Volkswagen’in dünyanın dört bir yanında sattığı milyonlarca otomobilde ‘üçkağıt’ olduğu ortaya çıktı. Egzozlarından çıkan gazlar standartların 35 kat üstündeydi ama hileli yazılımla o iş hallolmuştu. Lafı fazla uzatmayayım, gaz da çıkarır, toz da çıkarır, bu kapitalizm pis iş neticede...

***

Biliyorsunuz, bu Volkswagen otomobilleri Türkiye’de Ferit Şahenk’in Doğuş Holding’i satıyor. İşleri süper ama konumuz bu değil...
Ferit Bey’in Doğuş’u aynı zamanda TüvTürk araç muayene istasyonlarının sahibi. Alman ortağıyla birlikte, senede 10 milyona yakın aracı muayene edip yüklü bir kârı cebe indiriyor. Otomobili, kamyonu, traktörü, motosikleti, yani yolda motorla giden herhangi bir aracı olan herkes, haraç öder gibi, Alman’la Şahenk’e iki senede bir dünyanın parasını ödüyor. Randevulu haraç sistemi!..

Hileli Volkswagen’i satan da, onun motorunu, egzozunu muayene eden de Şahenk... Anlayacağınız, ciğer kediye emanet...
Olsun. Bizim memlekette böyle şeyler normal. Hatta hileli otomobil ne ki? Hileli diploma bile yapılıyor.
Misal, Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsurun üniversite mezunu olduğu söyleniyor ama üniversiteden tek bir dönem arkadaşı bile yok. Aslında diplomasının da olmadığı söyleniyor. Hatta diplomanın verildiği tarihte diplomayı veren o okulun da olmadığı iddia ediliyor.
Ama olsun, diplomayı veren devletin başında oturuyor nasılsa... Tıpkı egzozcu Şahenk gibi... Alan da o, veren de o... Satan da o, denetleyen de o... Hakim de o, savcı da o...

***

Ferit Şahenk’le Cumhurbaşkanlığı makamı arasındaki tek ‘sinerji’ bu değil tabii.
Zira AKP iktidarı altında aldığı TüvTürk araç muayene istasyonları ihalesi tek değil. AKP iktidarından en çok nemalanan patronların başında geliyor Şahenk.
Sonra ne oluyor?
Haziran Ayaklanması sırasında Şahenk’in ‘haber’ kanalı NTV birbirinden güzel belgeseller yayınlıyor. ‘Anchorman’ Oğuz Haksever, maşallah, büyük potansiyele sahipmiş; badana fırçası gibi iktidar yağlıyor. Talimatı ikiletmiyor...
Ferit Şahenk, sahibi olduğu Star’da yayınlanan Seda Sayan’lı dandik ‘Evleneceksen Gel’ programında görmüş bu iktidarı. Görür görmez vurulmuş. Adeta...

***

Pis bir ülke...
Her taraftan pis kokular çıkıyor. Egzoz kokusu, ihale kokusu, diploma kokusu...
Egzoz aslında işin en basit kısmı...
Bu memlekette Avrupa Birliği’nin tamamı kadar kamyon var. Sırf otomotiv patronları daha fazla kâr istiyor diye tren yok. Deniz taşımacılığı yok. İstanbul’da 20 senedir yollar aynı ama binalar giderek yükseliyor. Trafik her geçen gün daha fazla cehenneme dönüyor. Volkswagen gazından ne olacak? Trafikteki sıkışıklık ve beklemeden dolayı İstanbul’da fuzuli yere harcanan yakıt senede 6,5 milyar doları buluyor. Bol bol gaz çıkıyor...
Çok anlaşılır bir durum...

***

Benim anlayamadığım, bu millet iktidardan, onun peşine takılan sermayedarlardan, onların medyalarından çıkan gazın kokusuna nasıl tahammül edebiliyor?
İnsan olan isyan eder...