Moskova merkezli Arap ve İslam Araştırmaları Merkezi'nden Boris Dolgov, Barzani'nin istifasından sonra IKBY içinde istikrarsızlığına başlayabileceğini belirterek, "Bu istikrarsızlık iç krize yol açabilir. Krizden de bölge dışı güçler yararlanabilir. Bu istifa IKBY içinde olduğu kadar tüm bölgedeki durumu etkiliyor" dedi.

Kerkük'te yaşananların, Erbil'in 26 yıl boyunca uyguladığı yanlış politikanın sonucu olduğunu belirten Kürt asıllı siyasi uzman Ramazan Kerim, "Tek bir milli ordu kurulamadı. Her bir parti kendi milis gücüne sahip. Her bir partinin kendi generalleri var. Her bir hükümet üyesinin kendi askeri birliği var. Bu yüzden Irak ordusu saldırıya geçince aralarından biri kendi birliklerine savaşmama emrini vermiş olabilir" diye konuştu.

'KÜRTLER, TIPKI FİLİSTİN GİBİ İKİYE BÖLÜNEBİLİR'

Kürtler arasında birlik olmadığını savunan Kerim, "Kürdistan Demokratik Partisi, Kürdistan Yurtsever Birliği'ni Kerkük'ü direniş göstermeden teslim ettikleri için eleştiriyor. Kürdistan Yurtsever Birliği de Kürdistan Demokratik Partisi'ni Şengal ve Mahmur'u teslim etmekle suçluyor. Kuzey Irak'ta yeni iç savaş olasılığı görüyorum. Kürt bölgesi ikiye bölünme riskiyle karşı karşıya, tıpkı Filistin gibi" ifadelerini kullandı.

'KERKÜK, BATI BERLİN GİBİ OLACAK'

Moskova merkezli Ortadoğu Araştırmaları Merkezi'nden Kirill Vertyayev ise "IKBY tüm var gücüyle Kerkük'ün kontrolünü geri almaya çalışacak. Ama muhtemelen Bağdat ile anlaşma temelinde Kerkük, Batı Berlin'e benzer özel statü alacak. IKBY bağımsızlık edebilir ama bu tek başına bağımsızlık ilan eden devlet olacak, üstelik Kerkük kontrol altında olmayınca bu bağımsızlık elverişli değil" yorumunda bulundu.
Vertyaev, Bağdat'ın resmi olarak IKBY'ye ait olarak tanıdığı toprakları kontrol altına alma niyetinde olmadığını da sözlerine ekledi.