Başbakan Yardımcısı Şimşek: Türkiye'nin en önemli zafiyeti tasarruf açığı

Başbakan Yardımcısı Şimşek: Türkiye'nin en önemli zafiyeti tasarruf açığı

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Türkiye'nin en önemli zafiyetinin tasarruf açığı olduğunu" savunarak "Bizim gibi orta-yüksek gelir grubundaki, gelişmekte olan ülkelerdeki tasarruf ortalaması yüzde 31, Türkiye'nin yüzde 15. Biz, bize benzeyen ülkelerin yarısı kadar tasarruf ediyoruz" dedi.

Şimşek, TSK'daki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimi sırasında FaceTime ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı canlı yayına bağlayan Hande Fırat'a, "Medyanın katkısı çok büyük. Burada da kahramanlık rolünü siz oynadınız. Sizi tekrar tebrik ediyorum" dedi.

"Sistemin 1859'dan beri darbe ürettiğini" savunan Şimşek, "Her darbeden sonra da bunların bir daha yaşanmaması için 'Şunları yapacağız' falan denilmiş. Şimdi biz de bunları yaşıyoruz. Ama bir şey söyleyeyim ben burada; ben o akşam milletimizin göğüslediği cesaret bana umut veriyor. Bir daha bir darbe girişimi olmadan önce 10 kez düşüneceklerini sanıyorum. Sistemin darbe üretmesini engelleyeceğiz" diye konuştu.

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın sorularını yanıtlıyor.

Şimşek'in açıklamalarından satır başları şöyle:

Medyanın katkısı çok büyük. Burada da kahramanlık rolünü siz oynadınız. Sizi tekrar tebrik ediyorum. Türkiye aslında büyük bir badire atlattı. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz.

Darbeyi önleyenler aslında 9 milyar doların üzerinde dövizini bozup Türk Lirasına geçmiş. Yani dışarıdaki yatırımcı, korkularla, şüphelerle Türkiye'ye yaklaşırken ve ona göre portföy değişikliğine giderken vatandaşımız kendi ülkesine güvenmiş ve gitmiş bu dönemde, ve muhtemelen de haklı çıkacaklar, gitmiş dövizini yükseklerden bozmaya başlamış.

Bir anda iş dünyası bir seferberlik başlattı, yatırımcı ne diyor? Yabancı yatırımcı en çok hangi soruyu soruyor?

Değişiyor, ilk yaptığımız telekonferansta adamlar durumu anlamaya çalışıyor. Mesela geçen hafta ortasında yaptığım telekonferansta farklı sorular vardı. Mesela, kısmen tabii bunları besleyen uluslararası medya, oradan gelen algılarla risk değerlendirmesi yapmaya çalışıyorlar. Gerçekçi konuşalım, bir darbe bir ülkeyi sınıf geriletir. Milletin bunu engellemesi, sınıf düşüşünü sınırlıyor. Şimdi o riski değerlendirmeye çalışıyorlar. Bugün gelinen nokta, "Türkiye bu süreci iyi yönetir mi?", "Türkiye bir daha bunları yaşamamak için yapısal reformlar yapar mı?"

Türkiye bir daha bunları yaşamamak için gerekli adımları atacak mı?


Ben de şahsen yakın tarihimize baktığımız zaman, hatta 1859'a kadar geri giderseniz göreceksiniz darbe üreten bir sistemimiz var. Her darbeden sonra da bunların bir daha yaşanmaması için "Şunları yapacağız" falan denilmiş. Şimdi biz de bunları yaşıyoruz. Ama bir şey söyleyeyim ben burada; ben o akşam milletimizin göğüslediği cesaret bana umut veriyor. Bir daha bir darbe girişimi olmadan önce 10 kez düşüneceklerini sanıyorum. Sistemin darbe üretmesini engelleyeceğiz. Türkiye'de milletin darbe girişimine verdiği tepkinin başarısı, gelecekteki başka ülkeler için de ilham kaynağı olacak.

Neleri eksik gerekiyorsunuz bu süreçte?


Türkiye'nin en önemli zafiyeti nedir? Bizim kırılganlıklarımız neler? Benim aklıma tasarruf açığı geliyor. Bizim gibi orta-yüksek gelir grubundaki, gelişmekte olan ülkelerdeki tasarruf ortalaması yüzde 31, Türkiye'nin yüzde 15. Biz, bize benzeyen ülkelerin yarısı kadar tasarruf ediyoruz.  Başbakanımız aslında bir Bakanlar Kurulu'nda "Size iki hafta veriyorum, bana cari harcamaları nasıl kısacağımıza dair plan getireceksiniz" dedi. Bunu yapmamız lazım. 100 liralık milli gelirimizin 85 lirasını tüketip 15 lirasını tasarruf ediyoruz.

Vatandaşımız devletin destekliği bireysel emeklilik sistemi ile tasarruf yapmalıyız. Kenara daha çok koyalım, o yatırımla daha çok üretelim, işçimiz kazansın.

Kredi derecelendirme kuruluşlarıyla görüşeceksiniz, ne diyeceksiniz onlara?

Standard&Poors hakkında şunu söyleyeceğim. Milletimiz bilsin ki Hazine olarak biz onlarla çalışmıyoruz. Onlarla çalışmasanız da kredi notu verebiliyorlar. Ama şunu beklerdim. Şimdi normalde siz bir ülke ile ilgili bir kanaat yürüteceksiniz ne yaparsınız? Sizin söyleyeceğiniz bir şey var mı diye ararsınız. Kararı vermişler ondan sonra haberimiz oluyor, durun bir oturalım konuşalım. Ya inanılır gibi değil, Türkiye'de gerilim azaldı, demokras güçlendi, milletimiz kenetlendi. Şimdi her yerde görüyorsunuz. Bunların not indirimlerinin tamamı yanlış çıktı. Türkiye'nin notunun indirilmesi için hiçbir sebep yok.

Rusya son derece yapıcı, iyi niyetli. Türkiye yeni bir sayfa açıyor Rusya ile. Öncelikli hedefimiz 24 Kasım öncesine dönüş, ancak o da yetmez dedik. Putin'in aslında bu krizlerden önce 100 milyar dolarlık bir ticaret hacmi hedefi koymuştuk. Akkuyu Nükleer Santral Projesi'nde sorun olmadığını kendilerine ilettik, önemleri yerinde görmeleri için Rusları davet ettik. Teknik alt yapı hazır, kararlar liderlere kaldı.