Süleyman Karan

Süleyman Karan

Eğer ki tek vücut olursak her şey çok güzel olacak!

Eğer seçimler iptal edilirse, böylesi bir siyasal ahlaksızlık ve sandık darbesi yapılırsa, boykotun, bu iktidarı gayrimeşru kılmak açısından en iyi seçenek olduğunu düşünenlerdenim, ancak tabii ki bu boykot çağrısını demokrasi blokunu oluşturan partilerin yapması durumunda… Yoksa üç-beş kişinin fantezisi olarak değil.
Böyle bir eğilimin olmadığını salı günü anladık, büyük olasılıkla kendi içinde mantıklı bir karar, zira eğer ki büyük provokasyonlara, saldırılara rağmen bu ülkenin onurlu insanları dik durabilirse, hiçbir şekilde Cumhur İttifakı’nın İBB başkan adayının kazanması mümkün görünmüyor. Hatta iyi bir kampanyayla Ekrem İmamoğlu’nun 1 milyon oy farkıyla, zaten kazandığı koltuğu yeniden alması mümkün görünüyor.

Korkmayalım bu yeter!
Tabii ki iktidarı ve devleti ele geçirmiş şer güçleri de bunun farkında… O sebeple yurt içindeki halk düşmanlarıyla kurdukları ittifakı güçlendirmek ve bunun yanı sıra yurt dışında da “Bu ülkeyi bizden daha fena batıracak ve varlıklarını peşkeş çekecek bir alternatif yok” mesajını vermek için çalışacaklar.

Diyelim ki yurt içindeki tüm pazarlıklar işe yaramadı ve yurt dışındaki ittifakları da yani ABD ve AB, Rusya ile Körfez bunlara yeterli desteği vermedi ya da veremedi. Kötülükte komplolar bitmez! Bir yandan kendi içlerinden çıkan bir ‘mezhepçi sünni ihvancı’ bir de ‘Batı uşağı ılımlı İslamcı’ iki parti girişimini kullanabilirler. Bir bakmışsınız Abdullah Gül ve ekibi FETÖ suçlamasıyla içeride! Bir bakmışsınız Ahmet Davutoğlu’nu Suriye savaşının suçlusu ilan etmişler! Ve başlamışlar yine “FETÖ sivil darbe yapıyordu, darbeyi engelledik” diye zırlamaya… Hadi bu belki son tercihlerinden bir önceki olur, ama durduk yerde bir sınır ötesi operasyonu da yedekte! Hezimeti hiçbir sandık hırsızlığıyla engelleyemeyeceklerini gördüklerinde, seçimleri erteleme de ayrı bir cepte… Kayyımla yönetmeyi bile deneyebilirler koskoca şehri ki, o kayyımın da IŞİD teröristlerine ‘bey’ diye hitap ettiğini hatırlatalım!

İktidarın gizli ajanları
Gelelim ne hikmetse AKP-MHP kliği her zora düştüğünde, can simidi olan ulusalcı komploculara ve onların gösterdiği hıyara tuzla koşan bir grup Kürt milliyetçi sözde aydına… ‘Yeniden çözüm süreci’ dedikodusuyla ortaya çıkan bu kesime, doğal olarak yandaş basının bazı tetikçilerinden de destek geliyor. Amaç, hiç bu denli konsolide olmamış muhalefeti bölmeye çalışmak. HDP’nin yaptığı açıklamalara rağmen “Yok, o öyle değil öküzün altında buzağı var” diye tutturanlara… Bu oyuna gelmemek ve durduk yerde CHP’li ile HDP’liyi karşı karşıyla getirmeye çalışan bu gizli iktidar destekçilerini hiç sallamamak gerek.

Hezimete uğratmak mümkün
Muhalefet güçleri bu saçmalıklarla vakit kaybetmek yerine, kapı kapı dolaşarak bu kez İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde koltuğu darbeyle elinden alınan Ekrem İmamoğlu’nun 1 milyon farkla seçimi kazanması için elinden geleni yapmalıdır. Bir önceki seçimde yaptık, bu seçimde biraz daha koşturmamız bunu sağlamak için yeterli.
İktidarın kolluk kuvvetleri ve yargı üzerinden yaratacağı korku ortamına gelince… Bu artık sökmez! Zira korkunun ecele faydası olmadığını bu halk bu sandık darbesinden sonra net olarak gördü. Dik durduk mu bu kez ve tek vücut, yoz, gerici, faşizan, yolsuz, darbeci siyasal İslam ve ırkçı koalisyonu hezimete mahkum.

Önceki ve Sonraki Yazılar