TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Turkish Petroleum International Company arasında gerçekleşen devirlere ilişkin yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“AKP şimdi de TPAO’yu tümüyle özelleştirmeye çalışıyor. 1954 yılından bu yana petrol arama, üretim, taşıma, rafinaj ve dağıtım alanlarındaki faaliyetleri kamu adına yürüten TPAO, kurulduğu günden itibaren Türkiye’nin en büyük ve en stratejik kamusal yatırımlarından biri olmuştur. Dünyadaki diğer emsalleri gibi üretimden perakende satışa kadar bütünleşik yapıya sahip olan TPAO, 30 yıldır uygulanan özelleştirme politikalarının ana hedeflerinden biri olmuştur.”

Sermayeye dikensiz gül bahçesi

20 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı’nı hatırlatan Koramaz, “TPAO’ya ait sondaj, workover, kuyu tamamlama ve jeofizik operasyonları servis hizmetlerine ait her türlü araç, iş makinesi, kule, gemi, diğer ekipman, malzeme, sondaj park sahaları ve müştemilatı BOTAŞ bünyesindeki TPIC’e devredilmiştir” ifadelerini kullandı.

TPAO’nun diğer pek çok kamu kuruluşu ve varlığıyla birlikte Varlık Fonu’na aktarıldığının altını çizen Koramaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kamusal varlıkların tasfiye edilerek ekonominin sıcak para ihtiyacını karşılamak için oluşturulan Varlık Fonu, TPAO’yu daha kolay özelleştirebilmek için, şirket üzerindeki taşınmazları TPİC’e devretmiş, TPİC üzerinde bulunan petrol arama ve işletme ruhsatlarını ise TPAO’ya almıştır. Bu devir işlemlerinin amacı, TPAO’nun özelleştirilmesi sürecinde sermaye için dikensiz bir gül bahçesi yaratmaktır.”

Zenginliklerimize sahip çıkacağız

Enerjinin çok önemli olduğu bir dönemde petrol imtiyazlarının özelleştirme adı altında yabancı kuruluşlara devredilmesinin, Türkiye’ye yapılacak en büyük kötülük olduğunu belirten Koramaz, “İmtiyaz devri, egemenlik haklarının devridir” dedi. Koramaz şunları ifade etti:

“Cumhuriyet tarihi boyunca yurttaşların emeğiyle kurulan kamusal işletmelerin, ülkenin doğal zenginlerinin AKP Hükümeti tarafından satılmasına izin vermeyeceğiz. Müflis tüccarlar gibi elde avuçta ne varsa satarak ekonomiyi döndürmek mümkün değildir. Ekonomiyi döndürmenin yolu daha fazla üretim, daha fazla sanayileşme, daha fazla teknoloji kullanımından geçmektedir. Ülkemize ve zenginliklerimize sahip çıkacağız.”