Deyr ez Zor Valisi: IŞİD'in yenilgisine sayılı haftalar kaldı

Deyr ez Zor Valisi: IŞİD'in yenilgisine sayılı haftalar kaldı

Suriye ordusu ve müttefik güçler Deyr ez Zor'un doğu ve batısındaki kenar mahallelere doğru ilerleyişini sürdürüyor. Kentin içindeyse altyapı yenileme ve lojistik takviye çalışmaları hız kazandı.

Deyr ez Zor Valisi Muhammed İbrahim Samra, Sputnik'e verdiği röportajda Rusya'nın kentin ablukasının delinmesindeki rolünü, Batı'nın eylemsizliğini ve ABD'nin bölgedeki gerçek amaçlarını anlattı.

— Sayın Vali, kentin kuşatmasının kaldırılmasından geçen üç hafta sonunda neler değişti? Su, yiyecek, elektrik hizmetleri, tıbbi yardım, iletişim araçları ve sivil halkın normal yaşamı için gerekli diğer koşullar ile ilgili durum nedir?

— Elbette ki Suriye ordusunun ve müttefiklerinin 5 Eylül 2017'de kuşatmayı kaldırmasının ardından, Deyr ez Zor'da kuşatma altında yaşayan kentin sakinleri için pek çok şey değişti. 24 saat sonra Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın talimatıyla kente erzak gönderildi, ayrıca Suriye Kızılayı'nın kanalıyla insani yardım sevk edildi. Gıda taşıyan onlarca konvoy geldi. İçişleri Bakanlığı'na ait ticaret şirketi de sebze ve meyve, ilk ihtiyaç malzemeleri taşıyan araçlardan oluşan birkaç konvoy gönderdi. Şu anda pazarda kent sakinlerinin ve özellikle çocukların hayalini kurduğu erzaktan fazlasıyla bulunuyor. Örneğin birçok çocuk, muzu sadece gördükleri resim ve kitaplardan tanır. Şimdi her şey fazlasıyla var. Kendim de pazara gittim ve gıda olarak gerekli her şeyin olduğundan bizzat emin oldum.

Kuşatma zamanında bir kilogram sarımsağın fiyatı 5 bin pounda (10 dolara) kadar ulaşabiliyordu, soğan da aynı şekildeydi, patatesin kilogram fiyatıysa 4-6 bin pound arasındaydı. Şu anda sarımsağın fiyatı 400 pound (80 cent), patatesin fiyatı da 300-400 pound. Şekerin fiyatı 6 bin poundu buluyordu, şu anki fiyatıysa 300 pound. Durum hızla düzeldi ve ben, aynı zamanda kentin lojistik departmanının başındaki kişi olarak herkese yardım dağıtıldığını ve bugün durumun iyi olduğunu, geçen yıllara göreyse harika olduğunu söyleyebilirim.
Şimdi diğer konulara geçelim. Elektrik hizmetlerini yenilemek gerekiyor. IŞİD kuşatma döneminde elektrik trafolarını imha etmişti. Deyr ez Zor'un güneydoğusundaki El Tayim güç trafosu tamamıyla imha edildi. Yıkılan tesislerin yenilenmesi için on milyarlarca Suriye poundu gerekiyor. Tüm bölgelerdeki şebekeler arızalanmış durumda. Havalimanına giden ana yol üzerindeki elektrik iletim hatları tamamıyla yıkıldı. Fakat biz, elektrik şebekelerini onarmaya başladık ve enerji bakanı konuyu takip ediyor. Bakan, Deyr ez Zor'a seyyar trafonun kurulması konusunu çözüyor ve bu harika bir çözüm.
Su temin sistemine gelince, su kaynakları da teröristler tarafından yıkıldı. Ayaş'ta El Basel adında devasa bir su pompalama istasyonu bulunuyor, IŞİD terör yanlıları, kuşatmanın kaldırılmasından ve çekilmeye başlamadan birkaç gün önce oraya mayın döşeyip imha ettiler. Yenilenmesi için on milyarlarca pound gerekiyor. Fakat biz, birçok ara istasyonun onarımına başladık. Şu anda ‘Fırat' otelin yanında bulunan Bhgeliye su istasyonu tam kapasite kullanılabiliyor, fakat biz daha iyisini yapmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki haftalarda kentteki içme suyu dâhil genel su sıkıntısı çözülmeli.

— Rusya'nın rolü ne ve Rusya tarafı, Deyr ez Zor halkına yardım için ek olarak neler verebilir?

— Öncelikle ajansınız üzerinden Rus halkına ve Vladimir Putin'in başkanlığındaki ülke yönetimine, ayrıca Rus Silahlı Kuvvetleri'nin kahramanlarına müteşekkir olduğumuzu ifade etmek isteriz.

Rusya yönetimi çatışmanın ilk başladığı tarihten bu yana (BM'de) veto hakkını kullanmasından tutun, Suriye'ye bir kez dahi sırtını çevirmedi. Suriye topraklarına paralı askerleri gönderen, teröristleri finanse eden ve Suriye'yi bölmek isteyen diğer tarafın eylemlerine rağmen Rusya, dost kalmaya devam ediyor ve Rus Silahlı Kuvvetleri'nin 30 Eylül 2015'ten bu yana Suriye'de bulunması birçok şeyi değiştirdi ve (savaşın gidişatını) olumlu etkiledi.
Binlerce tesis ve birçok terörist elebaşı imha edildi ve kazanılan zafere kesinlikle Rusya'nın ve Suriye'nin ortak zaferi diyebiliriz. Önce Halep, ardından Palmira, ardından el-Suhna ve son olarak Deyr ez Zor kuşatmasının kaldırılması. Rus hava kuvvetleri, kuşatmanın delinmesi için kara kuvvetlerinin ilerleyişini sağlayarak en önemli rolde bulundu, aynı zamanda batı ülkeleri Suriye'deki teröristleri destekliyor. Örneğin Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Deyr ez Zor kenar mahallelerinde, (Deyr ez Zor ilçesindeki en büyük gaz yatağı olan) Conico yatağında ve sanayi bölgede IŞİD ile yan yana bulunuyor.

— DSG demişken, Batı'nın desteklediği güçlerin Deyr ez Zor'un tam olarak nerede oldukları ve buradaki gerçek amaçlarının ne olduğu konusunda bilginiz var mı?

— Bu bağlamda burada bulunan güçler, ABD'nin Suriye'deki planlarını uyguluyor. Bu bir sır değil. Örneğin Rakka'da IŞİD'e karşı koymaları dahi bir tiyatro gösterisinden başka bir şey değildi. IŞİD, DSG'nin işgal ettiği bölgeleri terk ediyor ve böylelikle roller değişiyordu, zira onların tümü ABD'nin ve sözüm ona koalisyonun müttefikleri. Koalisyon güçlerinin 2016'da (Deyr ez Zor'un güneydoğusundaki) Sarda tepelerinde Suriye ordusunu vurduklarını, ayrıca birkaç ay önce (Humus'un doğusunda) hükümet güçlerinin Irak sınırına çıkmalarını engellemek için onlara da vurduklarını ve böylelikle terör örgütlerini desteklediklerini biliyorsunuz. Bu artık hiç kimse için bir sır değil.

Sözde Batı-ABD koalisyonunun tek bir amacı var, toplumdan gerçeği gizlemek. Ancak tablo günden güne daha da netleşiyor. Başlıca amaçları, Suriye ekonomisini kontrol altına almak ve ilk sırada bunu petrol ve gaz yatakları üzerinden gerçekleştirmek.

— Bugün Deyr ez Zor'da bir dizi mahalle hala IŞİD'in kontrolünde. Kentin tamamen kurtarılması için sizce daha ne kadar zaman gerekir? Teröristlerin kontrolündeki bölgelerdeki siviller ile ilgili elinizde bilgi var mı?

— Daha önce de söylediğim gibi çatışmalar devam ediyor. Havalimanının kuşatması kaldırıldıktan sonra 9 Eylül'de Cafra ve Maria mahalleleri kurtarıldı ve şu anda bazı yerlere geçiş sağlanmış durumda. Huveyjat el Sager'de çatışmalar devam ediyor. Buna ek olarak kentin batısında da çatışmalar sürüyor. Olaylar şu anda Deyr ez Zor'un teröristlerin elinde bulunan ve kentin toplam alanının yüzde 60'ını oluşturan bir alanda gelişiyor. Bu alanın ne zaman kurtarılacağı konusunda ancak ordu komutanları değerlendirme yapabilir. Birkaç hafta gerekeceğini düşünüyorum. Çatışmalar sürüyor ve her gün militanlar ölüyor.

Sivil halkla ilgili sayılara gelince, elimizde gerçekçi bilgiler yok. Fakat o bölgedeki sivillerin çok az olduklarını biliyoruz. Orada bulunanların çoğu IŞİD terör örgütünün üyeleri. İleride teröristler oradaki sivilleri canlı kalkan olarak kullanacaklar. Bu konularda kesin bir değerlendirme yapamıyorum. Bu ordu ve saha komutanlarının görevi. Deyr ez Zor'un batısındaki Maadan'dan Rakka'ya kadar 10 gün içinde yaklaşık 70 kilometrenin kurtarıldığını söylemek isterim. İlerideki birkaç hafta içinde çatışmaların zaferle sonuçlanacağını umuyoruz.
— Kente sağlanan yardım konusuna dönelim. Batılı insani misyonlar tarafından sizlere yardım teklifi yapıldı mı?

Batılı hak koruma örgütlerinin rolü maalesef çok fazla olmadı. İçinde kadın ve çocuklarının da bulunduğu Deyr ez Zor'un çok güçlü bir kuşatma altında olmasına rağmen yardım kuruluşları bu konuda pek de endişeli değildi. Deyr ez Zor'da kuşatma altındaki kadın ve çocuklardan çok şu veya bu yerde teröristlerin kuşatma altına düşmeleri onların dikkatini daha çok çekti. Dolayısıyla bu alandaki yardımlar da asgari düzeydeydi. Suriye hükümeti ile birlikte kente gerekli yardımları sağlayan Suriye Kızılhaç örgütüyle işbirliği içindeyiz. Palmira-el Suhna otoyolu kurtarıldıktan sonra 10 Eylül'de Suriye ordusunun, müttefik güçlerin ve Rusya Hava-Uzay Kuvvetleri'nin sayesinde güzergahın güvenliği sağlandı ve Deyr ez Zora her gün konvoylar gelmeye başladı.

— Ordunun Deyr ez Zor'daki başarılarıyla ilgili bir soru, teslim olmak isteyen militanlar var mı? Bu konuda görüşmeler yapılıyor mu?

— Bugün itibarıyla bu türden mesajlar almadık. Fakat bozguna uğrayan IŞİD militanlarının ordunun hareketine göre hızlı bir şekilde kaçtığı biliniyor. Bazıları Cezire (Haseke) yönüne, bazılarıysa doğuya kaçtı, militanların bir kısmı da Suriye ordusu ile çatışmalarda öldürüldü.

Fakat biz, teröristler tarafından baskı uygulanan ve IŞİD'e katılmak zorunda kalan vatandaşlarımıza hitap ediyoruz. Onlara kapıların açık olduğunu ve Devlet Başkanımızın affının hala geçerli olduğunu yineliyoruz. Vatanının kucağına dönmeye ve Suriye'nin kalkınmasına katılmaya karar veren herkesi kabul etmeye hazırız. Onlar ile ilgili davalar, ateşkes komiteleri ve diğer servisler tarafından çözümlenecek. Biz hazırız.

Suriye ordusunun ve müttefiklerinin gerçekten stratejik bir zafer kazandıklarını yinelemek isterim. Zira IŞİD'in Deyr ez Zor'daki yenilgisi, IŞİD'in tüm Suriye topraklarında yenilgisi anlamına geliyor. (Sputnik)