Denizbank Genel Müdürü'nden krizle ilgili önemli açıklamalar!

Denizbank Genel Müdürü'nden krizle ilgili önemli açıklamalar!

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, “Kaynakları doğru kullanmak adına da ekonomik nedeni yoksa illa da zombi firmaları canlı tutmaya çalışmak ekonomiye zarar verir” dedi.

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'a konuştu.

"Son dönemlerde döviz kurunun artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Ateş, "Sadece Türkiye değil gelişmekte olan ülkelerde dolarda bir güçlenme söz konusu. Seçim gibi bir belirsizlik de bunun üstüne eklendi. Hane halkı kaynaklı da diyebilirim. Ben biraz daha döviz alayım ne olur ne olmaz tarzı bir endişe var" yanıtını verdi.

Kıraç'ın sohbetin devamında yönelttiği sorular ve Ateş'in bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

Kıraç'ın sohbetin devamında yönelttiği sorular ve Ateş'in bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

-  Kriz dönemi yaşanıyor, bankalar nasıl etkileniyor?

Faizlerin yükselmesi birinci etapta bankacılığa zarar verir ve bankacılığın kârını azaltır. Biz aktiflerimizi mevcut faiz oranında uzun vadede veriyoruz. Ama mevduatımız kısa vadeli. Bundan en büyük zararı bankacılık sektörü görür.

Senenin başından beri bir iyi bir kötü haber var. İyi haber faizler umduğumuzdan hızlı düştü. Kötü haber de dış fonlamanın eskisi kadar bol ve uzun vadeli olmaması. Neticede iyi haber fonlamanın ucuzlaması, kötü haber de problemli kredilerdeki artış eğilimi. Buna karşı bazı tedbirler alınıyor. İşte KOBİ'lere KGF'den verilen destekler var. Bizim iç ve dış talebi dengelememiz şart. Biz bol bol inşaat yapalım… E yapalım da birader onun bir getirisi yok ki. Bizim ihracata dönük turizm, deri, gemicilik gibi hem stratejik hem döviz kazandıran istihdam yaratan alanlara teşvik vermemiz lazım.

İçerideki tüketimle ihracat dengelenmedikçe siz bir tek şeyi yapıyorsunuz, hak etmediğiniz refahı tüketiyorsunuz. Bu da çocuklarınıza borç olarak dönüyor. Açıkçası özel sektörün yatırım iştahı çok canlı değil. 2018 ve 2019 aslında yaraları sarma, dengelenme yılı, 2020 de belli ölçüde enflasyonun düşmesine paralel rahatlama olacak ama yine bu devam edecek.

- Öyleyse 2019 için umutlu değilsiniz?

Enflasyon ve faizler düşer. Ama benim gerçek anlamda kastettiğim ekonomi yatırım yapma ve büyüme eğiliminin geri dönmesi. Büyümenin yapısı da değişmeli. İç tüketimi artırarak belli bir süre büyüdük. Ama bu size bir kâr getirmiyor. Kişi başına gelirimiz 10 bin doların altına düştü. Artık daha az tüketerek daha çok üreterek ve üretiğimiz mal ve hizmetleri dışarıya satarak bu sarmaldan ve sıkıntıdan çıkabiliriz.