'Değerli sanat eserinin alıcısı Suudi prens çıktı'

'Değerli sanat eserinin alıcısı Suudi prens çıktı'

Christie's Müzayede Evinin geçen ay New York'ta düzenlediği açık artırmada İtalyan ressam Leonardo da Vinci'nin rekor bedele satılan tablosunun gizli alıcısının Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman olduğu ileri sürüldü.

New York Times gazetesinin Amerikalı yetkililere ve konuyla ilgili bilgisi olan bir Arap kaynağa dayandırdığı haberinde Bin Salman'ın, tabloyu 450,3 milyon dolara kuzeni Prens Bader bin Abdullah aracılığıyla satın aldığı, ancak asıl alıcının veliaht prens olduğu belirtildi.

Prens Bader, ülkesinde imtiyaz sahibi olduğu gazeteye yaptığı açıklamada New York Times'ın haberini yalanladı.

Açıklamada "New York Times'ın hakkımda yayımladığı, tuhaf ve yanlış bilgiler içeren haberi büyük şaşkınlık içinde okudum." ifadeleri yer aldı. Prens'in açıklamasında tablodan veya satıştan söz edilmemesi dikkat çekti.

New York Times, Bin Salman'ın neden tablonun alıcısı olarak görünmekten kaçındığına yönelik, ülkesinde bizzat kendi girişimiyle kraliyet ailesi mensuplarına yönelik yürütülen yolsuzluk operasyonu devam ederken, adının böyle rekor bir sanat eseri alımıyla anılmasını istemediği yorumunda bulundu.

Tablo, uluslararası sanat piyasasında bugüne dek en yüksek bedelle satılan sanat eseri olmuştu. Önceki rekor, 2011'de 250 milyon dolara alıcı bulan Fransız ressam Paul Cezanne'ın "Kağıt Oynayanlar" tablosuydu.

Uzun zamandır kayıp olduğu düşünülen "Salvator Mundi", 2005'te yeniden keşfedildikten sonra 2011'de sergilenmişti. Tablo 15 Kasım 2017'de Christie's Müzayede Evi'nde satışa çıkarılmıştı.

Hazreti İsa'nın Rönesans üslubundaki bir portresi olan tabloda tek elini takdis için kaldıran İsa'nın diğer elinde ise dünyayı simgelen cam bir küre tuttuğu görülüyor.

Suudi Arabistan'da Prens bin Salman'ın 15 Ekim'de başlattığı yolsuzluk operasyonunda aralarında kraliyet ailesi mensuplarının da olduğu 200'den fazla iş adamı Riyad'daki Ritz Carlton Oteli'nin bir katında gözaltına alınmıştı. İş adamalarına yargılanmaktan kurtulmaları ve özgürlüklerine kavuşmaları için milyarlarca dolarlık kişisel varlıklarından feragat etmeleri yönünde baskı yapıldığı iddia edilmişti.