Eğitim sistemini bekleyen tehlike!

1 Eylül 2015 tarihinde özel dershaneler ya “hazırlık lisesi” ve “temel liseye” dönüşecek ya da kapısına kilit vurmak zorunda kalacak. Geçen gün de yazdığım gibi bazı özel dershane dernekleri konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdılar ama iptal kararının çıkması ihtimal dâhilinde bile değil.   Bu nedenle, birçok özel dershane okullaşmak için Milli Eğitim Bakanlığı’na başvuruda bulunmaya başladı bile. Peki dershanelerin dönüşümü, bundan sonraki süreçte Türk eğitim sistemini nasıl etkiler? Okullaşan dershanelerin eğitim sistemine getirisi götürüsü ne olur? İşte kritik önem taşıyan belki de sorgulanması gereken konu bence bu olmalı.  Şu an itibariyle birçok öğrenci, önümüzdeki sene için “temel lise” ya da “hazırlık lisesine” kayıt yaptırdı. Kayıt yaptıran öğrenciler arasında bazı köklü ve saygın devlet okullarının yanında özel okul öğrencileri de var. Kayıtlarını okullaşan dershanelere aldırmak için düşünme aşamasında olan öğrencilerin sayısı da azımsanmayacak kadar çok.  *** Dershanelerin dönüşümü veya kapatılması halinde yaşanacak olumsuzlukları hesap edemeyen Milli Eğitim Bakanlığı, bakalım bu işin içinden nasıl çıkacak. Hatırlarsanız birçok eğitimcinin uyarmasına rağmen dershanelerin oldubittiye getirilerek dönüşüme ya da kapatılmaya zorlanması önümüzdeki süreçte eğitim sistemine maalesef ciddi zarar verecek. Neresinden bakarsanız bakın bu işten  kârlı çıkan olmayacak gibi. Okullaşan dershanelerin yıllık ücret ortalaması neredeyse 10 bin liraya geliyor. Birçok veli özel okul için verilecek devlet teşvikini de sanırım hesaba katıyor ama teşvik almak isteyenlerin sayısında da bu sene ciddi artış olacak. Bildiğiniz üzere geçen sene, okul öncesi ve ilkokullara 50'şer bin, ortaokul ve liselere 75'er bin olmak üzere toplam 250 bin öğrenci için teşvik desteği açılmıştı. Geçen sene yapılan başvurular beklenenin altında olmuştu ama bu sene okullaşan dershanelerle birlikte özel okulda okumak isteyenlerin sayısında ciddi artış olacağından daha çok öğrenci teşvikten yararlanmak isteyecektir. Liseler için geçen sene 75 bin öğrenciye teşvik desteği açılmıştı ya bu sene 300 -500 bin öğrenci teşvikten yararlanmak isterse ne olacak? Maliye Bakanlığı bu yükün altından kalkabilecek mi? Dershaneleşen okullara gidemeyecek ekonomik durumu olmayanlar ne yapacak? Halk eğitim merkezlerinde verilecek eğitim yeterli olacak mı, talebi karşılayabilecek mi?  *** Okul + sınava hazırlık yapan “hazırlık ya da temel liseler,” haftanın 6 günü hem Milli Eğitim müfredatını hem de sınav hazırlığını nasıl gerçekleştirecek? Mesela bol keseden okul puanı ile ekmek peynir gibi kolayca diploma veren kurumlar olursa ciddi bir denetimden geçirilecek mi?   Okullaşan dershaneler, kontenjan sınırlaması ve belirlenen ücretlerle çarklarını döndürebilecek mi? Diyelim bütün bu söylediklerimin hepsi gerçekleşti. Peki,  devlet ya da özel okulda okuyan öğrenciler her eğitim yılında sırf üniversite yerleştirme sınavları için 11. ve 12.  sınıfta okullarından ayrılırsa, boşalan okullar kime diploma verecek kimi mezun edecek?  Mevcut özel okullar sınava hazırlık kurslarını sistemlerine nasıl dâhil edecekler? Sınava hazırlık sistemini işletemezlerse, okullaşan ucuz dershaneler karşısında öğrenci kayıpları ile nasıl ayakta kalacaklar? Ya saygın devlet okulları bu sistemle itibarlarını kaybetmeyecekler mi? Eğer 5 yıllık süre zarfında kurumsal dershanelere arsa teşviki, vergi muafiyeti, kredi gibi destekler verilerek sağlıklı bir şekilde özel okullara dönüşümleri gerçekleştirilemezse sorun daha da büyüyecektir. Kısacası, bu sistem bu şekilde devam eder mi? Hiç zannetmiyorum ama böyle giderse;  Öğrenci kaybedecek… Veli kaybedecek… Öğretmenler kaybedecek… Devlet okulları kaybedecek… Mevcut özel okullar kaybedecek… Okullaşan dershaneler kaybedecek… Kısacası eğitim sistemi kaybedecek… Ülke kaybedecek… Peki, bu çarpık sistem daha nereye kadar devam edecek?

Önceki ve Sonraki Yazılar