İngiltere AB'den ayrılıyor

İngiltere AB'den ayrılıyor

Refarandum sonuçları kesinleşti. Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılmasını isteyen seçmenlerin oranı yüzde 51.8 oldu

İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ta milyonlarca seçmen, ülkenin Avrupa Birliği'nden (AB) çıkıp çıkmamasını oylamak için dün sandık başına gitti. Oyların tamamına yakını sayıldı. Birleşik Krallık'ın AB'den çıkmasını isteyenlerin zaferi kesinleşti. Açıklanan sonuçlara göre, Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılmasını isteyen seçmenlerin oranı yüzde 51.8 oldu. AB yanlıları ise yüzde 48.2'de kaldı. Ortaya çıkan sonuç, hem referandum öncesi hem de oylama sürerken yapılan anketlerin neticeleriyle farklılık gösterdi. Peki şimdi ne olacak? Ayrılık kararı alan İngiltere'yi Avrupa Birliği ile iki yıllık bir müzakere süreci bekliyor.

Birleşik Krallık'ın kaderini belirleyecek olan referandumda oyların büyük bölümü sayıldı.

Resmi olmayan sonuçlara göre, referandumda AB'den ayrılma (Brexit) yönünde oy kullananların oranı yüzde 51.8.

'AB'de kalalım' diyenlerin oranı ise yüzde 48.2.

Referandumda İskoçya (Yüzde 62'ye yüzde 38) ve Kuzey İrlanda (Yüzde 56'ya yüzde 44), AB'de kalma yönünde oy verdi. "AB'de Kal" kampı İngiltere'nin kuzey bölgelerinde ise başarısız oldu. Galler'de de "AB'den Ayrıl" kampı kazandı. Galler seçmeninin yüzde 52.5'i AB'den ayrılma yönünde oy verirken, yüzde 47.5'i "AB'de kalalım" dedi.

SONUÇ SABAH SAATLERİNDE KESİNLEŞTİ

Şu ana kadar toplam 382 seçim bölgesinin sadece 2'sinden sonuç gelmedi. Ancak "AB'den Ayrıl" kampı, yeterli oyu kazanmayı garantiledi.

Birleşik Krallık'ın kaderini belirleyecek olan referandumda oyların büyük bölümü sayıldı.

Resmi olmayan sonuçlara göre, referandumda AB'den ayrılma (Brexit) yönünde oy kullananların oranı yüzde 51.8.

'AB'de kalalım' diyenlerin oranı ise yüzde 48.2.

Referandumda İskoçya (Yüzde 62'ye yüzde 38) ve Kuzey İrlanda (Yüzde 56'ya yüzde 44), AB'de kalma yönünde oy verdi. "AB'de Kal" kampı İngiltere'nin kuzey bölgelerinde ise başarısız oldu. Galler'de de "AB'den Ayrıl" kampı kazandı. Galler seçmeninin yüzde 52.5'i AB'den ayrılma yönünde oy verirken, yüzde 47.5'i "AB'de kalalım" dedi.







ANKET SONUÇLARI

YOUGOV araştırma şirketinin açıkladığı ilk sandık başı anketine göre, AB'de kalma yönünde oy kullananların oranı yüzde 52 iken, AB'den ayrılma yönünde oy kullananların oranı yüzde 48'de kaldı.

Ipsos Mori'nın yaptığı ankete göre ise AB'de kalınması yönünde oy kullananların oranı yüzde 54, ayrılma yönünde oy kullananların oranı ise yüzde 46 görünüyor.

Sandıkların kapanmasıyla birlikte ilk bilgiler de ulaşmaya başladı. Referanduma katılan Cebelitarık'ta katılım oranı yüzde 83.65 olarak açıklandı.

BAHİSLERDE RÜZGAR TERSİNE DÖNDÜ


Bahis şirketleri sonuçlar açıklandıkça ve Brexit yanlılarının oyları daha hızlı arttıkça, İngiltere'nin AB'den çıkma ihtimalini giderek yükseltti. Başlangıçta, İngiltere'nin AB'de kalmasına daha yüksek ihtimal veren bahis şirketleri, saatler ilerledikçe ibreyi Brexit'e yöneltti.

REFERANDUMDA NE SORULDU

Birleşik Krallık ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkilerin geleceğini ve ülkenin birlik üyeliğinin devam edip etmeyeceğini belirleyecek kritik referandum için oy verme işlemi yerel saatle 22.00'de (TSİ 00.00) sona erdi. Sandıkların kapanmasının ardından oyların sayımına geçildi. Seçmenler referanumda, "Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB'den ayrılmalı mı?" sorusunu yanıtladı.

KUZEY İRLANDA İÇİN YENİ REFERANDUM SESLERİ

Kuzey İrlanda'daki Sinn Fein partisi, “Kuzey İrlanda'da, birleşik bir İrlanda için referandum yapılmasını” talep etti.

İrlanda Cumhuriyeti ile birleşilmesi için referanduma gidilmesini isteyen Sinn Fein'in açıklamasında, ortaya çıkan sonucun Kuzey İrlanda'daki siyasi görünümü tamamen değiştirdiği belirtildi.

Parti, Britanya'nın AB'den çıkması durumunda bu ülkenin Kuzey İrlanda halkının çıkarlarını temsil etme yetkisinden mahrum kalacağını söyledi.AB referandumunda Kuzey İrlanda'daki seçmenlerin çoğunluğu, AB'de kalınmasından yana oy kullandı.

FARAGE'DAN ŞAŞIRTAN TAHMİN

İlk anketlerin açıklanmasının ardından Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi UKIP Lideri Nigel Farage 'AB'de kalınması yönünde yürütülen kampanya kazanmış görünüyor' açıklamasını yaptı. AB'den ayrılma taraftarı olan Farage'ın bu tahmini, ilerleyen saatlerde gelen oylama sonuçlarıyla çelişti.

AB üyeliğinin devamı yönündeki kampanyanın başını çeken İngiltere Başbakanı David Cameron ise resmi Twitter adresinden, "Britanya'nın daha güçlü, daha güvenli ve Avrupa'da daha iyi olması için oy veren herkese teşekkür ediyorum" diye yazdı.  

İngiltere’de sandıktan ne sonuç çıkarsa çıksın AB açısından hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. İngiltere’nin AB’de kalma kararı alması durumunda yumuşak ve daha yavaş değişim süreci, AB’den çıkış (Brexit) kararı alması halinde ise daha hızlı ve radikal değişim yaşanacak.

‘KALMA’ KARARI ÇIKARSA

İngiltere’nin AB’de kalması halinde bu kararın ‘az farkla mı çok farkla mı’ alındığı belirleyici olacak. Her iki durumda da AB’de bazı değişimler yaşanacak olsa da nüansları oy farkı etkileyecek. Muhtemel gelişmeler şöyle:

Fark az olursa: İngiltere Başbakanı David Cameron’ın şubat ayında AB ile yürüttüğü ve Euro Bölgesi, ekonomik yönetişim, rekabet, egemenlik ve serbest dolaşım ayakları üzerine oturttuğu müzakerelerde varılan anlaşmanın unsurları hayata geçirilmeye başlanır. AB’de kalma kararı çok farkla alınırsa bu unsurlar daha hızlı ve daha az dirençle karşılaşılarak devreye sokulur. Karar az farkla çıkarsa süreç daha yavaş işleyebilir. İngiltere’nin AB ile vardığı anlaşma diğer ülkeler tarafından da talep edilmeye başlanabilir. Bu durumda AB belli adımlar atmak zorunda kalabilir. İngiltere’nin genişleme konusunun da aralarında olduğu bazı politikalarını gözden geçirmesi kaçınılmaz olabilir. Mevcut yaklaşımlarından daha sert politika izleyebilir.

Fark çok olursa: Seçmen açık arayla AB’de kalma kararı alırsa İngiltere mevcut politikasını sürdürülebilir. Londra yönetimi karar alma mekanizmalarında çok daha aktif bir pozisyon alabilir. Başbakan Cameron’ın Avrupa ile ilişkilerinde kendi kamuoyuna yönelik eli nispeten rahatlar.

‘AYRILMA’ KARARI ÇIKARSA

Brexit, yani ayrılma kararı alınması halinde AB’nin kimyası kaçınılmaz şekilde değişecek. Muhtemel gelişmeler şöyle:

AB’nin ilk hamlesi Brexit’in domino etkisi yaratmasını engellemeye çalışmak olur. Fransa’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda AB ülkesinde popülist partilerin güç kazanmaya devam etmesi dikkate alınarak, Brexit örneğinin izlenmesini engellemek amacıyla radikal adımlar atılabilir.

Brexit etkisi altına girme riski en yüksek ülkelerden biri Fransa. Brexit’in İngiltere açısından fazla sorun yaratmadığı bir durum oluşması halinde Fransa’nın çıkışını savunan aşırı sağın iktidara ulaşması şehir efsanesi olmaktan çıkabilir. Bu da Avrupa projesini yaşamsal bir sorunla karşı karşıya bırakabilir.
Brexit, bazı AB ülkelerinde ekonomi alanında çok olumsuz sonuçlar doğuracağından ekonomik ve sosyal şoklar olabilir. Bunlar da yeni krizleri tetikleyebilir.

BREXIT’TE SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK

Brexit kararı alması halinde sancılı bir ‘boşanma süreci’ yaşanacak. Sonucun yasal açıdan İngiliz hükümeti açısından bağlayıcılığı yok. Ancak böyle bir sonucu siyasi açıdan görmezden gelmenin imkanı olmadığından İngiltere Başbakanı Cameron’ın ilgili prosedürü hızla başlatması bekleniyor. Boşanmanın başlaması için Cameron’ın kararı Lizbon Antlaşması’nın 50’nci maddesine bağlı olarak AB Konseyi’ne bildirmesi gerekiyor. Süreç bu bildirim yapıldığında başlayacak. Taraflar ayrılığı müzakere edip bir anlaşma sağlayacak. Bu anlaşma sağlandığı andan itibaren ya da bildirimden sonra en geç iki yıl içinde AB antlaşmaları İngiltere için uygulanır olmaktan çıkacak. Bu süreyi uzatma imkanı olsa da AB ve İngiltere’nin oybirliği gerekiyor.

AYRILMA HALİNDE OPSİYONLAR NELER


İzlanda ve Norveç modeli: Bunlardan ilki ve en sık dile getirileni İngiltere’nin İzlanda ve Norveç’in de yer aldığı Avrupa Ekonomik Alanı’na dahil olması. İngiltere, ortak pazara erişim sağlayacak, ancak AB kararlarına ortak olamayacak.

İsviçre modeli: Yüzlerce anlaşmaya dayanan İsviçre modeli de bir başka model ancak bu anlaşmanın İsviçre’yi bile tatmin etmediği düşünüldüğünde

İngiltere için bir opsiyon olabileceğini düşünmek zor. AB’yle Serbest Ticaret Anlaşması ya da Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği benzeri bir anlaşma imzalamak da öteki seçenekler arasında.