Bakan Müezzinoğlu, 'Gelişmiş ülkelerde emeklilik yaşı 72, bizde 52'

Bakan Müezzinoğlu, 'Gelişmiş ülkelerde emeklilik yaşı 72, bizde 52'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ortalama emeklilik yaşının gelişmiş ülkelerde 72 olduğunu, Türkiye de ise daha yeni 52 olduğunu ifade ederek bu sistemin sürdürülemeyeceğini belirtti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Kanal 7’de Başkent Kulisi programına katılarak Mehmet Acet'in sorularını yanıtladı.
 
16 Nisan'da yapılan sistem değişikliğinin hayırlı olmasını temenni eden Bakan Müezzinoğlu, ''Evet' veren tüm seçmenlerimize teşekkür ediyorum. 'Evet' veren tüm kardeşlerimize iyi ki 'Evet' vermişim dedirtmeyi, 'Hayır' veren seçmenlerimize de bir kaç yıl sonra 'keşke bende o gün fark etseydim de 'Evet' verseydim' dedirtebilmeyi, Rabbim bizlere nasip etsin. Çünkü böyle bir tarihi dönüşüm oldu. Bu tarihi dönüşümün diğer bir boyutu da AK Parti adına, kurucu lideri Sayın Cumhurbaşkanımızın partiye üye olması ve parti ile olan hukuksal bağının yeniden kurulması' dedi.
 
Yetmez ama 'mezarda emekliliğe' devam
 
Kamuoyunda 'yaşa takılan emekliler' olarak bilinen konuyla ilgili soruyu, kişibaşına milli geliri 30 bin Euro olan gelişmiş ülkeleri örnek göstererek cevaplayan Bakan Müezzinoğlu, 'Benim için en zor başlıklardan biri bu ama şu izahiyatı yapma ihtiyacını duyuyorum. Gelişmiş ülkeler, yani OECD ülkeleri Almanya, Hollanda, Belçika gibi kişibaşına düşen milli geliri 20-30 bin Euro'larda olan ülkelerde ortalama emeklilik yaşı 72, bizde daha yeni 52 oldu. Bu gelişmiş ülkeler emeklisine ortalama 17 yıl maaş öderken, biz emeklilerimize ortalama 27 yıl maaş ödüyoruz. Bu sistemin sürdürülebilirliği yok. 'Aman bu sistemi sürdürelim' dersek, gençlerden alarak sürdürürüz. Ülkenin büyümesinden, dünya ile rekabetinden, yarışından alarak sürdürebiliriz. Bu dogru değil. 65 yaşından önce emeklilik olan tek bir ülke yok. Şu an da Almanya 67'yi tartışıyor. Bizde, 2036 da kadınları 58'e, erkekleri de 60'a taşımaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bu 'yaşa takılma' cümlesini bence artık (bir kenara bırakarak) hedef olan yaşa hepimiz konsantre olmamız lazım. Şu an da emeklilerimizin maaşlarını ödeyebilmek için her yıl 23 milyar bütçeden sübvanse ediyoruz. Şimdi günü dolanları da hemen emekli ettiğimizde 30-40-50 milyara çıkıyor. Bütçeye yükü yaklaşık 450 milyarlara geliyor. Bu Türkiye'nin yıllık bütçesinin yüzde 60-70'i. Yani gönül 'ne güzel gününü doldurmuş, hadi emekli yapalım' demek istiyor. Ama bu popülist politika yanlış. Niye yaşadık biz 2000 krizini? Neden büyüyen ülke süreçlerini başaramadık? Bu nedenle. Kamuoyundan vicdani bir sahiplenme bekliyoruz. Her yıl bir milyondan fazla gencimize iş bulabilmemiz için ülkeyi büyütmemiz lazım. Peki bütçe açıklarını büyüterek bu olur mu ? Bütçe açıklarını büyütmek ne demek? Dışarıdan daha fazla borç almak, faizlerin yükselmesi, enflasyonun artması demektir. Bu da kriz demektir.' ifadelerini kullandı.
 
10.Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer, emeklilik yaşını kademeli olarak 65 yaşına çıkartan ve kamuoyunda 'mezarda emeklilik' olarak bilinen kanunu veto etmişti.
10.Cumhurbaşkanı Sezer, 'sosyal devlet' vurgusu yaptığı veto gerekçesinde, 'Ortalama yaşamın 66 olduğu Türkiye'de 65 yaşında emeklilik, "gelecek kuşakların emekliliği imkânsız" demek olur.' demişti.
Bazı maddelerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne de başvuran 10.Cumhurbaşkanı Sezer, veto gerekçesinde emekli olmak için gerekli prim gün sayısı, prime esas kazanç ve yaş sınırı konusunda 'makul ve ölçülü' olunması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'de ortalama ömrün 66 yıl olduğunu işaret etmiş ve 2044'ten itibaren 65'e yükseltilen emeklilik yaşının, emeklilik hakkını olanaksız kılacağı konusunda uyarılarda bulunmuştu.
 
Abdullah Gül'ün 11. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra kanunu onaylaması ile emeklilik yaşı kademeli olarak 65'e çıkarıldı.