OPCW Direktörü: Gömülen bedenlerden örnek alınması için çalışıyoruz

OPCW Direktörü: Gömülen bedenlerden örnek alınması için çalışıyoruz

Duma'da kimyasal saldırı iddialarını araştıran OPCW Direktörü Ahmet Üzümcü, olayın kurbanlarının gömüldüğünü iddia ederek, gömülen cesetlerden örnekler almaya çalıştıklarını söyledi. Üzümcü örgütün yetkilerinin de artırılmasını istedi.

Suriye’nin Doğu Guta’daki Duma ilçesinde kimyasal saldırı iddialarını araştıran Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) Direktörü Ahmet Üzümcü, cesetlerin kaçırılıp gömüldüğünü ileri sürerek gömülen cesetlerden biyomedikal örnekler almanın yollarını araştırdıklarını söyledi.

Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü (OPCW) Direktörü Ahmet Üzümcü, 4 Mayıs’ta Financial Times’a verdiği röportajda, Duma’da kimyasal saldırı iddiasını araştıran heyetin şimdiye kadar 100’e yakın “çevresel örnek” topladığını, gömüldüğünü iddia ettiği cesetlerden de biyomedikal örnekler almanın yollarını araştırdıklarını söyledi.

Üzümcü “Halihazırda defnedilmiş olan cesetlerin eğer mümkünse çıkarılması ve biyomedikal örnekler alınmasının yollarını araştırıyoruz” dedi. Üzümcü OPCW’nin raporunu yayımlamasının bir ayı bulabileceğini belirtti. Üzümcü “Bu çok hassas bir işlem. Bu nedenle çok temkinliyiz. Her ne kadar uzmanlarımız geçmişte bazı otopsilere katıldılarsa da ilk kez mezardan ceset çıkarmış olacağız” diye konuştu.

'SURİYE'NİN DELİL KARARTTIĞI İDDİALARINI TEYİT EDEMEDİK'

Suriye’nin delilleri kararttığı ya da taşıdığı yönündeki iddialarını teyit edemediklerini söyleyen Üzümcü, örgütün bir araştırmayı başlatmak konusunda yetkiye sahip olmamasından yakınarak üye ülkelerin nükleer konusunda “temiz” oldukları şeklindeki açıklamalarına bağlı olduklarını söyledi. Üzümcü böyle bir yetkinin OPCW’ye verilmesi için çaba sarf ettiğini belirtti ve “Bu ciddi bir boşluk” dedi.

SKRİPAL'LER AÇIKLAMASINA RUSYA'DAN TEPKİ

Üzümcü’nün New York Times’da yayımlanan röportajında da İngiltere’de Skripal’lere yönelik kimyasal saldırı iddialarıyla ilgili olarak “olayda olasılıkla 50-100 gr arası, sıvı halde A-230 (Noviçok) kimyasal maddesinin kullanıldığını” söylemesi dikkat çekti.

Üzümcü’nün bu sözlerine tepki gösteren Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova “Bugün Üzümcü'den sansasyonel bir açıklama geldi. Eski Rus ajan Sergey Skripal ve kızı Yuliya'nın zehirlenmesi için kullanılan maddenin 50-100 gram olduğu belirtildi. Uzmanlara göre eğer Üzümcü, İngiltere ve OPCW'nin belirttiği maddeden (Noviçok-A-230) söz ediyorsa, bu maddenin 50-100 gramı, sadece 2 kişiyi değil, çevre mahallelerdeki tüm sakinleri zehirlemeye yeter” dedi.

Zaharova İngiltere’nin Skripal’lerin sağlık durumuyla ilgili eksiksiz bilgi vermekteki gönülsüzlüğüne işaret ederek İngiltere’nin Skripal olayıyla ilgili devlet sansürü uyguladığını söyledi.

Üzümcü’nün açıklamalarının ardından OPCW'nin basın sekreteri bir açıklama yaparak “OPCW, 4 Mart 2018'de Salisbury'de kullanılmış olan sinir gazının miktarını değerlendiremiyor veya belirleyemiyor. Muhtemelen miktarı miligram olarak değerlendirilmeli” dedi.

Zaharova OPCW’nin Duma’daki kimyasal iddialarıyla ilgili araştırmasında Rusya’nın işbirliğine devam edeceğini açıkladı.

RUSYA SAVUNMA BAKANLIĞI: HEYET ARAŞTIRMASINI TAMAMLADI

Öte yandan Rusya Savunma Bakanı Baş Sözcüsü İgor Konaşenkov, Cuma günü verdiği brifingde, OPCW heyetinin Duma’da kimyasal saldırı iddialarıyla ilgili araştırmasını tamamladığını belirterek “Rusya Savaşan Tarafları Uzlaştırma Merkezi yetkilileri ve askeri inzibatı kimyasal maddelerin bulunduğu iddia edilen tüm öğelerin ve mekanların korunması ve güvenliğini temin etmiştir” açıklamasında bulundu.

Konaşenkov araştırmacıların her yere, binalara ve mülklere tam ve engelsiz erişimlerinin sağlandığını ve orada ihtiyaç duydukları süre boyunca çalışmalarını yaptıklarını söyledi. OPCW uzmanlarının iki daireye girerek buradan örnekler aldıklarını belirten Konaşenkov, teröristlere ait bir laboratuvar ve bir kimyasal deposundan da örnekler aldıklarını kaydetti. Konaşenkov, OPCW heyetinin Duma’nın yerel sakinleriyle ve Beyaz Miğferler örgütünün çektiği videoda yer alan kişilerle de görüştüğünü dile getirdi.

7 Nisan’da Suriye Duma’da bir kimyasal saldırının gerçekleştirildiği iddia edilmiş, saldırıyla ilgili olarak Suriye hükümetini suçlayan ABD, Fransa ve İngiltere bir hafta sonra Suriye’ye hava saldırıları düzenlemişti. Kimyasal saldırı iddiasına kanıt olarak sunulan Beyaz Miğferler’in çektiği videonun kurmaca olduğu, sözkonusu videoda yer alan yerel halktan kişilerin anlatımlarıyla ortaya çıkmıştı.