NASA'nın zirvesindeki Türk: Ana gündem bilim olmalı

NASA'nın zirvesindeki Türk: Ana gündem bilim olmalı

NASA'nın zirvesindeki Türk, YURT'a konuştu...

Ayla Özdemir 

NASA'nın zirvesindeki Türk Mühendis Sırrı Oğuz, Türkiye'deki eğitim tarzının bilim ve teknolojinin gelişmesinde temel engel olduğunu anlattı.

Çevremizde yaşananları ve bulunduğumuz evreni daha iyi anlayabilmemiz için matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi temel bilimlere ihtiyacımız var. Teknoloji bunların çıktılarıyla gelişiyor. Teknoloji üretiminin temelindeki temel bilimler, ne yazık ki ülkemizde yeterli ilgiyi göremiyor. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından başarı burslarıyla desteklenerek öğrenci çekmeye çalışılan bu bölümlere 'ilgi' gerçek anlamda nasıl artırılabilir? Bu soruyu NASA'nın zirvesindeki Türk Mühendis Sırrı Oğuz'a yönelttik. 

"Temel bilimlere ilginin artabilmesi için bilim Türkiye'nin ana gündemlerinden biri olmalı" diyen Oğuz, devletin bu ilgiyi artırma konusunda gayri ciddi davrandığına dikkat çekiyor ve soruyor: "Fen liselerinin imam hatiplerin dörtte biri kadar olduğu bir ülkede öğrencilere nasıl bir mesaj veriliyor olabilir?"
 
Aslen Sinoplu Sırrı Oğuz, üniversite öncesi hayatının tamamı Türkiye’nin bu en mutlu şehrinde geçmiş. İTÜ Uçak Mühendisliği bölümü 1987 mezunu1988'de burs kazanarak yüksek lisans eğitimi için gittiği ABD'de makine mühendisliği master'ları bitirip uzun yıllar Savunma ve Uzay Sanayii’nde özel bir şirkette piroteknik alanında uzman mühendis olarak görev yapmış. 2008 yılından beri Houston’da NASA Johnson Uzay Merkezi'nde sistem yöneticisi olarak çalışıyor. NASA'nın ve Mars programının kadrolu tek Türk yöneticisi, 'Orion Projesi'nin piroteknik donanımlarının sorumlu mühendisi Sırrı Oğuz ile başarıya giden yolu, ülkemizdeki eğitimi ve temel bilimler sorununu konuştuk. "Temel bilimlere ilgiyi sadece okullarda müfredata göre dersler vererek, laboratuvarlarda bir kaç deney yapıp, tabletlerde ödev yapmakla artıramayız" diyen Oğuz, bilimin Türkiye’nin ana gündemlerinden biri olması gerektiğine dikkat çekti.
 
 
'EĞİTİM POLİTİZE EDİLMEMELİ'

Sırrı Oğuz, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un "Eğitim demokrasiyle çok yakından ilgili. Eğitimde güçlü bir beklenti varsa o zaman yerel seçimlerde bize destek olunması gerektiği çok açık" şeklindeki açıklamasına yönelik de şunları söyledi:

Maalesef talihsiz bir açıklama olmuş. Bu cümle bile ülkemizde eğitimin ne kadar politize edildiğinin adeta bir kanıtı maalesef. Sayın bakan bir konuda haklı, eğitim gerçekten demokrasiyle çok yakından ilgili. Ama bu ilgi demokrasilerde düşünce özgürlüğünün eğitime sağladığı olanaklarla ilgili bir şey. Sizler sorgulayan, keşfeden bilim adamları, bağımsız düşünen yargıçlar, donanımlı öğretmenler yetiştirdiğiniz sürece yerel seçimde kim belediye başkanı, kim encümen seçilmiş pek de önemli değil açıkçası.     

Dünyada sadece bilimde değil her alanda örnek gösterilen bir toplum olabilmek için Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki ruhu yeniden yakalamalı ve Atatürk’ün gösterdiği yolda yürümeye devam etmeliyiz.

'KÜÇÜK ENGELLERE TAKILMAMAK'

Başarınızın sırrı nedir?

Klasik cevap çok çalışmak ve azimli olmak fakat bunlara bir sır diyemeyiz tabii ki. Bence başarıya giden asıl yol; sabırlı olmaktan ve motivasyonunuzu hep yüksek tutmaktan geçiyor. Bunun yanında rastgelelikten ziyade, planlı ve programlı olmak da başarıyı artıran faktörler. Ben, gerek öğretim gerekse iş hayatımda, küçük engellerin ulaşmak istediğim büyük emellere engel teşkil etmemesine çok özen gösterdim. Kendi uzmanlık alanımda daima yeni bir şeyler öğrenmeye, yani mesleğimin daima bir öğrencisi olmaya çalıştım. Tabii herkes için bu kriterler ve başarıya yaklaşım aynı olmayabilir. Benim bir şansım da gerçekten sevdiğim ve adrenalini yüksek bir meslekte çalışıyor olmamdı.   

'ÖNCELİĞİMİZ BİLİM OLMALI'

Öğrencilerin temel bilimlere ilgisini nasıl artırabiliriz?

Öncelikle yapılması gereken şey bilimin Türkiye’nin ana gündemlerinden biri olmasının sağlanması. Temel bilimlere ilgiyi sadece okullarda müfredata göre dersler vererek, laboratuvarlarda bir kaç deney yapıp, tabletlerde ödev yapmakla artıramayız. Ayrıca, üniversiteye başlayana kadar bir öğrencinin en birinci amacı bir-iki saatlik bir üniversite sınavında yüksek puan tutturabilmek olduğu sürece, köklü bir temel bilim eğitiminden bahsetmek de biraz zor bence. Bizim okullarımızda maalesef sınavda nasıl yüksek puan alınırın eğitimi yapılıyor çoğunlukla. Ezberci eğitim sisteminden bir an önce kurtulup, onun yerine öğrencilerin merak etme, keşfetme, sorgulama güdülerinin ön plana çıktığı bir sistemin planları yapılmalıdır.  

Devletin gerçekten temel bilimlere olan ilginin artması konusunda ne kadar ciddi olduğunun irdelenmesi gerekiyor. Fen liselerinin imam hatiplerin dörtte biri olduğu bir ülkede öğrencilere nasıl bir mesaj veriliyor olabilir? Bilimi Türkiye’nin bir kültürü, yaşam felsefesi yapmak istiyorsak, genç beyinlere vereceğimiz mesaj ve göstereceğimiz yol da tamamen bilime yönelik olmalı. ABD’de, Japonya’da, Kanada’da yüzlerce ortaokul ve lisede sırf ilgiyi artırmak için Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan astronotların telekonferansla bilim dersi verdiği bir dünyada bizim günlük politikaların yönlendirdiği çağdışı sistemlerle vakit kaybetme lüksümüz yok. 

'GENÇLERİMİZE DESTEĞİM SÜRECEK'

Türkiye'de bilimi anlatmaya devam edecek misiniz? 

Vakit buldukça gerek yüz yüze gerekse internet üzerinden gençlerle bir araya gelmeye ve onlara bilimi anlatmaya, bilime olan ilgilerine yeni bir çeşni katmaya çalışıyorum. Bunlar tabii ki devam edecek ama çok yoğun çalışan birisi olarak fazla sıklıkta yapamıyorum ne yazık ki. Bazen genç arkadaşlar çok ilginç projeler hazırlayıp bilgi alışverişinde bulunmak için benimle temasa geçiyorlar. Elimden geldiğince sorularını yanıtlamaya ya da en azından konu uzmanlarına projelerini ulaştırmalarına yardım etmeye çalışıyorum.