 50 binin üzerinde yabancı savaşçıyı geri gönderdik. 5 binin üzerinde DEAŞ mensubunu da yakaladık, gerekli hukuki süreci sürdürüyoruz. PKK terör örgütü milletimizin birliğini beraberliğini yok etmeye çalışan bir terör örgütüdür. Bu örgüte karşı da son yıllarda verilen bir mücadele adeta destansı bir mücadeleye dönüşmüştür. PKK terör örgütünün bir daha belini doğrultmasına imkan yoktur. Yurt içindeki faaliyetlerinin sonlandırılmasına çok az bir zaman kalmıştır. Kışa girdiğimiz şu günlerde, sialhlı kuvvet mensuplarımızın asla kış uykusuna yatmak gibi bir niyeti yoktur. 

FETÖ küresel güçlerin kontrolüne girmiş ve hedefleri doğrultusunda her türlü alçakça çalışmayı yapmaktan hicap duymuyor. Kahpe bir şekilde iftiralar atabilmekte masum insanları da örgüt mensubu diye jurnallayabilmekte. Bunların da farkındayız. Herhangi bir mağduriyet oluşturmadan bu çalışmaları yürütmemiz lazım. Buna ihtiyacımız var. Kardeşliğimizi bozmanın bir başka yolu da insanların birbirine düşürülmesi ve böylece örgütün amacına ulaşmasıdır. 

Bu örgütün her türlü işbirliğini yapmaktan zerre kadar imtina etmediğini de bugünlerde birçok ülkede görmekteyiz. Önümüzde zorlu bir mücadele var ama bu mücadelede şunu rahatlıkla görüyoruz. İnisiyatif, üstünlük devletin elindedir.