S. Ersu Hızır

S. Ersu Hızır

Eğri eğitim

Eğri cetvel ile doğru çizgi çizilir mi?    

        
Tabi ki çizilemez.

Bu söz bilimsel doğruların eğitimde öne alındığı Köy Enstitüleri’nde bilimsel, çağdaş eğitim sistemini anlatmak için kullanılan bir söz.


Binlerce öğretmen, eğitmen, sağlık memuru mezun eden Köy Enstitüleri kapatılıncaya kadar Milli Eğitim politikalarının belirlenmesinde öncü olmuştur.


Bu okullardan mezun olan ülkemizin aydınlanma çıraları, Anadolu gençleri ülkenin en ücra köşesine kadar bu ışığı taşıdılar. 


Şehirde, kasabada, köyde, Anadolu’nun en ücra köşelerinde öğretmenlik yaptılar, okul inşaa ettiler, tarımda fenni uygulamaları gösterdiler, sağlık konusunda bilgilendirdiler, kısaca her alanda cehaletle hurafe ile mücadele ettiler savaştılar.


Onlar yoksul Anadolu çocuklarının anaları, babaları, öğretmenleri her şeyleri idi.


Öğretmen - öğrenci - köylü imecesi ile nelerin gerçekleştirilebileceğini pratikte gösterdiler.


Bu ruh ve anlayış ile hızla kalkınmakta olan Türkiye birçok emperyalist ülkeyi rahatsız etmişti.

Bu okullar kapatılmalı, eğitimdeki atılım engellenmeliydi.

Yoksa okuyan gerçekleri öğrenen, soran, sorgulayan Türk halkının gelişmesi önlenemezdi.


Onlara zihinleri, gönülleri, beyinleri Özgür insanları değil, köleliği benimsemiş insanlar gerekli idi.


Zihinleri ve beyinleri köle olan toplumlar esir yaşamaya alışırlar, sömürülmelerine ses çıkarmadan kabullenirler.


Bunun için önce Köy Enstitüleri bir bir kapatılmaya başlandı.


Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında 27 Aralık 1949 yılında imzalanan ikili anlaşma ve 13 Mart 1950 tarih 5596 sayılı kanun kapsamında Türkiye ABD Mübadele Komisyonu (Fulnright Eğitim Komisyonu) kurulmuştur.


Komisyonun yönetim kurulu üyeleri Türk ve Amerikan hükümetlerince atanmakta ve bu üyeler her iki ülkeyi temsil etmektedir.


Kurulduğundan beri 6000’e yakın Türk-Amerikalı öğrenci ve akademisyen bu komisyondan burs almışlardır.


Eğitim Komisyonu ile ilgili antlaşmanın 5. maddesi;


“Komisyon, dördü TG vatandaşı ve dördü ABD vatandaşı olmak üzere sekiz üyeden kurulu olacaktır. 
Bunlara ek olarak Türkiye’deki ABD diplomatik heyetinin başı, ( Amerikan Büyükelçisi) komisyonun fahri başkanı olacaktır. Komisyonda oyların eşit olması durumunda kesin oyu misyon şefi verecektir” diyor…


Türkiye’nin gittikçe gerileyen eğitim sisteminin ABD’nin kontrolünde gelişmesi mümkün mü?


Okul kitaplarının, ders programlarının hazırlanmasında ulusal değerlerimize, milli kahramanlarımıza, Kurtuluş Savaşı’mıza siz yeterince önem verilmesini bekliyor musunuz?

Bence bunun tek cevabı “Hayır”...

Ya sizce?

Önceki ve Sonraki Yazılar